DEDE KORKUT
DEDE KORKUT DÜNYA KÜLTÜR MİRASINDA YAHYA AKSOY
"dede Korkut,Akdeniz’in soluğunda Homeros ile elele veriyor."
Sabahattin Eyüboğlu
Türk edebiyatı tarihinin en büyük bilgini Prof. Fuat Köprülü derslerinde şöyle demiş: " Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, Dede Korkut’u öbür gözüne koysanız,yine Dede Korkut ağır gelir."
Türk Milletinin ortak dehasını,felsefesini,tarihini ve kültür değerlerini temel kaynak sayılan "DEDE KORKUT HİKÂYELERİ" ile asırlar önce ortaya koyarak " MİLLİ DESTAN" yaratan, Türk edebiyatı tarihinin köşe taşı ,büyük abide ismi Dede Korkut, UNESCO kararı ile " Dünya Somut Olmayan Kültür Mirası" listesine alındı.
"At ayağı çabuk,ozan dili çevik olur" diyen,öğüt veren, öğretici,akıcı ve şiirsel destan karakteri taşıyan Dede Korkut Hikâyeleri, Oğuz çağından itibaren Türk kültürüne ve tarihine yer, zaman, kahraman göstererek olaylara ve geçmiş hayat felsefesine ışık tutan, geleceğe yol gösteren dünya kültür mirasının özgün ve eşsiz bir hazinesidir.
Tarihi kaynaklarda "Oğuz kağan’ın akıl hocası, ak sakallı Uluğ Türk-Ulu Türk" olarak ifade edilen Dede Korkut’un, destan, masal, hikâye, şiir özellikleri taşıyan eseri "Dede Korkut Kitabı"nın yazma iki nüshasından biri Dresden, diğeri de Vatikan kitaplığında bulunmakta.
Bu iki nüsahaya dayanarak, eserin ilk ilmî neşri Prof. Muharrem Ergin tarafından yapılmış," 1000 Temel Eser" arasında,haklı olarak birinci sırada yerini almıştır.(eserde yer alan destanlar:Dirse Han oğlu Boğaç Han,Salur Kazanın evinin yağmalanması,Bamsı Beyrek,Uruz Beyin esir olması,Deli Dumrul,Kan Turalı,Koca oğlu Yigenek, Basatın Tepegüzü öldürmesi, Begil oğlu Emre,Uşun Koca oğlu Segrek,Salur Kazan ve oğlu Eruzun,İç Oğuza Dış Oğuzun âsi olup Beyreğin ölmesi.) Bu metin ikinci defa Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü tarafından yayımlanmıştır.(Ankara,1964).Bir çok yabancı dile de tercüme edilmiş bulunmaktadır.
Dede Korkut destanlarında ve hikâyelerinde , vatanı ve milleti için ,bir ülkü uğruna kendilerini adamış, erdemli ve yiğit kişilerin kahramanlıklarını görmekteyiz. Bir milletin tüm tarih ve kültür değerlerini milletin diliyle anlatan ve halkın tarih boyunca dilinde, tarihinde ve gönlünde yaşattığı ve gurur duyduğu yüksek değer taşıyan eserler Milli Destan niteliğindedir. Dede Korkut Kitabı,özgün ve özel bir milli destandır.
24 Oğuz boyu’nun siyasî ve idarî düzeni ile Oğuzların milli hayatını sembol kahramanlar etrafında dile getiren ve Besmele ile başlayan Dede Korkut Kitabı şöyle devam eder: "Resûl Aleyhisselâm zamanına yakın Bayat Boyu’ndan Korkut Ata derler bir er ortaya çıktı.Oğuzun o kişi tam bilicisi idi.Ne derse olurdu.Gaipten tüğrlü haber söylerdi.Hak Taâla onun gönlüne ilham ederdi.
Korkut Ata söyledi: Âhir zamanda hanlık tekrar Kayıya geçecek.Kimse ellerinden alamayacak,âhir zaman olup kıyamet kopğuncaya kadar...
...Kolca kopuz yükseltip elden ele, beyden beye ozan gezer.Erin cömerdini,erin cimrisini ozan bilir.Karşınızda çalıp söyleyen ozan olsun.Azıp gelen kazayı tanrı savsın hanım hey!...
...Hanlar hanı Bayındır, oğlana beylik verdi,taht verdi.Dedem Korkut destan söyledi,deyiş dedi,bu Oğuznameyi düzdü koştu:
Onlar da bu dünyaya geldi geeçti/Kervan gibi kondu göçtü/Onları da ecel aldı yer gizledi/Fâni dünya yine kaldı/Gelimli gidimli dünya/Son ucu ölümlü dünya.
dua edeyim hanım: Yerli kara dağların yıkılmasın.Gölgeli büyük ağacın kesilmesin. Taşkın akan güzel suyun kurumasın.Kanatlarının uçları kırılmasın...Ak bürçekli ananın yeri cennet olsun.Ak sakallı babanın yeri cennet olsun.Hakkın yandırdığı çırağın yana dursun.Kadir Tanrı seni nâmerde muhtaç eylemesin hanım hey!
Türk Dünyası’nın Bilge Atası Dede Korkut’ un muhteşem hikâyeleri ,Türkiye’nin her yanında yaşamaya devam etmektedir. Bayburt ilimizde 24 yıl önce, rahmetli vali Ali Haydar Öner’in üstün gayretleri ile İlk kez anıtı dikildi ve Türk Dünyası ile birlikte “Bayburt Dede Korkut Uluslararası Kültür ve Sanat Şölenleri başlatıldı.
Dede Korkut kültürünü oluşturan destan, masal ve müzik içerisindeki dilden dile, kuşaktan kuşağa aktarılan değerler, Türkiye’nin kültürel belleğinde canlılığını koruyor; geçmişle bugün arasındaki kültürel bağın güçlenmesine, kültürel devamlılığın, aidiyet ve kimlik anlayışının geleceğe taşınmasına katkıda bulunuyor.
Türk dünyasının yüzlerce yıllık kültürel kimliğinin taşıyıcısı ve ortak mirası olan ‘Dede Korkut, birleştirici unsur olarak sonsuza dek aramızda, gönlümüzde olacak.
YORUMLAR
“Gelecek” denen inşanın sağlam durabilmesi için “geçmişin” sağlam kolonlarına ihtiyacı vardır. Yani geleceğin ışığı, geçmişin yaşanmışlığın da saklıdır. Ve geçmişi ne kadar çok iyi bilirsek geleceğe o kadara sağlam bir ışık kaynağıyla bakmış oluruz.Bu anlamda kısa ve öz olarak dede korkut hakkında bilgilendirici çalışmanızı tebrik ederim.Saygılar,selamlar.