- 1861 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
MİLADİ YILBAŞINDA MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİYLE TEBRİKLEŞMESİ DİNEN DOĞRU MU?.....
2018 yılını tamamlayıp 2019 yılına başladık hayırlısı ile. 2018 de yurdumuzda neler oldu. Hangi başarıları gördük, hangi hatalara düştük. 2019 da bizi neler bekliyor.
2018 de tarihimizde bir ilk olarak yeni sisteme göre Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerini yaşadık. Seçimlerde ‘ittifaklar’ yaptık.
2018 de bugün artık unutulmaya yüz tutmuş ‘süt bankacılığı’ sahtekârlığı ile uzun süre uğraştık. Papaz Bronson’u 15 yıl hapse mahkûm ettikten sonra, sonunda ABD’ye teslim ettik. Karşılığında ABD’den ne Fetö’yü, ne de Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’yı alabildik.
Şehir içi ulaşımda uzun süre UBER mi, ticari taksi mi diye tartıştık. Sonunda daha dürüst çalışan, daha güvenilir görülen ve halkın rağbet ettiği UBER’i, üst perdeden yapılan açıklamalarla, taksicilerin ‘oy’ potansiyeline kurban ettik.
Suriye politikamızda nihayet ABD’yi dize getirdik. Esat’ı kaçıramadık ama ABD yi Suriye’den kaçırdık. Tabi işin içinde başka oyunlar yoksa kazançlı çıktığımızı düşünebiliriz.
Dış politikada başarılı olduğumuz bir yıl geçirdik. İçerde de özellikle PKK terörüne karşı büyük başarılar kazandık. Fetö ile mücadelede epeyce yol aldık. İçişleri Bakanımızın terörle mücadelede başarılarına tanık olduk. Savunma sanayinde büyük ilerlemeler kaydettik. Milli Eğitim Bakanlığımızın da çalışmaları çok başarılı oldu.
2018 de başarısız olduğumuz alan, şüphesiz Hazine ve Maliye Bakanlığımız oldu. Dövizin ve faizin ani ve hızla yükselmesi, enflasyonun kontrol edilememesi hepimizi fakirleştirdi. Her ne kadar bakanımız ve Cumhurbaşkanımız ekonomimizi temelden sarsan bu durumu, yabancı saldırılara bağladı ise de böyle olmadığı ekonomi çevrelerince açıklandı.
Hep beraber dua edelim de dünyada petrol fiyatları, şimdiki seviyelerden daha yukarılara çıkmasın. 2018 de rekor sayıdaki turist ağırladığımız ve yine rekor sayıda konutu yabancılara sattığımız için sevindik. Ancak yöneticilerimiz bu durumların dövizin yükselmesi nedeniyle olduğunu hesaplayamadı.
Yani yüz bin dolarlık evimizin altmış bin dolara, bir yabancının da bin dolara yapacağı tatili altı yüz dolara halledebildiğini göremedik.
Merkez Banka’mızın bir zamanlar 140 milyar dolara yükselmiş döviz rezervinin 70 milyar dolarlara kadar eridiğini, bunun sonucunda da tarihte görülmemiş %4 gibi bir oranla dolara faiz ödediğimizi reklamlarla açıkladık.
2018 de yıllardan beri bazı araçlar için yanlış uygulanmış olan köprülerden geçiş yasakları, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir adaylığı hatırına düzeltildi.
Hatalı kurallardan dolayı kesilmiş eski cezalara af getirildi. Eskilerden beri uygulanan o kadar çok yanlışlarımız var ki, bunların düzeltilmeleri için hatırlı birilerinin adaylıklarını mı beklemeliyiz diye de düşünmemek elde değil.
2019 seçimleri için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’a yapılan en büyük jestlerden biri de İmar Barışına, İstanbul boğazı içindeki yapıların da dâhil edilmesi oldu.
‘İmar Barışı’, esas itibarı ile zaten tamamen yanlış bir uygulamaydı. Bu uygulamaya boğazdaki yapıların da dâhil edilmesi hükümetimiz için affedilemez bir hata oldu.
Hükümetimizin en büyük reformlarından biri olan ‘marketlerde poşet’ uygulaması, 1 Ocak 2019 itibarı ile başlamış oldu. Daha önceki yıllarda ekmeğin de poşet içinde satılması kararlaştırılmıştı.
Ekmekte pazar ve manav reyonlarında başarısız olan poşet uygulaması, bakalım marketlerde nereye kadar başarılı olacak? Bunu zaman içinde göreceğiz.
2019 da da yerel seçimler yapılacak. Milletçe bir kere daha, önceden seçtiğimiz siyasilerin çalışmalarına puan vereceğiz. Önemli olan liderlerin, milletçe verilecek bu mesajları anlayıp anlayamayacakları veya nasıl yorumlayacaklarıdır.
Şimdi ismi açıklanan her aday, liderlerine uyarak, kendilerine oy veren vermeyen ‘herkesin başkanı’olacaklarını beyan ediyorlar. Hatta bu iddialarını seçildikleri gün yapacakları balkon konuşmalarında da tekrar edecekler.
Ya sonrası… Kısa zamanda göreceğiz ki sadece kendi aile çevrelerinin, yalakalarının veya ‘hırsızlık’ ortaklarının başkanı olmaktan öteye gidemeyecekler.
Yaşadıklarımız çok değişmese de, yıllar hızla geçiyor. Her seçim öncesinde birkaç hatalı kanun ve kuraldan kurtulabilirsek belki yüzyıllar sonrasında düzlüğe çıkabiliriz.
Çünkü yüz yıl öncesinde yapılan birçok kanun, genelge ve kararnameler, hala yürürlükte bulunuyor. Bunların düzeltilmesi veya güncellenmesi çok yavaş yapılıyor.
***
Bugün Avm lerde gezindim eve lüzümlu temizlik ürünü baharat vb.ihtiyaçlarımı aldım.İnsanlar özellikle bayanlar karışık kuruyemiş kola kahve cips alıyorlardı.
Kuruyemiş satan muhafazakar zümreye mensup marketlerde kuyruklar uzamıştı.Reyonlar yılbaşı kutlayacaklara özel ürünleri kolayca bulacak şekilde dizayn edilmişlerdi.
Kimileri ...cenaha mensup arkadaşlar ...dan tavuk kanat,hindi eti alkol alıyorlardı.
Memlekette hindinin kökü kurutulmuştu bu günde.Gel de bunlar şimdi yılbaşı masası donatıp tombala ,fırdöndü oyunu oynayacaklar hoplayıp zıplayacaklar deme..
Hiç utanma sıkılma da yok hani göstere göstere almazlar mı bir de..Eskiden rakı bira alanlar siyah poşet içine koydurur birde gazete kağıdına sararlardı.O günkü içenler bugünkülere göre daha saygılı insanlarmış diyesi geliyor insanın.Tövbe tövbe ya Rabbi...Benim kalbimde çok bozuk ya..İki tane stent var kış günü bu milletin vurdumduymazlığına bakıp yine iyi dayanıyor...
***
İmamların maaşı da malum yerlerin gelirinden karşılanıyorsa;Allah dua edenin duasını nasıl kabul eder!!Şanş oyunları haram diyorlar vergisiynen maaşlarını hiç çekinmeden ceplerine atıyorlar hiç haram mı helâl mı diyon yok malesef..
Bu yılbasında muhafazakar kesimden arkadaşlardan mutlu huzurlu yeni yıllar dilerim tarzında cok mesajlar aldım.Hele bir tanesi var ki müslümanlıgı kimseye bırakmaz bizleri elestiren bir şahıs yeni yıl mesajı yollamış tüm müşterilerine,kendisine özelden bir seyler yazacağım.
Merak ettığim bu mesajlaşma dinen uygun mudur?Bugun yılbası mesajı atanlar yarın yılbası hediyesi yollayıp çam devirmezler mi?Bu milletin başına bir gelecek var;idare müslüman da faiz,toto,loto,fuhuş,içki,kumar, revaçta..
Allah bu ülkeye rahmet yağdırmaz
Mecusilerin Nevruz (yeni gün, yeni yıl, yılbaşı) kutlamalarına katılmakla da kâfir olur. Çünkü bunda onların o gün yaptıkları şeylere muvafakat anlamı vardır.
Daha önce satın almamakta olduğu bir şeyi Nevruz`da, o günü tâzim için -yeme içme için değil- satın alması, keza yine o günü kutlayan şirk ehline Nevrûz Günü, velev bir yumurta olsun, bir şey hediye etmesi de aynıdır." (Hindiyye, IV/276-277)
"Nevruz`da (yılbaşı gününde) bir Müslüman diğerine bir şey hediye etse, ama bununla da o günü tazımi (kutlamayı) düşünmüş olmasa, fakat bir takım insanların o güne mahsus böyle bir uygulaması bulunmuş olsa bunu yapan kâfir olmaz, ancak o günlerde yapmaması, daha önce veya daha sonra yapması gerekir.
Ta ki onlara benzemiş olmasın. Ibadette muvafakat, yani, onlara has ibadet saatleri olan üç vakitte namaz kılmak haram olursa, ibadet olmayanları bir düşünün!?
Imam Ebu Hafs demiştir ki, "Bir adam Rabbine elli yıl ibadet etse, sonra nevrûz (yılbaşı) geldiğinde, o günü kutlamak için şirk yapanlardan birine bir hediye gönderse kâfir olur." (Bezzâziye VI/333; Abdullah b. Muhammed es-Sîbî., el-Abdevî, ed-Delilül-kavim, ales-siratil-müstakîm 143
Yılbaşı gibi başka inançların şiari olan günlere, o güne tazîm ve kutlama maksadıyla katılmak, aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi vb. almak, yemek, ziyafet çekmek, aynı maksatla bu tür kutlamalara katılmak asla doğru değildir ve bir Müslümana yakışmaz.
Böyle zamanlarda, böyle zamanlara has hindi vb. şeyleri sırf gıdalanmak için almak, PTT`nin ucuz hizmetinden yararlanmak için tebrikleşmek küfûr değilse de, onlara (isteyerek şirk yapanlara) benzeme ve onların uygulamalarını yaygınlaştırma ve meşru gösterme anlamı taşıdığından tehlikeli ve mahzurludur.
Müslümanların, hangi maksatla olursa olsun, o günlere mahsus bir şey yapmamaları gerekir.
Hindi gibi sırf o günlere mahsus şeyleri, o günlerde satmak, fasıklara "günahta yardım" anlamı taşıdığından, haram ya da tahrimen mekruhtur. Ancak alacağı para haram değildir.
Haram ve günah olan o işi yapmasıdır. Bu hindilerin besmele ile kesilmiş olması halinde böyledir. Besmele ile kesilmemişse "meyte" olacaklarından satılmaları hiç bir surette caiz olmaz.
Yılbaşı kutlamaları için matbaa sahiplerinin davetiye, afiş, kart vb. şeyleri basmaları da aynıdır. Yani bunlar sırf yılbaşına özel olarak kullanılacaklarsa, yapılıp satılmaları aynı derecede mahzurludur. Eşantiyon eşya için de aynı şey söylenir.
***
Noel Yortusunu Hıristiyan alemiyle birlikte kutlamak da büyük günahlardan biridir. Hattâ buna özenerek İslâm’da böyle güzel âdetler olmadığını söyler, Hıristiyanları takdir ederse, İslâm Dininden çıkar
Yılbaşında tebrikleşmek de İslâmî sünnetlerden değil, Hıristiyanlara mahsus bir âdettir, Bundan da Müslümanların kaçınması gerekir.
Kendi millî ve dinî günlerimizde tebrikleşmemizde ise sayısız yararlar vardır. Her şeyden önce dinî ve millî âdetlerimizi yaşatmış, çocuklarımıza güzel örnekler vermiş oluruz. (Bkz. Celal Yıldırım, İslam Fıkhı)
Yılbaşı gibi başka inançların alameti olan günlere, kutlama maksadıyla katılmak aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi almak, ziyafet çekmek caiz görülmemiştir.
Bu hareketleri yapmakta ısrar eden ve tevbe etmemiş bir insanın imanı çok ciddi bir tehlike altındadır.
Hatta Hanefî âlimlerinin bu konudaki görüşü şöyledir:
Başka inançların gereği olan bayram ve kutlamalara katılan ve bundan tevbe etmeyen onlar gibi kâfirdir.
Dolayısı ile Müslüman bir kimsenin, böyleleriyle oturması, kesmede ve pişirmede onlara yardımcı olması onu günahkâr yapar.
(Türkmanî, Kitabu’l-üma fî’havâdisi ve’l-bida’, 1/293-94.)
Yılbaşı:İçkinin, Kumarın Fuhuşun ve Şirk’in En Fazla İşlendiği, Bir Toplu İsyan Hareketidir!
MÜMİNİN İMANININ ÖLÇÜSÜ YILBAŞINDA,ÇALGILI İÇKİLİ DÜĞÜNDE,NEVRUZDA BELLİ OLUR...
YA RABBİ NOEL=YILBAŞI DENEN GECEYİ KUTLAYIP TA BİZİ AMELLERİNİ SIFIR EDENLERDEN EYLEME..
Müslüman mahallesinde SALYANGOZ satanlar kadar;o salyangozları sıkılmadan yiyen salaklar da çoğaldı!!
FAİZ LOTO İÇKİ günah ama içeni kafir etmez;YILBAŞI kutlayanı Allah korusun dinden imandan EDER!!
Bazı aklı evveller bu Yılbaşına niye bu kadar tepki gösteriyorsunuz derler;YILBAŞI neuzu billah imanın sıfırlandığı gün olmasın diye!
Hayatında cami imam tanımaz,ölünce musallaya gelir namazı kılmaz!!
Bu milletin başına bir gelecek var;idare müslüman da faiz,toto,loto,fuhuş,içki,kumar, revaçta..
Allah bu ülkeye rahmet yağdırmaz!!Piyangodan para çıksa cami yapacağım der,yaşlanınca camiye gelir cenneti bekler!
Yılbaşı gecesi hindi yer,alem yapar,ertesi cuma en ön safta yeri (sıkılmadan ) kapar!
Bu müslüman memleketimde NOEL=YILBAŞI kutlayan kamil mümin de kamil insan da değildir.
***
Korkuyorum bu yılbaşı gecesinde Rabbimiz insanların bu kadar isyanına gadaplanır da toptan azab-ı ilahi bu gaflet deryasına balıklama dalmış milletin tepesine iner diye..28 Şubat gelir aklıma başörtülü kardeşlerime eza edenler gelir birden hafızama..
Merhum Erbakandan ramazan günü MGK da rakı isteyen Paşalar aklıma gelir nedense.
Bir kaç sene sonra fazla geçmeden aradan kara toprağı boylayan paşalar..
Akit Gazetesinn yazdığına göre Gölcükte Donanma Merkezimizin kalbinde zil zurna sarhoş olup kudururcasına içip eğlenen bu esnada okunan yatsı ezanını -Susturun şunu hemen diye zırıl zırıl zırlayan omzu bol rütbeli askerler gelir hafızama..
O gece 18 Ağustos 1999 olması lazım gecenin üçünde 7.4 şiddetinde merkezi Gölcük Donanma Merkezi olan büyük deprem ve ölen 50 binden fazla insan on binlerce yaralı gelir nedense aklıma..
O gün belki bin kadar dininden kitabından habersiz akılsız zorbanın isyanına gadaplanan Rabbimiz Teala bu gecede dünyanın dört bir yanında milyarlarca insanın isyanına gadaplanıp da azabı toptan gönderirse diye korkuyorum!!!
***
İSLAMA GÖRE DOĞUM GÜNÜ KUTLAMANIN HÜKMÜ..
Bir zamanların İslam diyarı olan coğrafyalarda yaşayan genetik Müslümanlarda (!) son 30 senedir, teknolojinin de hızla gelişmesiyle Batıdan etkilenme ve bunun neticesinde maymun meslekiyatı olan taklitçilikte bir o kadar hız kazanmış, bunun neticesinde kafir batıyı her pis işlerde örnek alır olmuşlardır.
---- Bu pis işlerden bazıları doğum günleri , evlilik yıldönümleri , sevgililer günü, anneler-babalar günü, yeni yıl-yılbaşı (Noel) vs. kutlanmalarıdır.
Oysa Müslümanların kutlayacakları günleri belirlenmiştir.
"Enes bin. Malik(ra) dan şöyle bir rivayet vardır :
Rasulullah (sav) Medine--i Münevvereye teşrif ettiklerinde Medinelilerin eğlenip oynadıkları iki günleri vardı. Efendimiz:
-’Bu günler neyin nesidir?’ dedi.
-Dediler ki: -’Biz cahiliyye devrinde bu günlerde eğlenirdik (Ya Rasulullah) ’Bunun üzerine Rasulullah (sav): -’Şüphesiz Allah (cc) size bu günlerin yerine daha iyilerini, Kurban ve fıtır günlerini (Kurban ve Ramazan Bayramlarını)verdi’"
( Medinelilerin kutladığı günler Bunların biri Nevrûz, diğeri de Mihrican’dı. Nevrûz Mart ayının 21de , Mihrican’da Eylül’ün 21’de kutlanırdı. )
(Ebu Davud (4/ 258) K.Salat Bab: 239 Hadis no: 1134)
Kim bir kavmin(topluluğun) karartısını (yaptıkları işleri) çoğaltırsa o da onlardandır. Ve kim bir kavmin amelinden razı olursa onların amellerinde ortaktır."
(Kim hangi kavmin karartısını çoğaltıyorsa, sayısını çoğaltıyorsa o da ondandır. Kim iman tarafının görüşlerini, amellerini, hükümlerini, bayramlarını beğeniyor kabul ediyorsa ondandır. Kimde kafirlerin görüşlerini, amellerini, hükümlerini, bayramlarını beğeniyorsa o da ondandır. )
(İbni kesir Cami’u-Mesanid ve’s-Sünen (27/308) hadis no: 589)
Allah (c.c.) şöyle buyuruyor: "Dinlerini parça parça edip, gruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur..."(En’am: 159)
--Şeyhul islam Ebussud hazretleri şöyle buyuruyor..: "Bu ayet-i Kerime onlardan her bakımdan uzak kalmayı gerektirmektedir. Bütün meselelerde olmayıp sadece bir kısım meselelerde dahi olsa onların inançlarına tabi olanlar, tabi oldukları şeyde onlarla beraberdirler. Çünkü bu: "Ben bundanım, bu da bendendir" diyen kimsenin ifadesine benzemektedir ve bununla adeta şu söylenmek istenmiştir: "Ben, onun türündenim, o da benim türümdendir."
Çünkü iki şahıs, ancak tür noktasında birleşirler. Nitekim: "Onlar birbirlerindendir..."(Tevbe: 67) ayet-i Kerimesinde ifade buyrulan da budur. Rasulullah (s.a.v.) de Ali’ye (r.a.) şöyle buyurmuştur: "Sen bendensin, ben de sendenim."
(Buhari Fedailu Ashabinnebi: 9, Müslim Cihad: 90, Tirmizi Menakıb: 20, İbni Mace Mukaddime: 11, Ahmed: 1/170, 177 3/22, Camiu’l-Usül: 6/33.)
(Kişi bu tür günleri kutlayarak, sorduğumuz zaman ümmeti olmakla övündüğü peygamberimizi (sav) değil aksine savaştığı necis kafirleri örnek almış ve benzemiş olur.)
Dinimizde yaş günü bu günkü yapılan tarzda kutlaması diye bir uygulama yoktur. Ancak, her yıl ömür takviminden düşen bir yaprağın nelerle dolu olduğuna bakmalı, onun muhasebesini yapmalı, kıyamet günü gelip hesaba çekilmeden kendini hesaba çekmeli, yarın karşısına çıkmasını, yüzünü güldürmesini istediği işleri çoğaltmalı, yüzünü kızartacak davranışları varsa onları tövbe edip affettirmeli, benzeri kötülükleri bir daha yapmamaya kendini zorlamalı, her yaş yılının bir öncekine nazaran daha olgun maddî-manevî daha karlı olmasına dikkat etmeli. Yoksa Müslüman sadece yaşı sayısınca mum söndürmenin saçmalığına kendini kaptırmamalıdır.
Bu günku yapılan tarzda (mumlu ve tepinmeli) Doğum günü kutlamak, Yahudi ve Hristiyanların âdetidir. Dolayısıyla doğum günü kutlamak caiz değildir!
Çünkü Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Yahudi ve Hristiyanlara uymayı yasaklıyor.
Abdullah ibni Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:
“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):
‘Herkim bir kavme benzemek isterse, o kimse onlardandır’ buyurdu.”
Ebu Davud 4031, Albânî İrva 1269
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin! Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden onları kim dost edinirse, kuşkusuz onlardandır! Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna hidayet vermez.”
Maide 51
ANNELER GÜNÜ, BABALAR GÜNÜ, SEVGİLİLER GÜNÜ, EVLİLİK YILDÖNÜMÜ GİBİ ADETLERİN İSLAMLA KURAN-I KERİM SÜNNET-İ SENİYYE İLE YAKINDAN UZAKTAN ALAKASI YOKTUR.BUNLAR HIRİSTİYAN VE YAHUDİ ADETLERİDİR...
.
İŞİN ÖZÜ (İNANDIĞI GİBİ YAŞAMAYAN, YAŞADIĞI GİBİ İNANMAYA BAŞLAR)
Şerife Şevval Kardelen
***
01.01.2019 itibariyle bir yaş daha yaşlandık.Kabre doğru giden yolda yolun yarısını çoktan geçmiş bulunmaktayım.
Bir daha ki seneye değil,yarın sabaha çıkacağımız meçhul.İrademiz bu hususta elimizde değil.
Hiç kimsenin elinde değil.Geçen sene aynı safta namaz kıldığımız bir çok amcayı ahiret alemine yolcu etmiş bulunmaktayız.Senelerin çoğalmasıyla birlikte sağlığımızda ona paralel devamlı zayıf düşmekte,her gün bir bir azalarımız yavaşlamakta.
Allahım geri kalan hayatımda bana ve sizlere kolaylıklar versin.Hepinize sağlıklı uzun ömürler dilerken bu vesileyle doğum günümü mesajla ve sosyal medyada kutlayan bütün arkadaşlarıma iki cihan saadeti,ailesiyle beraber nice sağlıklı mutlu huzurlu seneler geçirmelerini bizi yaratan Yüce Rabbimden dilerim.
Her şey gönlünüzce olsun..
03.01.2019//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.