- 1301 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ BİR YIL YENİ BİR UMUT
Bazıları her yeni yılı, yeni başlangıçlar olarak kabul ederler.
Yeni hedefler doğrultusunda; gelecek için yeni planlar yaparlar, türlü türlü hayaller kurarlar ve yeni yıldan çok şey beklerler.
Elbette ki bu tür amaçlarımız ve hayallerimiz olmalıdır.
Bunlar bizi yaşama ve geleceğe bağlayan, keyifli ve mutlu olmamızı sağlayan nedenlerdir.
İsteklerimizin çoğu yeni değildir, bilinendir aslında.
Değişim için yeni yılı beklemeye gerek yoktur.
Şüphesiz ki;her geçen yılda, mutlaka olumlu ya da olumsuz olaylar yaşanır..
Yalnızca yaşanan kötü olaylara odaklanırsanız, o yılınızı kötü diye nitelendirir, kötü olarak anımsarsınız, kendinizi daima mutsuz edersiniz,iyi,güzel olan şeyleri cımbızlamadıkça.
Nedense toplum olarak mutluluğu isteyen; ancak mutsuzluğu peşinen kabul edip, mutsuzluğa gönüllü olan insanlarız.
Yeni yılla ilgili beklentilerimiz o kadar çok ki...
Yeni yıl; bu kısır döngüde hem şaşırıyor, hem de kaygılanıyor, ne yapsam ne etsem diye bocalıyor,bir daha ki seneye diye erteliyor,bizler gibi.
Çünkü yeni yılın tüm beklentileri karşılayacak, elinde sihirli bir değneği yoktur.
Sabah kalkınca yine her şeyin eski rutin döngüsünde devam etmekte olduğunu, hemen değişmediğini anlarız.
Herkesin bulunduğu konuma göre; istekleri, hayalleri ve planları farklılıklar gösterse de, genelde ortak payda aynıdır. Sonuç sağlıklı,huzurlu ve mutlu olmaya yöneliktir.
Gerçek sır, farklılıkların yaratılması, algıda seçicilik ve anın farkında olunmasında gizlidir.
Algıda seçicilik, kişinin ne düşündüğüyle, ne anlamak istediğiyle ve ilgilendiği şeylere odaklanmasıyla alakalıdır.
İnsanlar genelde yeni yılda hep zengin olmayı hayal eder, ister ve hedeflerler.
İnsan yaşamında elbette ki; paranın önemi vardır ama para her şey demek değildir.
Para hayallerimizi gerçekleştirmek için amaç değil, araç olmalıdır.
Her şeyden en önemlisi sağlıktır ama, değerini kaybettikten sonra anladığımız acı bir gerçektir ne yazık ki!
Yıllardır çevrem de gördüğüm maddi zenginliğe ulaşmış kişilerin,maneviyattan uzaklaştıklarını,güzel duygularını yitirdiklerini,kendilerine bile cimrileştiklerini görüyorum.
Hep daha fazla, daha fazla kazanma hırsı...
Ama sınırlı ömürde nereye kadar?
Kazandıklarını; paylaşamadıkları,yiyemedikleri ve yaşamlarına yansıtamadıkları için çok yazık!
Her yeni yılda başta eşim olmak üzere, yılbaşı milli piyango bileti alan birçok insan var.
Hepsinin de ortak hayali, ya çıkarsa.
Eşim bazen bana der ki...
"Senin çok istediğin, içinden geçen ne varsa çoğunlukla oluyor.Şu milli piyangodan da çok para çıkmasını iste de ,gerisine karışma " der.
Bende gülümseyerek derim ki; öncelikle çok param olsun diye hiçbir zaman düşünmedim, hayalini bile kurmak istemedim.
Hem hayalini kurmadığım şeyi niye isteyeyim ki?
Zaman zaman hediyeleşmeyi severim ama modernleşmenin getirdiği özel günlerdeki tüketim politikasına da karşıyım.
Bence sevmek en güzel armağandır sevdiklerine...
Ve en dolu geçen zaman; insanın sevdikleriyle olduğu andır ve onlara ayırdığı değerli vakitlerdir.
Ben hayatım boyunca her anın kıymetli olduğunun farkındalığı içinde, acısıyla tatlısıyla doyasıya yaşadım,yaşıyorum da.
Pişmanlık duymadan, keşke demeden, kendimi suçlu hissetmeden...
Mutluluk yaşanılan an’larda gizli.
Yeni bir yıldan mucizeler beklemek doğru değildir.
Mucizeyi kendinizden bekleyin,mucize sizsiniz.
Ulu önderimiz "Mustafa Kemal Atatürk’ün güzel bir sözüyle yazımı bitirmek istiyorum.
“Şayet bir gün çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun.”
AYLA CERMEN TÜFEKÇİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.