MİLLİ EĞİTİM DAVASI-3

• 25 Aralık 2018 Salı 21:41:24

Milli eğitimi, farklı yönlerden ele alırken es geçmememiz gereken önemli konulardan bir tanesi de yabancı okullar meselesidir.
Kime, neye hizmet ettiği belli olmayan; sayısı tahmin edilemeyecek kadar çok olan bu okullar, Milli Eğitim Bakanlığının belirlediği müfredatlara göre eğitim vermektedirler. Ancak, birtakım başlıklar altında verilen dersler arasında misyonerlik faaliyetleri sezilmektedir ve buna kimsenin sesi çıkmamaktadır. İlk örneklerini Osmanlı İmparatorluğu zamanında gördüğümüz yabancı okulların, o dönemde oynadıkları roller apaçık ortadır. Kaleyi içten fethetmek tabirinin vücut bulmuş hâli diyebileceğimiz yabancı okulların, ülkemizin milli kültürüne, diline ve geleceği olan öğrencilere ne gibi zararlar verecek; bunu yakın gelecekte göreceğiz.
Milli varlığımıza düşman devletlerin, ülkemizde bulunabilme bahanelerinden biri haline gelmiş bu okul bozuntularının bir an önce kapatılması, en azından azaltılması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin, derhal bu okullarda derin bir teftiş çalışması yapması gerekmektedir. Çocuklarımıza neler öğretilmektedir? Genç beyinlere neler empoze edilmiş, neler hafızalardan silinmiştir? Ne tür misyonerlik faaliyetlerinde bulunulmuştur? Bu okulların, vizyonları ve misyonları nelerdir? Bunların bir an önce tespit edilmesi gerekmektedir.
Bir ülkede, birliğin olması gerektiği en önemli alanlardan biri olan eğitimde, yabancı okullar problemdir. Bu problemin, güzel bir gelecek kurmaya çalışan Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından, gerekli birimlerince çözülmesi gerekmektedir. Milletimizin de, geleceğimiz olan çocuklarımızı, bu okullara vermemesi önemli bir adım olacaktır.
Milli Eğitim Davası, çizgisini milli kültür mürekkebiyle çizmiş; en ileriyi hedefleyen bir Türkiye Cumhuriyeti profili oluşturmak için plânlanmış bir atılımdır. Her türlü yabancı kaynaklı kurum, kuruluş ve zümreye karşıdır. Misyonerlik faaliyeti güden yabancı okullara karşı tutumu, belli ve kesindir. Milli Eğitim Bakanlığına ve gerekli tüm birimlere naçizane tavsiyemiz, bu konuya gerekli hassasiyetin gösterilmesi ve yapılması gerekenlerin bir an önce yapılmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin, hiçbir ülkenin eğitim kurumuna ihtiyacı yoktur.