- 422 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
RUHU ÇALINMIŞ BİR ÖLÜYDÜM,DİRİLDİM DEDİ
Haziran sonları,alaca bulutlardan inceden yağmurun çiselendiği bir yaz akşamı...
Bahçe evimde konteynır önünde çardakta divan üstüne uzanmış,yağmurun ve kuşların vadiyi dolduran seslerini dinlerken hayallere kaptırmışım,kendimden geçercesine.
Romantiklik bu ya..
Biri gülen,diğeri gülmeyen iki perim varmış.Gülenim uysal,duygusal ay ile güneşle ladesi olan,diriyi öldüren,ölüyü dirilten güzel perim,ruhumu alarak kayıplara karışmış.Gülmeyeniyle kalakalmışım,somurtkanlıgına,dikenlerin verdiği acıya dayanamayıp gülperimi aramaya çıkmışım hayal bu ya..
Beş kıta,yedi iklim gezmiş aramaktan yorulmuşken...
Belkıs hatunun melikesi oldugu saba şehrinde,bir elinde baston diğerinde fener oldugu halde" adam arıyorum adam" diye söylene söylene dolaşan agarmış uzamış saçıyla yaşlı birini görünce;
"Tam benlik,beni anlayacak piri faninin biri" düşüncesiyle yanına vardım,selam verip selam aldım.
Kendisinin tanınmış filozof Diyojen oldugunu bildim.
Kim oldugumu değil,neyi kimi aradıgımı,istegimi sordu.Olup biteni anlattım.
Kolay dedi mübarek,gülümseyen nurani yüzü,ışıldayan gözleriyle bakınarak;
o önde,ben arkada daldık kalabalığa,o cadde bu cadde derken ağaçlık bir yere varmışız.
Yeşil yapraklarla dökülen ince yağmurun sesi,kuşların cıvıltarı yavrularına konuşma,uçma,korunmalarını ögretiyorlar dedi üstadı üstad.Kuytulardan bir bülbül sesi öyle içli,duygulu öyle dokunaklıydı ki..
O da senin gibi sevgilisini arıyor,yada yalvarıyor aşk ve hasretlik şarkıları terennüm ediyor,dedi bilğeler bilğesi.Benim heyecanımı anlayan,yitiğimizin izini sorma merakında oldugumu sezinleyen üstad fenerini göge doğru sallayarak;
bak dedi,bak bulutlar arasında fırsat buldukça görünen dolunay gülümsüyor,göz kırpıyor.
sana mesajı var,demesiyle heyecandan ölecek gibiydim.
Ne demek istediğinin merakı içinde oldugumu bilip;
"Sen yitiğinin senin ruhunu da alarak kayıplara karışan sevgilinin,ayla güneşle ladesli demiştin ya...İşte orada dolunayla gönül sohbetindeler,onun yansımasıyla ayın ışığını daha parlak oldugunu görmüyor,anlamıyor musun?
heyecandan mutluluktan çıldırabilirdim.
Ben bu haldeyken konuklarımın sesiyle dönüş moduna geçip kendime gelerek konuklarımı karşılamadaydım ki ne göreyim;
Aman Allahım gelen tanıdık,bildik Diyojen..yanında da iki peri.
Perilerden biri hayalimdeki gül perimim ta kendisiydi.Minyotik,yeni açılacak gonca bir gül.
diyojenin dediği,bulutlar arasında dolunayla konuşan,yitiğim gülperim.,yere inmiş işte yanımdaydı.
Diyojen,somurtkan esmer periyle bahçenin meyve dallarına kapılıp uzaklaştılar.
hayalimdeki periyle sohbete daldık.
Az önceki rüyamı anlattım,yitiğimi,diyojeni,diyojenin anlattıgını...derken sesleriyle rüya yada hayal alemi modundan çıkıp kendilerini görünce işte diyojenin dediği buydu.
Yitiğim olan perim gökten inmiş işte yanıbaşımdaydı.
Ah dedi içinden ah.
Nedenini sordum?
Ruhum çalınmış bir ölüydüm,dirildim dedi.
Gerçek miydi? hala hayal alemimiydi,hala merak ederim.
HAZİRAN 2014 BAHÇE
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.