- 614 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
KİBİRLİ KOYDUM ADINI
Onunla ilk karşılaştığımda çifte yaralı bir yüreğin acılarını dindirmeye çalışıyordum.Birkaç ay önce kalp ameliyatı olmuştum ve eşimin ihanetini öğrenmiştim hastahane dönüşü.Bu kadarı çok fazlaydı yaralı yüreğime.Terkettim 7 yıllık evliliğimi ve ailemin yanına döndüm.4 yaşındaki kızıma zaten annem bakıyordu.
Sağlık nedeni olanlar için atamalar kolaydı o zamanlar.Be de bundan yararlanarak ailemin yanında yeni bir hayata merhaba dedim.
Göreve başlamaya babam götürdü beni.32 yaşımdaydım.Ama kalbim her an durabilir korkusuyla yanımdan ayrılmıyorlardı.
Müdür Bey makamında değildi.Oturduk onu bekliyorduk ki dış kapıdan giren bir kişiyi gördüm.Uzun boylu,gür bıyıklı,beyaz tenli çok yakışıklı biriydi.Müdür o mu acaba diye düşünüyordum ki çok umarsız havalı bir şekilde dönüp bakmaya tenezzülsüz odalardan birine girdi.Bu kibirli adamı sevmedim.Umarım aramızda sorun olmadan çalışırız dedim içimden.
Çalışmaya başladım ve bir kaç ay geçti.Bu sürede kibirli adam bana insan mıyım?Kedi mi? diye bile bakmadı.
Evim çok uzaktı iş yerime.Yemeğe eve gidebilmem imkansızdı.Arabam da yoktu tabi ki.Toplu taşıt sağlığım için riskliydi.Nezle,grip bana ölüm demekti.
Kalp kapağım metal idi artık.Boşadığım adamın dediği gibi ’yarım insandım’ .Ne işe yarardım ki.Düşündükçe derin kuyulara düşürüyordu bu cümle beni.Ama gene de hiç depresyona girmedim.
Öğlen yemeğine gitmediğim bir gün dışarıya çıktığımda kibirli beyefendi yalnız oturuyordu kamelyada.Bana baktı ve Şulan Hanım siz yemeğe gitmiyor musun?dedi.Çok şaşkındım.Adımı bilmesine inanamadım.Evim çok uzak dedim.Adresi söyledim.Gitmek isterseniz benim eve yakınsınız sizi götürebilirim arabayla,benimle de dönersiniz dediğinde şaşkınlıktan şok oldum.Nasıl ?Yani bu kibirli beni görüyormuş.Havalı havalı tepemin üstünden kayıp giden bakışları beni fark etmiş.Hayret....
Teşekkür ettim şaşkın.Gitmek yorucu gelirse bu çevrede temiz lokanta önerebilirim dediğinde, kalp ameliyatı olduğumu bu nedenle tuzsuz yediğimi ve dışarıda hiç bir şey yiyemeyeceğimi,yemeğimi yanımda getirdiğimi söyledim.
Konuşunca garip bir his doldu içime.Tanıdık biri ama kim? Hissi bu.Neden bu kadar bilindik geliyordu sesi.Tanıyormuş gibi bakıyordu gözleri.Oturmuş halinde ancak gözlerinin hizasında olabiliyordu gözlerim.Çok heybetli ve etkileyici bir görünüşü vardı.Burnunun muntazamlığı ilk dikkatimi çeken şey olmuştu.
Bu konuşmadan sonra hep nedenini bilemediğimiz şekilde çekildik birbirimize.Beni adeta korumasına aldı.İş çıkışı karanlık oluyor,yalnız gidemezsin diye arabasıyla götürüyordu.Zahmet oluyor diye çok çekiniyordum.Küçük ve dedikodunun bol olduğu bir şehirde idik ve ben bir dul olarak hep dedikodu kazanlarının içinde olmaya adaydım.
Yıllarca birlikte çalıştık.Hep asil,güçlü ve prensipli idi.Eşi köyde öğretmen olduğundan,öğlen yemeklerinde o da eve gitmiyordu.Evi uzak olan bir arkadaş da katıldı bize ve ben yemek yaptım iş yerinde,birlikte yedik verimli sohbetler eşliğinde.
Köy Enstitüsü mezunu idi ve sevgili babamdan bilirim ne kadar idealist olduklarını.Köy Enstitüleri ile ilgili kitap hazırlıyordu.Benden yardım istedi bir gün.Tamam seve seve dedim.Bir tomar kağıt bıraktı masama.Bunlar yayına gidecek kitap.Sen yazım hatalarını düzelt.Noktalamaları filan da
düzeltirsin dedi gitti.Zevkle okuyup hallettim.Almaya geldiğinde bana bunları neden sana verdim biliyor musun ? Dedi.Yo dedim.Sen en iyisini yaparsın da ondan dedi.Şaşırdım bana bu kadar güvenmesine.Eğitim olarak benden kıdemliler vardı iş yerinde.Bana burada işin fazla değil,zamanını örgü örerek geçirme.Üniversite sınavlarına gir.Açık Öğretim oku.İstediğin bir bölüm vardır mutlaka.Hem sıkıntılarını unutursun hem diploman çoğalır dedi.O der de ben durur muyum hiç.Onun teşvikiyle sınavlara girdim.Kazanıp bir bölüme başladım.Diplomayı alıp ona hediye ettim.Sonra başka bir bölüm daha...sonra başka biri daha...Diplomalar onun eseriydi.Ben onun eseri idim.Yeniden oluşturuyordu beni.Güvendiğim sırt dayadığım dağ gibiydi arkamda.Hatta bir gün bana talip olan ve reddettiğim biri tatlı getirmiş bana hediye.Sen buna okuttun değil mi diye alıp kendisi yemişti ve adama şimdi sana ben aşık olursam vay haline diye kahkahalarla adamı atmıştı dışarıya.Bir daha buralara görmeyeceğim seni diyerek.Adeta birbirimizin zihnini okuyorduk.Bütünleşen iki ruh idik sanki.
Eşini ve çocuklarını da kendi ailem gibi görüp sevmeye başlamıştım.Hayatın bana attığı kazığın acısını hafifletti kibirli sandığım insan.
O zamanlar merak sardım Kişisel Gelişim kitaplarına.Ellerimi dokunduğumda ağrıların geçtiğini fark ettim.Neden böyle olduğunu nasıl geliştirmem gerektiğini araştırdım devamlı.Zaman geçti hızla .Kızım büyüdü artık üniversite öğrencisiydi ve ben iş yerimi
değiştirip evime daha yakın bir birime geçtim.
Kibirli arkadaşım da arada uğrardı odama.Telefonla sohbet ederdik çoğu zaman.Hiç kopmadı bağımız.
Birbirimize neden bu kadar güvendiğimizi bilmeden birbirimizin vazgeçilmezi olduk zaman içinde.
Bir gece yan apartmanda oturan annemden kendi evime döndüm.Tam anahtarı sokacakken otomat kapandı.Tekrar yanmasını sağlamak için elimi salladım ve yandı.Döndüm anahtarı sokarken sağ tarafımda gördüğüm görüntüyle irkildim.Merdivenin son basamağında kırmızı gömlekli siyah pantolonlu çok yakışıklı 30 yaşlarında bana gülümseyen biri duruyordu.O kadar net gördüm ki, aradan yıllar geçti, hafızamdan silinmedi.
Ani bir korkuyla kendimi eve atıp kapıyı çarptım.Yere oturdum titreyerek.Sonra düşündüm.Bana zarar vermedi.Neden korkuyorum?Üstelik tanıdığım biri idi diye.
Tanıyordum ama kimdi bu adam?Nereden tanıyordum.Neden oradaydı.Neden gülerek baktı bana....Sorular....Sorular...Bir süre cevapsız kaldı.Aniden hatırladım bu güzel yüz benim Kibirlinin genç hali idi.Ne kadar tanıdık hissediyordum Neden?..Neden?...Neden? Onun gençlik hayaleti bana göründü?
O geceyi uykusuz yatıp kalkarak geçirdim.Sorular....sorular....hepsi cevapsız sorular...
Sabah oldu nihayet.Hafta sonu olduğundan evdeydim.Telefonum çaldı.Arayan bir iş arkadaşımdı.Bana nasılsın?Dedi.İyiyim neden garip bir şekilde soruyorsun dedim.Ayaktaysan oturur musun? Sana bir şey söyleyeceğim dediğinde kalbim duracaktı sanki.Titreyerek oturdum.Evet oturdum söyle dedim.Sakin ol ve kızını kalbini düşün her şeyden önce.Sana ben söylemek istedim.Olmadık bir yerde aniden duymayasın diye derken çığlık atarak söyle kime ne oldu?dedim acıyla.
(Adı Yüreğimde)Kibirli....Şey...dün akşam üzeri yolda kalp krizi geçirmiş düşmüş.hastahaneye kaldırmışlar ama kurtaramamışlar.Zaten böbrekleri de çalışmıyormuş,sürekli diyalize giriyormuş dediğinde aklımı oynatacaktım.Ne kalp krizi ne diyalizi dağ gibi adam.Üstelik benim hiç haberim yok bunlardan.Neden sakladı ?Nasıl sakladı bunca acıyı benden.3 gün önce yolda gördüm.Çok özledim haydi gel oturalım bir yerlerde konuşalım demişti.İşim var daha sonra gidelim demiştim.
Sonra gideriz...Sonra gideriz...Sonra gideriz...Diyerek çaresiz dolanıyordum evin ortasında.Kibirli ben gelmedim sen sohbete mi gelmiştin bana diyerek 24 saatten fazla yerimden kalkmadan ve ağlamadan oturmuşum.Ağlama krizlerim şoktan sonra gelebildi de akıttım zehirleri yaşlarla.
Acılar hafifliyor zamanla.Benim acım da hafifledi.Ama bir yanım hep yarım kaldı.Hiç dolmadı onun yeri.Benim için anlamı ne diye düşünürsem tek tek sayamam.Toplu olarak hayat diyebilirim.
Yıllar yılları kovaladı denir ya öyle oldu işte.Ben kendimi geliştirmiş eğitimler almış bir enerji terapisti yani şifacı idim.Hobi olarak başladığım sarkaç kullanmak beni hocalığa kadar yükseltmişti.Eğitim aldığım hocalarımdan biri ruh eşini bulmayı öğretecekti bana.Aniden aklıma geliverdi kibirlinin adı.Hocam ikimizin enerjilerine baktı sarkaçla çalıştı ve yanılmamıştım aklıma gelmesi bundandı.Biz ruh eşi idik...
Sorular....sorular...Cevapsız sorular.Cevaplanıyordu böylece.Ruhumun parçası bana veda etmeye gelmişti o gece.Çok mutlu sağlıklı ve genç idi.Eminim ki üzülmemem için öyle olduğunu bilmem için göründü bana.Ve ben onu hala öyle hatırlıyorum.Genç,sağlıklı ve çok yakışıklı...Kibirlim belki başka dünyalarda başka hayatlarda tekrar...Kim bilir....
YÜREĞİMDESİN....
10.ARALIK.2018
. ŞULAN KAYA
YORUMLAR
Hüzünlü anıdan güzel bir eser çıkmış. İşin içinde yaşanmışlık olunca eser de değerli oluyor.
Yüreğinize sağlık....
Saygılarımla...
BEYAZ CADI
:-) Okumadım yaşadım; çok keyifli, çok güzel de, nasıl dayandınız,Allah kolaylık versin, Allah ona da rahmet eylesin
Filiz Şahin. tarafından 12/10/2018 4:47:33 PM zamanında düzenlenmiştir.