şans
zamanın birinde yunanistanda, ölüme mahkum edilmiş iki suçlu varmış, idam vakitleri yaklaştığında her idam mahkumuna yapıldığı gibi, bunlarada son istekleri sorulmuş, biri son gecesinde ziyafet felan istemiş, diğeri hayatı bağışlanırsa bir yıl içinde kralın atına uçmayı öğretebileceğini söylemiş.
son arzu bu ya bir şekilde krala iletilmiş bu istek, kral meraklanmış acaba, yapabilir mi diye, mahkumu çağırtmış ve demişki bu iddianda ne kadar gerçekçisin, mahkum gayet kendinden emin, bir yıl içerisinde atınız uçamazsa beni idam edebilirsiniz, ben dünyada atlara uçmayı öğretebilen tek kişiyim deyince,
kendini dünyadaki tek uçan ata binerken hayal eden kral bu teklifi kabul etmiş.
eşyalarını almak için tekrar hücresine döndüğünde, diğer mahkum inanmayan gözlerle arkadaşına bakmış ve “Atların uçamadığını biliyorsun, nasıl olup da böyle delice bir fikirle çıkabildin ortaya, yalnızca kaçınılmazı geciktiriyorsun o kadar.
“pek değil” demiş adam.” kendime dört özgürlük şansı veriyorum.
birincisi: kral bu yıl ölebilir.
ikincisi: ben ölebilirim.
üçüncüsü: at ölebilir…
dördüncüsü: “belki ata uçmayı öğretebilirim.”
düşük bir olasılığın gerçekleşmiş olması halidir, şans yada şansızlık, siz ihtimal vermeseniz bile, zorda olsa , her hangi bir olayın gerçekleşme olasılığı her zaman vardır, misal çok hoşlandığınız ama hiç bir zaman kendinizde onunla konuşacak cesareti bulamadığınız, sınıf arkadaşınızı, günün birinde, çinin bir köşesinde tatil yaparken, aynı cafede sizin yanınızda oturuyor bulabilirsiniz ve dolayısıyla kendinizi şanslı hissedebilirsiniz, bu olayın arkasında mutlaka doğa üstü bir şey olduğunuda düşünebilirisiniz.
halbuki olan olay sadece bizim olasılığını hesaplayamadığımız bir olayın, gerçekleşmesinden öte bir şey değildir,
aslında şut çekmek gibi biseydir şans, yani hem bağlı sana inceden hem bağımsız bir o kadar da, bir kere şutu çekip topu ayağından çıkarmadıkça, gol atma şansın sıfıra yakınsa, top ayağından çıktıktan sonra defansa çarpıp gol olmuş, kendi adamına çarpıp taca çıkmış, direklerlerde patlmış, her şey ihtimaldir artık.
şans diye tek başına bir olgu yoktur, herkes kendi şansını yaratır ve kaderine yön verir, hazırlık ile fırsatın evliliğine şans denir, tersi durumdada ki oda bir şanstır ama şansızlık olarak ele alınır, oda fırsatlara hazırlıksız yakalanmaktır, ve oda umut ile belirsiliğin boşanmasıdır,
park halindeki bir arabaya çarpıp ve dürüstlük yapıp telefon numaranızı sileceğe bırakmanız ama size hiç telefon gelmemesi aynı anda hem şans hemde şansızlıktır,
aslında olay şanslı olup olmama durumu değildir, fırsatları değerlendirip kendimizi şanslı kılacak hale sokmaktır, bazı fırsatlar vardırki, her insanın karşısına bir kere mutlaka çıkar, kaderimizide yönledirmek tamamen kendi elimizdedir, fırsatları değerlendirmeye çalışan insanlar şanslı olurken, tembellik yapan insanların yakınması şansızlık olarak kalacaktır,
bu hayatta hiç bir şey rastgele olmuyor.,,
YORUMLAR
Hayatta hiç bir zaman şansa ve tesadüflere yer yoktur. Her şey ilahi kader doğrultusunda akar gider bazıları bunu şans zanneder. ''Sana ne iyilik gelse Allah'tan gelir, sana ne kötülük gelse senden kaynaklanır.'' Ayet gayet açık ve net. Nisa/79 Bir insana piyangodan büyük ikramiyenin çıkması bile bir şans olayı değildir...
Ahmet Zeytinci tarafından 12/19/2018 12:57:55 PM zamanında düzenlenmiştir.
seth
sevgilerimle...
seth
sevgilerimle...