GİDE GELE KEMOTERAPİ İLE TANIŞ OLDUM
GİDE GELE KEMOTERAPİ İLE TANIŞ OLDUM
Çağın en yaygın sayrılığından (hastalık) biri olan kanserle; bilim, kemoterapi ve radyoterapi yöntemi ile başa çıkma çabasında.
Kemoterapi, insan vücudunda kontrol dışı gelişen zararlı hücrelerin ilaçla gözetim altına alınıp etkisiz kılma ya da yok etme uğraşı. Radyoterapi ise X ışınları aracılığı ile yapılan sağaltım uğraşı.
Kanseri sağaltma eyleminde güven veremedi bilim henüz. Ama yaşam süresini uzatmayı da gün geçtikçe başarıyor. Başarım yolunda da uğraş veriyor. Bilimin yararlandığı bu kemoterapi ve radyoterapi yöntemleri kanser sayrılığını alt etme didinişi umut aşılıyor insanlığa an an...
Bu illetle ben nasıl tanış oldum? Kendimi sapa sağlam duyumsadığım anlarda. Yaşlılık izlerini çevremdekilere gün gün sezdirir olurken.
Her canlı yaşama adım attığında bir gün doğanın kucağıyla sarmaş dolaş olacaktır. İnsan, doğanın bu yasasını bilir de teslim olmayı kabullenmez. Bu, gerçek olan yaşamlı dünyadan gitmek istemez. Bu istem de insanın doğasında olan yaşama duyumcudur.
Ara sıra sağ yan boşluğumda ağrı duyumsar, önemsemezdim. O da savuşurdu. Epey ara sonunda anımsatışını yineler, uzaklaşırdı. Kondurmazdım yakınıma. Üzerine de gitmezdim. Taaa ki babamın prostat ameliyatına dek. Babama yapılan bu operasyon bilgi edinmemi sağladı. "Her er kişinin kırk ve üzeri yaşlarda prostat arazıyla karşılaşma olasılığının yüksek olması" prostat denetimini düşürdü aklıma. İlk olanaklı an da sağaltım evine koştum. Benden "US" (ultrasyon) istendi. US çekim gününün uzaklığı rahatsız etmedi. Bekledim. Gün geldi. Çekim yapıldı. Raporumu gören doktorum prostatla ilgilenmeden mesanede gördüğü ile ilgilendi.
"Taş mı? Başka bir şey mi kuşkusuyla"...
İlaçlı çekim yaptırttı. Bunu isterken de uyarımda bulundu. "Ne değin erken görüp karar verirsek iyi olur." Ardından da " taşsa kırılır, düşürtme yoluyla atarız dışarı. Düşündüğüm gibi ise de ameliyat gerektirir" dedi.
O anda mesanenin "idrar kesesi olduğunu bilmiyorum". Sormadım. İstediğini yaptırmak için ayrıldım. Bilgi sunardan mesaneyi, onunla ilgili, taş, ur, v.s. bilgileri edindim. baktım ki "düşündüğüm gibi ise" söyleminin ardında "kanser kuşkusu" anlatılmak istenmiş. Durulur mu? Uzun aralıklı çekim gününü beklemeden bütçeye delik açıp, çekim yaptırdım. Sunduğum rapor, ikilemli düşünce içinde bıraktı doktoru. Karar veremedi. "Hocası ile değerlendirmek için süre verdi." Sonra ki kavuşumumuzda;(randevü) "o yaramazın yanına gidip gözümüzle göreceğiz" dedi.
Endoskopi ve biyopsi için gün aldırdı. "Acele etmememi. Biraz zaman aralığı, çoğalışı hakkında bilgi verecektir. Şu anda tektir" dedi.
Bilgisayardan, "biyopsi yapılışı, mesane ameliyatı, urlar, türleri konulu makaleler okuyarak bilgi ediniyorum" anlayabildiğimce. En uç edinimim; " mesane elde yaşam sürüldüğü ya da suni mesane üretildiği" bilgisi oldu.
Karşıma çıkan huysuz yaramazla karşı karşıya kaldım. Alındı. Tekrarlanmaması için aşı yapıldı. Bir tabaka daha kazıldı. Üçer aylık, iki yıllık kontrollerde yinelenme olmadı. Denetim aralığı altı aya uzadı. Her denetim anında söylenen " temiz" sözcüğünü duyuşumun bıraktığı izi, betimlemek ...
"Güve, beni aşağıdan yukarı tüketecek" diye gır gır geçerken arkadaşlarımla, bir gün aynada sol kulak altında boyun kısmında farklılık gözüme battı. Elledim. Ferik yumurtası avucuma oturdu.
Ürktüm!..
Çözüm üretmez ürkmek!.. Geoogel bilgesine koştum. Görsel ve metinlerden ön bilgi edinmeye.
Bir süre; büyüyecek mi, ağrı verecek mi? Nereye baş vurmalıyım gibi... Git gellerle bekledim. KBB bölümünden yola düştüm. Doğaldır ki anında olmuyor kavuşum günü almak sağaltım evlerinde. Yaklaşık bir ay da böyle gecikerek doktora ulaştım. Doktor görür görmez yumruyu yoğurdu. Boğazımın içinde gezindi. boğaz içinin temiz olduğunu söyledi. US ve BT isteminde bulundu. US’ un erken yapılmasını önerdi. Kavuşum günlerimi aldım. US’ da kavuşum günü için üç ay sonrası karşıma geldi... US’ u özel kurumlarda yaptırmayla eylemsel olarak ciddi ciddi sağaltım evlerinin kapılarının sürdürümcüsü (abonesi) oldum. İİAB, Girişimsel radyoloji görüşü, üroloji bölümü bilgisini aktarmam, başka olasılıklara yönelime yöneltti. İkisi arasında ilişki (mesane-boğazdaki) araştırılması. Bunun için PET çekim. Petin verilerinden de kesin kanı oluşturmak için Boyun MRı istendi. Toplanan tüm bu veriler bölüm konseyinde değerlendi. Alınmasına karar verildi.
Ameliyat listesine alındım. Beklerken "onkoloji bölümü verilerinizi görmesini de öneriyoruz, isterseniz yöneltelim" dediler. Doktor der de "hayır" denir mi? Doğru onkolojiden kavuşum günü almaya marş marş.
Onkoloji, kemoterapinin kapısı. KBB ve Üroloji verilerim incelendi. Ön incelemede hoca adayı, bir taraftan da bana sorular sordu. Ara ara da önündeki kağıda notlar aldı. "Hocasına durumumu aktarıp, kendi bulgularının test etmek, görüş alıp uygulamak içindir" diye içimden geçirdim....
Boyundaki o bezelerden biri ne zaman şişti? Nasıl fark etmedim ya da şişkinlik gözüme geldiği anlarda mı o hacıma ulaştı? Yanıtını veremediğim sorular. Ama kemoterapi önerisi ve yapılan uygulama programıyla kemoterapiyle el sıkıştık. Tanış oldum.
Kemoterapi ile sohbeti koyulaştırıyordum ki; KBB ameliyata ünledi. Kemoterapi mola verdi. KBB, feriğin folluk olarak bıraktığı yumurtayı aldı. Ardından da radyoterapi önerdi. Radyoterapiciler olmaz demedi. Maskımı yapıp planladı sağaltma uygulamasını. Kemoterapi, ilk programını gözden geçirdi. Karşılıklı diyalogla...
Sağlıklı duyumsadığım anlarda birden hasta olur gibi oldum. Dış etkenlerden korunma güdüsüne kulak verdim. Yediğim, içtiğimin tadını tuzunu bilmeden içgüdüsel beslenir oldum. Sağaltma çabalarının geçici yan etkilerinin tutsağı oldum. Seksenli yılların sonuna doğru Çernobil etkilerinde yetkililerin çay içiş ve meyve tüketim yaymacaları gözümün önünden geçer oldu. Otuz yıl sonra bunun etkilerini göreceğiz makaleleri okurken bu değin inanırlı yaklaşmadığımı düşündüm. "Arazın nerden geldiğini bulamadıklarını seslendirirlerken" içimden "Otuz yıl öncesinde bu gün hazırlandı" geçti. Doğrusuyla, eğrisiyle....
02 Kasım 2018
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.