Opan'da
Canlılar için mutlu yıllar dilemişsin. Biraz alındım üstüme ama çok da değil. Birçok kez veda ettim ve kendimden uzaklaştım. Sonra birçok kez yeniden kurdum. Ama niyeyse hep bir varoluşumun dışına belirsizliğe kaçma isteği. Sanki böylece çoktan belirlenmiş bir şey yaşanmayacak ve hiçbirşey kaçınılmaz olmayacak. En güzel şeyler bile. Onu neden sevdiğimi sormuştun ya, beni hiç zorlamadı, her an gidebileceğini bilerek seversen dilediğincedir. Huysuzluğunu da seversin sonra, senin seçtiğin huysuzdur çünkü. Bir de o, sözlere hiç kulak asmaz harekete bakar, sen ne yapıyorsun ona bakar. Bu da hoştur. Karşılıksız sevgi bahşetmemesi de cabası. Aksine sevgisi çok ölçülüdür. Gerektiği kadar sever. İnan bana böylesi çok daha güçlüdür. Yoksa kadrin bilinmez.
Kaçamadım ama birçok şeyden. Sonra uzun uzun bakmak istediğim anda durdum Opan’da. Op-an hani şaşırtan yer ve şaşırtan zaman ve pek bir soğuk. Evrenin genişlemesi gibi birbirlerinden ve kendilerinden uzaklaşıyor çünkü insanlar. Uzaklaşmanın soğuğu bu, iklimden değil. Burası Opan, saat op anda duruyor. Duruyor da biz geçiyormuş gibi yapıyoruz. Yani ne var bunda biz zaten hep miş gibi yapmıyor muyuz, miş gibi durmuyor muyuz? İngilizcesi çok yakışıklı bunun ben severim "pretend" Bir de büyük mişmişçiler var (great pretenders) bunlara göre hava hep güllük gülistanlık da dışarıdan bozmak isteyenler var. Biz böyle çizgiler çekiyoruz. Dışarıya bulaşma biz bize olalım. Biz bizeliğin tadını çıkaralım (enjoy) Oralara gitsek bile onlara uymayalım. Orada yine kendi köyümüzü kuralım. Op anda ve her yerde.
Neyse, bana garip görünen şu: Çok şaşırtıcı şeyler oluyor ve olağan karşılanıyor. Güneş dünyanın çevresinde dönmeye başlasa eminim hiç şaşırmazlar. Sadece "Bak dememiş miydik" derler. Dönelim varlık konusuna, yani tam olarak kendimizi ortaya koyamadığımız dünyaya. (Dünya mı Opan mı? Dışarıdan bakana opan, uzaylıların bir kısmı öyle anıyormuş bizi) Hep korkuttular ya ondan olmasın? Bir derin ruhani hastalık. İnsan tam olmayınca hisleri de tam olmaz. Öyle değil mi? Oradan buradan devşirilmiş şeyler işte. Şişirilmiş şeyler. Dileğini sabit tutmazsan şişirirken ucu kırılır dememiş miydim? Ah be çocuk büyümemize ve herşeyi görmemize hiç izin vermiyorlar ki. Sana kızmak olmaz. Hem hava da çok soğuk. Yine buzul çağına giriyormuşçasına soğuk. Ah bu sizin uzak durmalarınız yok mu ben ona yanıyorum. Demem o ki ne dilersen dile ama bil ki dilekleri gerçekleştiren dev, masal kitabında kaldı. Biz de masallara kaçsak diyorsan eğer, ben bunu hiç keyifli bulmadığımı söylemeliyim. Şaşırabilmektir keyifli olan.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.