Bazen ne yazacağınızı bilemezsiniz, tek düşündüğünüz hayatın dipsiz bir kuyu olduğu ve sizin onda yol aldığınızdır.Sonunu bilemeseniz de karşınıza çıkan sorunlar, sıkıntılar, engeller kuyunun dibini daha çok düşünmenize neden olur.
Hasta yataklarında evde ve yoğun bakımdaki hastaların verdiği yaşam mücadelesi kuyunun derinliği hakkında ipucu veriyor.
Evet, içinde bulunduğun zaman diliminin hayatın tamamı olmadığını anlıyorsun.Gençlik geride kalmış, sağlığın elden gitmiş, doğduğun güne geri dönmüşsün, konuşamıyor , göremiyor, düşünemiyor, ya da aklın başında gözlerin tavana dikili yatağa çakılı! O gözler geçmişi seyrederken, içinde kopan fırtınalardan sığınacak bir liman bile bulamıyorsun.Şakaklarına doğru süzüleni insanlar gözyaşı diye betimler sadece.Oysa onda neler saklıdır! Beyhude geçmiş bir hayat, yasanamayanlar, gıptalar, özlemler, pişmanlıklar, korkular, yıkılan duvarlar, dipsiz kuyuların soğuk yüzü, karanlığın kabus gibi üstüne çullanması! Aman Yarabbi, aman Yarabbi! Düşüncenin bini bir para. Ne var yanında, ne tutar seni ayakta?
Hasta yakınlarının telaşı, bir yanda şifa bulmaya çalışırken diğer yanda parasızlığın verdiği boynu büküklük.
Allah’ım, yalan ve gerçeğin ortasında bulunan ince çizgide gerçeğin tokat gibi insanın suratına indiği zamanda sen kullarını yalnız bırakma ne olur...

Olmaya devlet cihanda
Bir nefes sıhhat gibi
K S SÜLEYMAN