- 878 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SENİN GİBİ BİR AYI NASIL YAZAR OLUR
Kendimi bir halt zannettiğim zamanda bu cümle ile karşılaştım. " Senin gibi ayı nasıl yazar olur? " Diyen kişi eski sevgilimdi. Katıldığım bir kitap fuarında kadınlarla birlikte çektiğim bir fotoğrafı görüp bu cümleyi kullanmıştı. Kıskançlığından dolayı bu cümleyi sarf ettiyse de aslında bir noktada haklıydı.
Kaba saba, sürekli kadınları kızdıran, yeri geldi mi çoğunu küçümseyen bir adam olmama rağmen, kitaplarım da sürekli kadınları yazar, onları yücelleştirir, gerçek dünyada onları küçümserim. Bendeki bu tutarsızlık, gerçek dünyada kadınları rahatsız ederdi. İlişkilerim fazla sürmez, yazmakla baş başa kalırdım...
Sonra fark ettim ki insan ulaşamayıp , hayal ettiği karakterleri yazar ve bu kandırılmışlığın verdiği süreç ile zaman kazanmaya çalışır...
Ayılıktan nasibini almış bir yazar olarak, hiçbir zaman yazarlığın arkasına sığınıp yazar modeli oluşturamadığım için, yazdıklarımı kadınlar benimle pekiştiremedi. " Bu kitapları senin yazdığına inanmıyoruz. " diyen çok kadına şahit oldum...
Bazen yazdıklarıma, kendim bile inanamıyorum. Çünkü ; yazdıklarımla karakterim uyuşmuyor. İçimde beni zorlayan başka biri olduğuna inanıyorum. O aslında olmak istediğimiz şeye bizi dönüştürüyor, İlah yoluna sizi koyup adam etmeye çalışır, ancak sürekli o sesle savaş içinde olduğunuz için mücadeleniz bitmez. Neyse konuyu fazla uzatmayın. Katıldığım bir televizyon programında sonucunun şuana kadar aldığınız en iyi övgü nedir diye sorduğunda, eski sevgilimin " Senin gibi ayı nasıl yazar olur ? " diye söylediğini cümleyi yad edip, onu hatırlattım.
Hayatımda iz bırakan bu cümleyle sunucuyu güldürdüysek de aslında cümle çok açıktı. Yazar olmadan önce insan olmak gerekir...
Niyazi Koluş