- 1305 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
Z raporu / III
Biraz karnım ağrıyor diyorum. Sanırım regl olacağım. Biraz kan damlası ağrısından bir şey olmaz diyor içimdeki ses. En çok kırmızı kadife pastayı seversin sen. Yerken ağzında çevirdiğini biliyorum. Tıpkı bir kenara yığdığın kişilere benzetiyorum kadife pastalarını, onlar da kuytu bir köşede eriyip gittiler.
Hayır diyorum yanılıyorsun. Bu daha çok winstor düğümü gibi sıktıkça her sesin savakları büyüdü duvarlarımda, biraz gevşettiğimde suda bir yığın böcek, çözüp attığımda zıt ilişkilerin birbirini çekip itmesi gibi bir yığın karın ağrılarım oluşuyor. Bu yüzden boşaltıyorum içimdeki kan damlalarını ve bir yığın seri katiller görüyorum çevremde, insan insanın, insan başkasının, insan kendinden olmayan diğer canlıların. Beni suçlayamazsın bu kadar katiller varken. Önce dinlemesini öğren.
Bir şey görmüştüm Ossıan’ın düşünde nizam ve serkeşlik. Bir bıçağın ucu göründüğünde ya altına işersiniz korkudan ya da serseri mayın olursunuz. Kendinizi savunma mekanizması. Burada aniden ötüverir bir yağmur kuşu ve ölür. Birden algılarsınız Culmin’in ruhunun annesine görünüyor olmasını bir tabloda. Anne beni çok dövüyordun bir bıçağın ucuyla, gri koyu lekelerim akıyordu. Senin öfkenin büyük saatleriydi ve ben vebalılar diyordum o saatlere. Ateşin üzerinde yürümek gibiydi. Tik tak-tik tak..
Sonra Alfred Kubin’e ait loth’un karısı tablosunu gösteriyor bana nizami savcılarım, o benmişim gibi geceleri kalkıp yürüyormuşum veya koyu karanlığı yansıtan ruhum uyanık zihinlerin en ön safında yer alarak karşı konulmaz korkunç boşluğa bağırıyormuşum. Hepinizin boğazını keseceğim. Pis lanetliler, vebalılar..
Hayır hayır hayır diyor içimdeki sesin sesi, ben katil değilim. Gökyüzü kapıları kendiliğinden gıcırdamadı. Güzel yeleli atlarımı bir duvara bağladılar. Öyle bir şey yerleşti ki içime lotus çiçeğinin içindeki mücevherdim ben. Kimsenin katili değil.
Nizam ve serkeşlik, regl astarımı kaldırıp fırlatıyorum bacak arasından. Kan bacaklarımdan aşağıya süzülüyor. Birazdan kalemimi kıracak olanlar bağıracak. Sanığın bir iğne ile uyutulmasına karar verecekler. Bu sefer kol damarlarımdan regl olacağım anne. Evin uğursuz kuşuydum. Bir düğün bahşettin bana. Eteklerimde bir ölümün bildirgesidir. Tekmil yıldızlar görünür geceleri ve bir tanesi sönebilir.
YORUMLAR
kartal kalkar dal sarkar dal sarkar kartal kalkar
ve döner dünya
dal sarkar kartal kalkar kartal kalkar dal sarkar
ve yine dönüyordur dünya
kartal kalkmasa dal sarkmaz dal sarkmasa kartal kalkmaz
ama yine de döner dünya
dal sarkmasa sincap sarksa sincap sarkmasa dalı dal sarktırsa
değişen bi şey olmaz döner dünya
işte o dala bizim döner ustası asuman'ı oturtsak dal sarkmaz asuman kalkmaz çünkü kırılır o dal ve asuman da hadi kalkar belki ama zorlanır biraz
bu durumda da döner dünya
ve etkiye tepki birileri birilerini kartal kalkmaz dal sarkmaz dal sarkmaz kartal kalkmaz yerlerde kıstırırlarsa...
işte o kötü olur.
güzeldi yazı.
selam naze...okurken insanın gözünde nü bir tablo oluşuyor ama benim burda sözünü ettiğim öyle salya akıttıran bir resim değil...o duvarda öyle sanıldığı gibi durmuyor...tırnaklarıyla nemli duvara kazdığı ya da duvardan söktüğü o kadar çok hikayesi, yaşanmışlığı var ki o küflü duvarın bile cesareti yok onun çıplak bacaklarını örtmeye...kanıyor her yerinden ama bu öyle her ay çekilen regl sancısı da değil...fırçayı alıp gökyüzüne resmedesi geliyor insanın...
bu yazı olur ya da şiir; eğer karma renklerini böyle elinize yüzünüze bulama yürekliliğini de gösteriyorsa onları az da olsa seviniz...ve bu tabloyu çıplak ellerinizle gökyüzüne resmediniz...
her ne kadar uzak olsam da edebiyata bu yazını kaçırmadığım için şanslı sayıyorum kendimi...
sevgiler canım...
lacivertiğnedenlik
Bir tablonun ön ve arka yüzündeki acılar ve nedenler göründüğü gibi değildir.
Teşekkur canım benim.