- 927 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
KOLTUK
(FIKRA)
Öğretmenin biri evine yeni koltuk takımı alır. Meraklı komşusu, akşam çocuklarıyla birlikte hayırlı olsuna gelir. Çay, pasta derken gecenin bi yarısı olur. Üstüne üstlük kadının çocukları çok yaramazdır. Koltukların tepesinden inmezler. Sürekli hoplayıp, zıplarlar, tepindikçe tepinirler. Sonunda korkulan olur ve koltuk kırılır...
Ertesi gün derse giren öğretmenin suratı beş karıştır. Hâlâ gecenin şokunu üzerinden atamamıştır. Dersin konusu “şiirde uyak” olmasına rağmen başlar anlatmaya:
__Bakın çocuklar: Misafirlikte uyulması gereken kurallar vardır. Ev sahibinin tabağına göz dikilmez! Yerlere çekirdek dökülmez! Eller kirliyken koltuklara sürülmez! Koltukların üzerinde gezilmez, der demez sıranın üzerine zıplar ve:
__ Koltukların üzerinde böyle hoplanmaz, diyerek pat pat tepinmeye başlar. Öğretmenin ağırlığına daha fazla dayanamayan sıra cart diye ortadan ikiye ayrılır. Öğretmen ayakları havada yere yuvarlanır. Öğrenciler gülmekten yerlere yıkılır. Kaba etleri fena halde acıyan öğretmen bozuntuya vermeden şöyle der:
__ Ahh….Çocuklar ahhhh! Size olacakları göstereyim derken, bizim çanak oynadı yerinden…
Yazan: MEHPARE GÖKÇE