- 618 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SON UMUT Part ( 1 )
Bir şarkı söylersin içinden sessiz sessiz anlamsız gelir cümleler, melodisi bilinç altında çırpınır ve sokaktan geçer aşkın gerçek yüzü. Konu böyle başlasın çok isterdik ama öyle bir imkanımız ve karakterimiz şu an için bulunmamaktadır. Hikayemiz bir ormanda da geçmemektedir ve kahramanımız haliyle insandır " en azından mahalleli öyle söylüyor " valla bizde onların yalancısıyız. Buyurun kahramanımızın illegal komik aşk hikayesini birlikte dinleyelim. Adım : KUBAT YOKLUK 28 yaşındayım soy ismimde de belirtildiği gibi yokluk içinde geçen bir çocukluk yoksullukta diyebilirsiniz. Annem ev hanımı HARBİYE hanım yemeklerinin lezzetiyle ün salmış dünyanın en tatlı annesidir. YETER YOKLUK ablam 19 mayıs üniversitesi edebiyat mezunu bir türlü atanamadığı için her gün depresyonda kendisi, televizyonda ne kadar dizi varsa hepsini ezberlemiş kendini sevdiği karakterlerin yerine koyarak kah ağlıyor kah gülüyor, canım benim ya ev yansa dünyadan haberi olmaz, annem başıma kaldın sen benim der ama genede kıyamaz kızına. Rahmetli abim KUDRET YOKLUK başarılı bir polis memuruydu çok kolay olacak denilen operasyon kan gölüne dönmüştü anneme dualarını esirgeme deyip elini öpmüş ve gitmişti, ama çıkan çatışmada şehit oldu toprağı bol olsun. Babam olacak o koca yürekli örnek insan da bütçesi düşük, bel ki parayı vururum diye iş hayatına atılan, çoğu mahalleliye veresiye veren " tırnak içinde söylüyorum borçlarını vermemelerine rağmen " hala veresiye vermeyi alışkanlık haline getiren koca yürekli insan benim babam. Dedem KORKUT SÖNMEZ" in damat senden hiç bir bok olmaz bakkal senin neyine götün kadar yer zaten deyip babamı azarlamasına dayanamayan annem rica minnet mi diyelim yalvarmak mı diyelim artık " onu da okuyan karar versin değil mi biz de seçenek çok" dedemin iflasın eşiğine gelen babama sıcak para akışını sağlamıştır. Annem işte gene dayanamadı kocasına. Dedemin babamı kurtardığını herkes bilir. Almanya da yaşayan ve bize hiç bir hayrı olmayan HAYRİYE halam bile konuya baya bir hakimdir. Annem her zaman der bu kadının her yerde kulağı var diye, halamın konuyu nasıl duyduğu hala meçhul FBI gelse çözemez valla. Dedem mahalleli tarafından cimriliği ile bilinir en son camiye yaptığı yardımı cuma namazında hoca efendi daha yeni para verdim sanki bir tek ben öleceğim tövbe tövbe diyen muhterem bir zattır kendisi. Bu arada unutmadan küçük çocukların çiklet bakkal amcalarının adı HİKMET YOKLUK yani benim muhterem babam olur kendisi. Neyse konuyu dağıtmayalım hikayemizde oturduğu mahallede işsizler derneğine üye olan beni dinleyeceksiniz. Hemde başkasının sesinden, siz genede içinizdeki sese her zaman kulak verin. Seslendirmeyi kuzenim ŞAHİN yapacak kendisi dublaj işiyle uğraşıyor yada bize öyle söylüyor, yada bilinen bir işi yok bizi kekliyor aman her neyse ne işte. Kubat samsun iş kura bağlı bulvar 3. idare ofisi merkezine kayıt yaptırmaya gider. Bu ofis işsizler arasında bir bağ kurulsun diye açılmıştır, şaka şaka inanmayın. 18/10/2018 tarihinde kayıt için bir kod verirler, başvurduğu tarihten çok değil 2 gün sonra yani sayısal olarak ifade ettiğimizde 20/10/2018 tarihinde görüşmeye çağırırlar. Eleman açığı olan üst düzey bir şirkette üst düzey eleman olarak çalışacaktır, halk deyimiyle orta sıçan yani her işi yapacaktır. Ama onun istediği böyle bir iş değildir, hayali masa başında çay kahve ayağına gelecek keyfinin kahyasıyla baş başa oturup gününü gün etmek vardır. Ama maalesef Kubat " cım o senin dediğin asma kaba öyle olmuyor yavrum , evet nerede kalmıştık, iş istemeye istemeye de olsa en yakın arkadaşı ALİ namı değer çamur alinin yanında işe başlar. İşin ne olduğunu merak ediyorsunuz tabi doğal olarak bizim amacımız da bu zaten okuyucuyu meraklandırmak. İş kurdan numara alıp başvurduğuna bakmayın aslında bir kaç defa arandı iş için ama arayanlara verdiği cevap her zaman ki gibiydi ben iş aramıyorum ki neden rahatsız ediyorsunuz ve her telefonu kapattığında yaramaz çocuklar gibi kıs kıs gülerdi. Çamur ali baba mesleği olan taksi şoförüydü. CEVDET amca askerden döner dönmez iş bulamadığı için taksicilik yapmaya başlamıştı, direksiyon sallamakla kazandığı helal paranın her zaman kıymetini bilmiştir rahmetli toprağı bol olsun.Çamur hem gündüz hem de gece çalıştığı için çok yoruluyordu uykusuz kaldığı zamanlar eve gitmek yerine arabada sabahladığı çok olmuştur.Yardımcı olması için TAHSİN abinin yerinde çay içerlerken yaptıkları sohbet arasında iş aradığı biliyorum öyle her işte çalışmayacağını da biliyorum ama benim gece takside çalışacak birine ihtiyacım var diyeli tam bir hafta oldu. KUBAT hiç cevap vermedi, ama kafasına da yatmadı değil ve çamurun bu iş teklifini kabul etmeye karar verdi. Kaybedecek neyi vardı ki hem çalışacağı durak mahallesinde olduğu için hem de aklı sıra mahalleyi koruma iç güdüsüne kapıldığı için bu işi kabul etmişti. Aslında işi kabul etmesinin en büyük
sebebi geceleri rüyalarına giren onu düşünmekten hayatı arabeske bağlayan ve onu görebilmek için her gece olmasa da ISTAKA TAHSİN abinin sabahcı kahvesinde sabahlayan, kara sevdasına yandığım bir damla yaş olam da ağlama beni diye çığırtan kız bizim MAKBULE. Mahallenin en güzel kızı uzun kıvrım kıvrım saçlarının bir teline neler verilmezdi ki, bir gözleri var ki şiirler yazılır mavisine deniz bile kıskanır valla. Büyüklerimiz görülen köy kılavuz istemez demişler ya işte makbule de ta kendisi. Kubat çocukluğundan beridir hasta bu kıza anam hasta olunmayacak gibi de değil hani. Çocukluklarından anımsadığı tatlı bir anı yoktur kubatın aklında. Makbule konfeksiyon fabrikasında asgari ücretle çalışan aldığı parayı makyaj malzemelerine harcayan çılgınlar gibi eğlenmeyi seven kendine yakışanı pahalı da olsa napıp edip giyinen basit bir fabrika işçisidir. Görevi ise en son ürünleri ütülemek, her ne kadar işini çok severek yapmasa da çalışmak zorundadır. İşe gitmek için sabahın köründe yollara düşer hava aydınlanmadığı için karanlık onu ürkütür. Doğrusunu söylemek gerekirse karanlıktan hep korkmuştur. Babasının sarhoş sarhoş eve geldiği geceler gelir aklına annesine bağırmaları kavgaları onun bu korkularını daha çok tetiklemiştir. İş yeri 3 sokak ötededir makbulenin ve her sabah işe giderken sabahcı kahvesinin önünden geçer, gecenin yorgunluğunu buhranını atmak için kubatın sürekli uğradığı ıstaka tahsinin onun deyimiyle baba tahsinin yeridir sabahcı kahvesi. Kubat sıcak bir çay içmek için her sabah aynı mekandadır. Ve makbule oradan her sabah geçerken birbirlerine bakışlarıyla günaydınlaşırlar adeta sanki bir devrim olur yüreğinin içinde, kubatın onu çok sevdiğinin farkındadır aslında. Makbule de ona karşı boş değildir ama bir türlü hissettiklerini tarif edemez yada bir türlü adını koyamaz bu içindekilerin. Aslında hepimizin bildiği bel ki çoğumuzun tattığı bir duygudur AŞK rüyalar alemi diye tabir edilir halk dilinde. Makbule iş arkadaşlarının verdiği bir partiye davet edilir gitmek istememesine rağmen CENGİZ yani bölüm şefinin ısrarlı tavırlarına anlam veremez sonunda evet der neden olmasın. Akşam 20:00 da seni almaya gelirim sonra da bir kaç kadeh bir şeyler içeriz oradan partiye geçeriz o zaman anlaştık. Makbule fuhuşturucu batağına doğru sürükleneceğini kendi de dahil kimse tahmin edemezdi. Hikayeyi biz yazıyoruz ama fikirler anlık geliyor yani bizim bile haberimiz olmuyor. Akşam olur makbulenin oturduğu gece kondunun kapısında siyah bir araba durur, gece mesaisi başlayan kubat durakta yolcu beklerken dikkatini mahalleye gelen araba çeker, gece kondunun kapısı açılır ve makbule dışarı çıkar giydiği elbisenin üzerindeki parlak taşlar sokak lambasının yansımasıyla göz alıcı bir hal alır derin bir göğüs dekoltesini saran gerdanlık ve can alıcı güzelliği kubatı mest eder, makbule arabaya biner ve hızla uzaklaşırlar. Olup biteni anlaması fazla sürmez çünkü çok zekidir bizim oğlan birazda saf, bilmiyor ya sevdiği kadının yollu olduğunu bu zamana kadar nasıl anlamadı hayret valla neyse konu bizi biraz aşar, biz hikayeye dönelim. İçi içine sığmaz kubatın san ki kalbi yerinden fırlayacak gibi olur ah makbule bir görsen ya şu dertli kulunu der ve derin bir iç çeker off ulan off kader kader değil ki anasını sattığımın dünyasında ben kim o kim diye kendi kendine başlar söylenmeye. Dayanamayıp düşer makbulenin bindiği arabanın peşine, bir gece kulübünün önünde dururlar Allah Allah ne işi var ki bu kızın bu saatte diye söylenir. Bilmez ki sevdiği kızın yollu olduğunu gerçi bizi de pek ilgilendirmez açıkcası ama yinede tüm okuyucularımızdan özür dileriz, sonuçta yazar ekibiyiz, biraz arabanın içinde bekler ve sonunda dayanamaz içeri girer sağına soluna bakınır makbulenin oturduğu masayı görür ve kendini belli etmemek için arka masalardan birine oturur, çoktan cengizle koyu bir muhabbete başlamışlardır bile, masaya gelen mezeler alkol çeşitleri ve boş boş atılan kahkahalar. Bu durumdan çok rahatsız olur bu kızın bu adamla ne işi olabilir ki diye aklından geçirir. Ne tesadüftür ki fuhuşturucu bürosundan polis memuru YILMAZ da oradadır ve kubat onu abisi kudretten tanımaktadır.Kudret ile yılmaz aynı polis okulundan mezun olmuşlar aynı şubede görev yapmış iki eski dosttur ve 2 sene önce bir fuhuşturucu operasyonunda kudret ölür en yakın arkadaşı yılmazda ağır yaralanmıştır, hastanede aylarca yatan yılmaz kendini toparlar ve iyileştikten sonra taburcu olur ama içinde bitmek bilmeyen bir acı taşıyacaktır. Kudretin ölümünden kendini sorumlu tutmaktadır. Allahın ona ikinci bir şans verdiğine inanır her gün Allahı zikir eder bu günümüze aldığımız nefese şükürler olsun rabbim der.Yılmaz inançlı bir kişidir ve vakit buldukça dini vecibelerini yerine getirmeye meğilli bir insandır. Kudretin ölümü onu çok derinden sarsmıştır. Yılmaz 7 yaşındayken annesi ve babası trafik kazasında hayatlarını kaybetmişler, başka kimsesi olmayan yılmaz çocuk yurdunda büyümüş ve buruk bir çocukluk geçirmiştir, derslerinde hep başarılı olmuştur polis olmak isteyen yılmaz sınava girer ve okuldan gelen başvuru belgesiyle polis okuluna kabul edilir ve mezun olur. Neyse gözlerim yaşardı yazarken bu kadar acitasyon yapmaya gerek yok aslında ama biz yazarlarında duyguları var. Hastaneden çıktıktan sonra bir müdddet dinlenir ve tekrar görevine başına döner. Kubat yılmazın yanına gider selamlaşırlar yılmaz kubatı oturması için masaya davet eder otursana kubat uzun zaman oldu görüşmeyeli nasılsın neler yapıyorsun annen baban nasıl diye sorar, suratı asıktır kubatın kısık bir sesle çok şükür abi hayattalar işte diye cevap verir, kısa bir sessizlikten sonra hayırdır buralarda ne işin var benim bildiğim öyle çok içkide içmezsin diye söylenir hafif bir tebessümle, kubat cevap vermez yılmaz abisine, gözünü makbuleden bir an olsun ayırmayan kubata yılmaz tekrar sorar iyimisin her şey yolundamı, kubat bir an silkilir ve şey yok ya dalmışım öyle dedikten sonra masaya içki ister. Kubatın aklı fikri makbulededir, ve yılmaz ee çalışıyor musun bakalım iş güç var mı bari diye sorduktan sonra ayıp olmasın diye cevap verir, evet abi taksim var çalışıyorum buraya da bir müşteri getirdim biraz keyifsizdim gelmişken de bir kaç kadeh içerim diye uğradım öyle, ama seni gördüğüme de şaşırdım açıkcası ayrıca sevindim de diyerek yılmaza sigara uzatır ben bıraktım 2 sene oldu sende bırak sağlığına zararlı diye nasihat verir. Sanki kubatın çok da umurundaydı sigaranın dumanını içine öyle efkarlı çekiyordu ki öksürükten boğulacak gibi oluyordu sanki. Kubatın bir gözü makbulededir, makbulenin keyfi yerinde altı kuru kafası da hafiften dumanlıdır, ve yavaşça dönerek yılmaza hayat zor sevdiğin kadına sevdiğini söyleyememek dahada zor abi der. Bir de sigarayı neden içiyorsun diyorsun hemi sigarada kaybettiğim kendimi buluyorum bu yalan dünyada ki en iyi dostum benim ne ben onsuz yapabilirim nede o bensiz der ve hafif bir tebessümle gülerek şişenin dibinde kalan son içkiyi de doldurduktan sonra kadeh kaldıralım abi sağlığa ve aşka içelim güzelleşelim der. Tabi saatin nasıl geçtiğinin farkına bile varmazlar makbule çoktan gitmiştir bile, yılmaz hesabı ister ve yavaş yavaş kalkarlar. Kubat seni eve kadar bırakabilirim bu halde araç kullanma istersen , yok yılmaz abi iyi şoförümdür merak etme teşekkür ederim, asıl sen dikkatli sür abi hayırlı geceler. Kubat diye seslenir yılmaz ailene çok selamlarımı ilet lütfen, yine bir akşam buluşalım çok fazla konuşamadık anladım ki dikkatin başka yerdeydi bende seni bunaltmak istemedim Allaha emanet ol dedikten sonra arabasına biner ve oradan uzaklaşır. Kubat da biner arabasına fakat aklı makbulededir acaba şimdi nerede kiminle diye düşünür ve bütün sakinliğini koruyarak eve doğru yola koyulur, arabayı evin önüne park eder evin avlusunda bir sigara yakar gözleri makbulenin penceresine dalar, bel ki cama çıkar diye bekler. Güneş bulutların arasından yüzünü göstermeye başlamıştır ve yavaş yavaş gün aydınlanmaya başlar bir sigara daha yakar bir müddet daha bekler ama boşuna beklediğinin farkına varır. Kemerine taktığı anahtarlığın içinden kapıyı açacak anahtarı seçer ama başarısız olur, lanet olsun Allah kahretsin diyerek kapıyı yumruklar ve dizlerinin üzerine çöker ve öylece kalır, tekrar denemek için tüm gücünü toplayıp ayağa kalkar ve bu sefer kapıyı açar. İçeri girer elini yüzünü yıkar ve yatağına boylu boyunca uzanır ama bir türlü uyku tutmaz sağa döner nafile sola döner nafile uyuyamaz daha doğrusu makbule uyutmaz. Kalkar bir sigara daha yakar ve pencereye bir ışık vurur perdeyi aralar siyah bir araba belirir kapının önünde makbule arabadan iner kubat saatine bakar san ki o an her şey durmuş gibidir saat sabahın 06:00 " sı bu saate kadar neredeydi acaba diye geçirir aklından, içi içine sığmaz sanki kalbi sıkışır, damarlarında dolaşan kanın çekildiğini hisseder, ne yapmalıydı da makbule ye bu sevda meselesini açmalıydı. Aynanın karşısına geçerek bel ki yüzlerce kez tekrar edebilirdi onu sevdiğini. Bütün cesaretini toplamalıydı artık vakit geç olmadan ona seni seviyorum demeliydi. O günün yaklaştığını hissedebiliyordu ama içinde belirsiz bir sıkıntı vardı ya makbule hayır derse ya umutları boşa çıkarsa diye kendi kendine söylene dursun, ki bu hikayeye göre dememeli zaten bizde yazar kalemi olarak öyle umuyoruz aksi olursa bizim içinde sürpriz olur. Ve o gün gelir çatar artık kubat kararlıdır zaten kararını çoktan vermiştir saatler bir türlü geçmez heyecandan kalbi duracak gibi olur çocuğun iliklerine kadar titrer durağın yanındaki berber YAŞAR " a büyük bir keyifle girer. Yaşar uzun zamandır kubatı hiç bu kadar keyifli görmemiştir, dayanamaz ve sorar, çok keyiflisin hayırdır der kubat gülerek yok be abi her zaman ki halim diye cevap verir. Hadi hadi ben seni bilmezmiyim var bir şeyler de neyse duyarız yakında kubatım der. Abi şöyle güzel bir tıraş yap sinek kaydı olsun tıraşını olur eve gider annesinin doğum gününde aldığı takım elbisesini giyer ve gecenin sabahı kovalamasına verir kendini ve sabah 06:00 olur tahsin abinin kahvesinde beklemeye başlar heyecanı tavan yapar eli ayağı titremeye başlar, hava soğuk ayaz yapmıştır, üşümüş ellerini nefesiyle ısıtmaya çalışır içinde ki soğuğu tavşan kanı çayla ısıtır. saat 06: 00 olur 07:00 en son saat 08:00 olmuştur ve gelen giden olmaz makbule ilk defa sabahcı kahvesinin önünden geçmez, içinde kötü bir his vardı ya, sayfanın üst kısmında da belirtmiştik hani işte o kötü his acaba gerçek mi olmuştur, söylenenler ve yavaş yavaş dedikodular mahalleli tarafından kulaktan kulağa duyulmaya başlar. Canım belki de kız uyanamamıştır hani geceden kalma ya ah kubat senin böyle şansın varken biz daha çok şeyler yazarız sen beklemede kal şimdilik.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.