- 1100 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
ÜÇ HARFLİLER
Son ders ,öğrenciler yorgun,bitse de gitsek modundalar.Yorgunluğun üzerine bal döksen yalamayacak bir halde öğrenciler.Öğrencilerin bitkinliği üzerine,”herkesin bittiği yerde siz başlarsınız” diyen üç harfliler aklıma geldi.Dersi değerlendirmek amacıyla öğrencilere üç harflileri tanıyan var mı arkadaşlar diye sordum.Bir kaç öğrenci,cin hocam dedi.Ama cin dersen çarparlarmış bu nedenle üç harfliler denir dedi.Sesimi biraz yükselttim;arkadaşlar ben üç harflileri iyi tanırım.Beraber yaşadık bir dönem,arkadaşlarım var içlerinde dedim.Öğrencilerin dikkati toparlandı,ama beni şaka yapıyor zannettiler.
Arkadaşlar anlatacaklarım gerçek,atıyor zannetmeyin.Üç harfliler iyi eğitim almış,zeki varlıklardır.En az iki üç yabancı dil bilirler, ana dili gibi.Öğrencilerden birisi gülerek;hocam üç harfliler ODTÜ,Bilkent,Harvard mezunu falan mı dedi.Hayır dedim bunlar özel kurslarda yetiştirilirler.Üç harfliler aynı zamanda çok güçlü,kuvvetli ve hızlılardır deyince,öğrenci;hocam ayakları ters olurmuş doğru mu dedi.Hayır ayakları düz ama,bastıkları yerde iz bırakmazlar dedim.
Gittikçe öğrencilerin merakı artıyor,sorular çoğalıyordu.Her insanda olduğu gibi,öğrencilerde de gizemli konulara merak vardı.Anlatmaya devam ettim;Üç harfliler çoğunlukla gece hareket ederler.Onların en belirgin özelliği görünmezler ve çok sessizdirler.Dibinize gelirler ama göremezsiniz,duyamazsınız.Ancak size dokununca hissedersiniz ama onlar amacına ulaşmıştır artık,istediğini yaparlar.Bir kaç kız öğrenci havaya elini uzatarak,buralarda olmasınlar hocam diyerek,gülümsemeyle birlikte biraz endişe ettiler.Bunun üzerine öğrencilere;arkadaşlar korkmayın,üç harfliler size bir şey yapmaz,onlar kötü insanları görünmeden çarpar dedim.
İlgisi dağılan birkaç öğrenciye,sınıftaki uzun boylu öğrencileri göstererek,işte arkadaşlarınız gibi uzun boylular deyince,dağınık öğrenciler toparlandı.Anlatmaya devam ettim.İsterseniz üç harflilerin bir olayını anlatayım.2016 yılı aralık ayıydı,Suriye el –bab’ta,Akil tepede bir grup insan görünümlü yaratıklar(DAEŞ) toplanmış,Suriyelilere işkence,zulüm yapıyorlardı. Üç harfliler toplandık buraya büyük bir baskın yapacaktık.Gecenin birinde ikisindeyiz. Bütün ağırlıklarımızı atıp, sadece savaş mühimmatımızı yanımıza aldık. Bir kaç lokma da yiyecek bir şey. Aç kalalım, donalım, çok da vay vay, yeter ki Akil dağındaki pislikleri kaldıralım. Gece yarısından sonra sızmaya başladık. Adım adım sessizce sızmaya başladık.Her taraf mayın, bubi-tuzakları,dikenli teller. Kızılca kıyamet koptu daracık alanlarda. Göğüs göğse gırtlak gırtlağa girdik birbirimize.Tutunamadılar bile. Korkuyla panikle kaçıştılar dört bir yana, saklanmaya, saklandıkları yerlerden taramaya, atmaya çalıştılar. Biz de onları göme göme, ele geçirdik tepeyi.
Dikkatle dinleyen öğrenciler;hocam üç harflilerden savaş moduna geçtiniz birden,karıştırmayasınız.Hayır,hayır dedim ;bunlar kahraman üç harfliler.Çatışmalarını bitireyim,gerçekte kim olduklarını söyleyeceğim.
Çok soğuktu hava.Sonra kar yağmaya başladı.Islak ıslak,soğuk soğuk.Zaten yaştık, çamurluyduk, ıslaktık, kanlıydık.DAEŞ sustu bir ara.Onlar susunca biz de sustuk. Zaten tepeyi tutmuş, artık elimizde kalsın diye savunuyorduk.Gece hiç uyumamıştık.Artık acıdan yorgunluktan uykusuzluktan çatışmanın hışmından hırstan, gözlerimiz yanıyordu, acıyordu.Yarın akşam yine uyumayacaktık.Gece de uyumayacaktık.Nöbetleşe uyuyalım dedik.Fırsat bulmuş, ağırlık yapmasın diye yanımıza aldığımız azıcık yiyecekleri hem paylaşıyor, hem ufak lokmalarla yiyorduk. Kar ise yağmaya devam ediyordu.Bir de üşüyorduk.Şimdi tekrar atışmalar başladı. Bir de nefes aldırmayan patlamalar.Ama biz, Akil dağının hengamesine çoktan alışmıştık.
Saatlerce hiç durmadı çatışma. Saatlerce şarapnel mermi uçuştu her bir yanda. Roketler havanlar mermiler paralandı içimizde ,her bir yanımızda tepemizde. Bırakın mermiyi, onlarca roket geçti başlarımızın üstünden yanlarımızdan böğrümüzden. Özellikle havan atışları üzerimizde etkili oldu. Özellikle içimizde üstümüzde yanımızda paralanan havan mermileri. Öğlene kadar yaşadığımız bu mermi sağanağında 4 şehit 15 yaralı verdik. Tahliye ettik, gönderdik şehit ve gazilerimizi. Bu bile kendi içinde çok zordu ve bu koşullarda çatışmaya devam ettik, bir de takviye istedik.
Komandolarımız geldi sonra. Yanımıza gelişleri bile çok sancılı, sıkıntılı ve tehlikeliydi. Mermi yağmuru altında yaptılar sızmalarını, yaklaşmalarını. Onların gelişiyle bir an olsun nefes almak istedik ya, o da olmadı. Onlar da direk daldılar çatışmaya, hep beraber vuruşmaya başladık.
Uçaklarımızla fırtına topçuları da çalıştı bütün gün boyunca. Her yerde DAEŞ’li bulmaya, görmeye vurmaya çalıştık. Bir de canlı kalkan sorunu var her bir yanda. Her bir tarafa kamera yerleştirmiş, canlı kalkanlar ölsün, vurulsun, biz de çekelim diye uğraşıyorlar. İstiyorlar ki; “Türkler sivilleri öldürüyor..” Dertleri bu ya, özellikle Araplara bu mesajı vermek istiyorlar. “Türkler Arapları öldürüyor” demek istiyor; “Şeytan bunlar!” Çünkü onlar en çok Araplara, Araplarla bizim aramızda düşmanlığa oynuyorlar. En çok da Sünni Araplara. Üstüne bir de bütün dünyaya.
İşte arkadaşlar,kahramanlığını anlattığım bu üç harfliler,JÖH,PÖH,ÖKT,birliklerimiz.Üç harfli değil mi hepsi.Jandarma özel harekat,polis özel harekat,bordo bereli özel kuvvet taburlarımız.Vatanımız için hayatını ortaya koyan kahramanlarımız.Zor şartlarda görev yapan kahramanlarımıza minnet ve şükran borçluyuz.İzlediğiniz filmlerde kahramanlar hiç ölmez ancak,gerçek savaşlarda hep kahramanlar ölür.Bu operasyonda on iki şehidimiz vardı,mekanları cennet olsun.
Çoğu son derslerde öğrencilerin gözü saatte olur,servisi ,otobüsü kaçırma endişesi olurdu.Zil çalmasına rağmen öğrencilerin yüzünde gururla karışık hüznün izleri görülüyordu.Sessizce,acele etmeden iyi akşamlar diyerek sınıftan ayrıldık…
YORUMLAR
Hasan Türkistan
"Her Türk, asker doğar!"
Aslında Türkler, "ORDU MİLLETTİR.."
Bu sözler, birilerince "faşizan eğilimdir..." İşlerine öyle geldiğinden!
Oysa gerçektir... Tarihin ispatladığı bir gerçek...
Belki düşmanımızın çokluğundan, belki de bütün haksızlıklara karşı adaleti sağlama görevini Türk'ün üstlendiğinden..
Yazıda da açıkça görülüyor..
Birileri "İŞİD" diyor, "DAEŞ" diyor, dün Taliban diyordu, El Kaide diyordu, kendi kuruyor, durduk yere önüne gelene saldırtıyor; sonra da kurduğu terör örgütünü bastıracağım diye "ÜLKELERİ İŞGAL EDİYORDU!"
Irak, Afganistan ve Suriye... En yakın, en çarpıcı örnek!
Ya Türk?
Onun işi foyaları meydana çıkarmak ve hakkı savunmak!
Hep böyle oldu, olmaya devam ediyor...
Teşekkürler, tebrikler Hasan Bey...
Gerçekten ilginçti yazınız..
Hasan Türkistan
ZEYBEK HOCA
Tamamen katılıyorum size Hasan Bey..
Ben teşekkür ederim "yiğit duruşunuza..."
Saygı ve selam ile..