- 611 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
NAMERT
Namert baş olmuş mert kişinin bedenine...
Oysa kendisine ait bir başı vardı onun. Ve içinde beyni. Düşünen, düşleyen. Ne ilah ne ilahe, ne kral ne kraliçe; "her şeyden öncesi insandır" diyen...
Tepmiş namert. Tekmelemiş. İtmiş. İteklemiş. "Çık" demiş "git şu aciz bedeninden." Azrail özentili o hayvansı içgüdüsüyle..
Çiğnenip ezilen olmuş bu korku düzleminde. Tekmelenip itilen olmuş ve baş eğip çekip giden...
Lakin yok mu o çekirdek!
O diklenmiş.
Boyun eğmeyip direnmiş.
Yuvalanmış çok derinlerde, diri bütün kalıp beklemiş..
Biliyordu ki o, yarın hava yeniden açacak. Güneş ışıyıp yeniden ısıtacak. Ilık yağmurlar yağınca, toprağın karnı kabarınca uç verip yeniden canlanacak. Uzayıp yayılacak, dallanıp budaklanacak. Yapraklanıp çiçek açınca ve tohuma durup doğal döngüsüne kavuşunca kendi öz bedenine yeniden baş olacak...
işte o zaman;
o dölsüz ve zürriyetsiz, hissiz ve haysiyetsiz, o şerefsiz, edepsiz, o kancık namert kendisine kaçacak yer, saklanacak delik arayacak...
Sabredip bekleyin. Lütfen! Yeter ki, bir başkası değil de kendinize kendi başınız hükmeder durumda olsun...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.