- 514 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Osmanlıdan günımuze.
OsmanlıdanTurkiye:
Osmanlı devletinin beka sorunlarını ardliyeye bırakıp saltanatlarini koruma içgüdüleriyle birlikte, korunma iç ve dış siyasetten uzaklaşıp ekonomik güçsüzlüğü 17. yüz yılin sonlarinda baslar.Bu ekonomik dar boğazdan kurtulmak için avrupa kapilarinda dayanmak mecburiyetinde kalınır.Fakat bizimle olacaksanız bizim gibi yönetim reformları yapmalısınız diye dayatmalarda bulunulmuştur. Tasminat fermani,1. Mesrutiyet yasasıyla ardından 2. meşrutiyet yasalarıyla avrupaya kapıları tam açılmıştır. Şimdiki ab yasaları gibi temelin yapi taşlarının dağılmasına sebep olacak kanunlar art arda çıkmıştır.Balkanlardaki varlığımız çıkarılan bu kanunlarla dağılma sürecine girmiştir.Avrupa bir hiristiyan kuruluş olduğundan hiç bir zaman bizim refahımızı hürriyetimizi istememiştir.Dağılmak için elinden geleni yapmışlardır. Şimdiki ab yasalarında aynidir Osmanlıya yapılandan farkı bugünkü yapilan ab yasaları aynıydı.Avrupanın yaptıkları ilk meyvesini vermis,Balkanlar ayrılık çıbanları baş göstermiştir.Bu arada siyasete ordununda karısmasi yadsinamaz elbette.Ardından araplar isyan bayrağı dalgalanmıştır. Fakir gücçsüzleşen Osmanli Çanakkaleden girmeye tevessül etmiş fakat Türkün kefenini çiğnemeden geçilmeyeceğini anlamışlardır avrupa.Serv antlaşmasıyla Türkiyemiz pay pay edilmişti. İstanbul cok uluslu devletlerin işgali ege Yunanlilara,batı akdeniz İtalyanlara,doğu akdeniz Fransız ve İngilizlere,doğu ve doğu kara deniz Rusların isgaline maruz kalmıştı. Işte bu minvalde Türkün egemenliğine kimse hüküm edemez anlayışıyla Atatürk Samsuna çıkmasıyla Erzurum,Sivasta kuvayi ruhunu perçinlemiş,özgürlüğün ateşini yakmıştı.Önce Dumlupınar ve Sakaryada yenilgiye uğratılan işgalci kuvvetler ege ve ardından akdenizdeki emperyalizmin güçleri perişan halde geldikleri gibi gitmişlerdi. Lozan antlaşmasıyla Türkiye coğrafyası şekillenmişti.Lozan antlasmasi %100, yüz alabilmiş miydi hayır ama %80 varan amacına ulaşabilmişti.Amacına ulasmada engel egendeki adalar,Hatay,Musul, Kerkük meselelerinde eli boş dönmesine sebep olmuştur.Atatürkün sağlığındayken Hatay hal olmuş fakat Musul Kerkük muallaklığı hala günümüze kadar sürmüştür.. Atatürkün üstün zekası ve gayretiyle ekonomik seferberlikte tren yolları fabrikalar uçak fabrikaları hızla kurulmuş fakat Amerikanin 1950 yılında marşal yardımıyla ile bir cok fabrikalar sekteye uğratabilmişti.Uçak fabrikası işlevsiz hale gelmesi bu yıllara dayanır.1980 de üniversitelerde ingilizce bilim dersi olan matematik, fizik,kimya dersleri de agir darbe vurularak fen bilimlere pranga vurulmuştu.Daha kendi dilini zor teleffuz eden öğrenciler bu bilim dalında ingilizce eğitimde maksat basarili bilim adamları yetişmesindi.Iki değerli insanin bu konudaki dusunceleri bana ışık olmuştur. Cemil Meric.Meric şöyle diyor yazilarinda. Papanın öngörüleri masaya yatırılır Ingiliz kraliyet meclisine sunulur gizlice.Sömürülecek müslüman ülkeler tesbit edilir elli yüz yıllık plan konulur. İkincisi Oktay Sinanoğlu.Henüz 25 yaşında prf olan genc dinamik prf olan avrupa da el üstünde tutulur. Kendi ülkemde de biseyler yapayim der.Incelemede bulunur fen ilimlerin ingilizce okutulduğunu görür şiddetle karşı çıkar.Emperyal güçlerin hakimiyetini kıramaz ve başaramaz.Bir cok platformda dile getirir ve kırgın kırgın bu dünyadan göç etmistir.Emperyalizmin güç ve kudreti zayıf vücutta direnç gösteremez.Son 20 yılda fabrikaların kapanması işlevsiz hale gelmesi dışa bağımlılık yeni yikılışın sinyalleri değilmi?Ama her yıkılış bir ders olmalı çünkü dirilmeyi bilmek, asil kanımızda mevcut olduğunu özümsemek,geçmişten ders almayan yöneticilerimizin ihanet ıçinde olduğunu bilmek en büyük kıvanç kaynağımız olmalı.Saygilarimla.
Ramazan Sevgili
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.