MEDENİYET KRİZİ

• 20 Aralık 2018 Perşembe 15:21:50

İBRAHİM PAŞA’DA BİR KÜLTÜR AKŞAMI
19 aralık 2018 çarşamba akşamı İbrahim Paşa Kültür Merkezinde,düşünür, yazar Metin Önal Mengüşoğlu tarafından sunulan, konusu oldukça iddialı ve bir o kadar da önemli olan ‘medeniyet krizi ve çıkış yolları’ konulu sunumu dinlemeye gittim. Oldukça keyif aldığımı söylemeliyim.
Medeniyet esaslı bir kavram. Üzerinde çokça konuşulmuş,tartışılmış,mülahazalar, müzakereler yapılmış.Metin abiye göre medeniyet kimsenin tekelinde değil,onu İslam Medeniyeti,Batı Medeniyeti diye kategorize etmeye gerek yok. Onun içindir ki; proğramın adı ‘İslam Medeniyetinin Krizi ve de Çıkış Yolu’ değil.Medeniyet Allah’ın mülkünde tüm insanlığın ortak çabasının adı. Orda duruyor,çabalayan,gayret edenin malı. Kesb ile elde edilecek bir iş. Sanıldığı gibi, her kültürün, inancın, etnisitenin medeniyeti yok.Medeniyet tektir ve Üstad Sezai Karakoç’un dediği gibi hakikat medeniyetidir.
Antoine de Saint-Exupery’in Küçük Prens’in de ki çölleşme ile Farabi’nin Medine-tül Fazıla’sında ki erdem arayışının kesişmesidir medeniyet.Medeniyetler tıpkı insan organziması gibidir İbn-i Haldun’un bahseddiği gibi; doğar büyür gelişir ve ölürler. Ölen bir medeniyet sonrası o imparatorluk bakiyelerinin devamı olan milletler kendi anlam arayışları içerisinde onu bulurlar.Aramakla bulunmaz, ama bulanlar mutlaka arayanlardır derler.B. Lewis’ in 1960 larda Modern Türkiye’nin Doğuşu’nda da bahsettiği gibi;bu birmedeniyet tasarımı, bir toplumsal dizayn ameliyesi idi.Toplum onlar için bir labaratuvar malzemesi idi.1990 lardan sonra Samuel Huntington’un Medeniyetler Savaşı ve gene aynı yıllarda Fukuyama’nın Tarihin Sonu tezleri Batı’da; Doğu için varsayımlardı.Tarihin sonu olmadı ve hayat olanca hızıyla akmaya devam ediyor.Batı sözünü söyledi ve tüketti,İslam ise söyleyecek sözünü arıyor.
Sasani İmparatoru Cunduşapur’un dediği gibi;bilgi ve fazietin, pazu ve kılıçtan daha evla olduğuna inanıyoruz. Güc’ün Söz’üne değil,Sözün Güc’üne inananlardanız.Söyleyecek sözümüz var bu inanç yanında kesb ile sözümüzün bir gün yatağını bulacağına inanıyoruz.