ÇAMURDAN ZİRVEYE
Hasan,Mehmet,Ali ve Galip... Bu ismini saydığımız kişiler daha on yaşında, en geri kalmış köyde yaşayan , son derece fakir ailelerin , birbirlerinden asla ayrılmayan,aralarına su sızmayan çocuklarıdır.
Dördünün de çok güzel hayalleri vardır.Ortak hayalleri önce Dünya’nın en büyük ve gelişmiş şehirlerinden birine yerleşmek,yüksek okulda okuyup güçlü,insanların hayran ve saygı duyduğu insan olmaktır. Bu dört arkadaşın günleri hayvan otlatmakla,ailelerine diğer işlerde yardım etmekle, boş kalan vakitlerinde ise bir araya gelip konuşmakla,hayal kurmakla geçmektedir.
Bir gün Mehmet’in babası Osman Bey gece vakti, zor şartlar içinde biriktirdiği bir miktar parayı Mehmet’e verir ve Mehmet’in sabah olunca amcası ile beraber yakındaki kasabaya giderek yem almasını ister. Mehmet bunu bir fırsat olarak görür. Sabah olunca amcasına gitmek yerine Hasan,Ali ve Galib’in yanına gider. Onları ikna eder, beraber kamyonla İstanbul’a giderler.
İstanbul’da karşılarına çıkan bir polisin yardımıyla iki yıla yakın bir süre ufak tefek bir sürü işte çalışıp para biriktirirler. Buradan ailelerine mektup yazarak durumlarını anlatırlar. Burada çalışırken bir vesile ile bulundukları yerin spor kulübünün başkanı ile tanışırlar.Ona hayallerini anlatırlar. Başkan Bey onlara ; Dünya’nın en büyük şehirlerinden olan ABD.’nin New York Şehrinden kendi takımlarıyla hazırlık maçı yapmak için bir takım geleceğini, o takımın yetkili kişisi ile görüşüp kendilerini maç yapıldıktan sonra o takımla birlikte New York’a gönderebileceğini söyler.
Başkan Beyin söylediği takım İstanbul’a gelir,maç yapılır ve onun aracılığıyla bu dört arkadaş yanlarına verilen tercüman ile birlikte New York’a giderler. New York’a gidince bu dört arkadaş kısa bir süre bu spor takımında yardımcı işlerde çalışırlar.Bu süre içinde yabancı dillerini de önemli ölçüde geliştirirler.
Bir süre sonra bir hayır kurumuna işçi olarak girerler ve bir taraftan da bu kurumun yardımıyla dışarıdan okul okumaya başlarlar.Okulda okurken arkadaşlıkları ve dostlukları devam eder. Orada yaşayan başka gurbetçi Türklerle tanışırlar ve onlarla da yardımlaşırlar. Mehmet Hukuk Fakültesini, Hasan Makina Fakültesini, Ali İnşaat Fakültesini ve Galip Eczacılık Fakültesini bitirir.
Bu dört arkadaş saygı duyulan ,güçlü birer avukat,makina mühendisi,inşaat mühendisi ve Eczacı olarak memleketlerine ailelerinin yanına geri dönerler. Zor durumda olan insanlara yardım etmeye devam ederler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.