Facebook Günlükleri -2-
Sanırım yazdıkça Facebook’a girmeden bakabileceğim diğer yerleri daha çok düşünür oldum. Yine de bu, uzun yılların bir alışkanlığı; bir anda hayatımdan çıkartamıyorum.
Envai çeşit insan yaşamını bu kadar kolay görebilmek -en azından gösterildiği kadarını- bundan bir 15 sene öncesine göre devrim niteliğinde bir gelişme. Ancak bugünkü Facebook ziyaretimde beni özellikle düşündürten insanların "yaşamak istedikleri hayatları seçebilme özgürlüğü ve bunun getirdiği tutsaklık".
Önce karşıma futbolda bir kural değişikliğini duyuran bir spor haber sayfası çıkıyor karşıma. (Ne zaman bu sayfayı takip etmeye başladım, yine hatırlamıyorum.) Binlerce futbol takımının milyonlarca -belki milyarlarca- taraftarını hayal ediyorum. Biraz daha üstüne gittiğimde kuvvetle ihtimal yüz binlerce belki milyonlarca "fanatik" diye atfedebileceğim; hayat tanımlarının büyük kısmı futbol ile sınırlı kişiler -ayrışmayı gerçekleştiremedikleri için birey olarak görmediklerim- karşıma çıkıyor.
Sonra alternatif medya olarak kavramsallaştırılan haber kanallarında paylaşılan "eleştirel" ve "karşıt görüşlü" yazılara -ki bu yazıların sayısı bir hayli fazla- yorum yetiştirmeye çalışan , sayıları git gide artan "sanal alemin insanlarını" düşünüyorum. Günlerinin büyük bir kısmını bu "işe" harcadıkları aşikar. Tabii paylaşılan yazıların içeriğini hakkıyla okudukları da ayrı bir soru işareti. Bir de yazılan tüm yorumları okuyup objektif olarak değerlendirdikleri de benim için hala bir muamma.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.