- 786 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
ASLA DİYE BİRŞEY YOKTUR
Geçmişin öğretileri ile geleceğin beklentileri bir arada olunca hesaplaşma kaçınılmaz oluyor. Öyle karanlık günler yaşanmıştır ki geçmişin derinliklerinde hesaplaşma olmadan bir adım sonraya gidilmez. Siz de bilirsiniz ki bir sonraki adım bir önceki adımdan gelir. Bir adım önceki adımlar getirmiştir bizi aslında yaşadığımız güne ve mekana. Yanlışlar da bizimdir doğrularda bizimdir. Yaptığımız hataları başkasının kaldırması mümkün değildir .
Bizim özetimiz hal ve duygu yoğunluğunda ortaya çıkar. Bize bakan yabancı "duygu ve halimizle" bizi anlar. O nedenle ne yaptığımıza neyi gösterdiğimize dikkat etmemiz gerekiyor. Belki millet olarak "Hal Dilimiz ve Duygu Yoğunlumuz" kazanç gibi görünse de aynı zamanda zaafımızdır da. Bu halimizi bilenler bizi ayrıştırabilir.
Dışardan bize bakanlar kırmızı çizgilerimizin çok olduğunu bilir. Elbette kırmızı çizgilerimiz olacak ama kime. Kendi kendimize çizdiğimiz kırmızı çizgilerin toplumsal olarak ayrışmamıza neden olduğunun farkına varmamız gerekiyor. Farkına varmaz isek öyle bir an gelir ki terk etmemiz gerekir mekanları.
Şunu fark ettim ki yıllar sonrasında " asla " diye birşey yoktur. Bilmediklerimiz görmediklerimiz hissetmediklerimiz vardır. Asla’nın peşine takılırsanız karanlık anlar geldiğinde nasıl çıkılacağını bilemezsiniz. Zamanın derinlikleri ruhunuzun en nadide köşesine işlerken beklenmedik olaylar ruhunuzu- ruhumuzu hepsedip dudur. O nedenle " asla " diye birşey yoktur.
Toplumsal sorunlarımızın başında " asla" kavramının peşine takılmak vardır. Öyle ya günlük hayatımızda benim mahallemden değil benim düşüncemden değil diye binlerce belki milyonlarca insan birbirine temas etmiyor. Oysa herkes aynı duygu ve duyu organlarıyla yaratılmış.
Herkesin dilinde " Birbirini anlamak ne güzel" . Gerçekten de birbirini anlamak çok güzel de gerçek hayatta karşılığı var mı ? Ne çok sıktık yumruklarımızı her an tetikte bekliyoruz.
Bakmakla görmek arası yaşanılanlar ve farkındalıklar durumu özetler. Neye baktık neyi gördük ve neyle karşılaştık yıllar sonra baktığımızda ne görülecektir. Tecrübeyi tecürebe etmemek lazım. Geçmişten gelenler bizlere anlattıklarından biraz ders alsak yeter de artar.
Unutmayalım ki müştereken ve müteselsilen sorumluyuz geleceğe! O nedenle yaptıklarımız ve yapacaklarımızla bir an önce içimizdeki zincirleri kırıp özgürlüğüne kavuşmalı. Kimseye ihtiyacımız yok. İçimizdeki biz ile buluştuktan sonra gerisi angarya.
Elbette kimse olduğu yerden taviz verecek değil ama şimdi yaptıklarımız da bulunduğumuz yere hiç yakışmıyor. Herkes herkesin "öcüsü" olmuş durumda. Peki sorsam şimdi size gerçek " öcü " kimdir. Kanaatimce öcü içimdeki kıramadığımız zincilremizdir. "Asla" yapmam dediğimiz duygularımızdır.
Kış kapıyı çaladursun beklenmedik anlar beklenmedik sonuçlar hem bizim mahalleyi hem karşı mahalleyi yakıp yıkacağı gibi geleceğimizi de yıkıp geçecek. "Aslalar"la ilgilene ilgilene geçmişi harcadığımız gibi günü de harcıyoruz. Beyhude çabaları bırakıp doğuştan var olan duyularımızla duygularımızla hayata tutunup bir çocuk gibi baksak hayata güzel olmaz mı? Her çocuk güzeldir diyoruz ya yeniden çocukça duygularımıza sarılıp ilk günlerimizdeki gibi hep birlikte umut etmeye, hayal kurmaya değmez mi hayat? Hayatın binbir rengine sarılarak ruhumuzu da bedenimizi de özgürleştirmek güzel olmaz mı?
Zamanın derinlikleri yolculuk yaparken maziden gelen sesler kulağımızı tarmaladığı yetti de arttı. Karmaşa karmaşa bir çığ olduk düşdük belirsiz mekanlara. Artık uyanma vakti geldi çatışma ortamlarından. Bir selam bir merhaba bir tebessüm belki herşeyi halledecek.
Bu gün herkes ön yargılarından kurtularak karşı mahalleden biriyle bir kahve içse güzel olmaz mı?
Ne dersiniz? Başarabilir miyiz?
YORUMLAR
Benim duygularıma hitap eder gibiydi yazı..
Çünkü pek hoşlanmadığı iki sözcük vardır.. Biri "keşke", diğeri de "asla!"
Bence ikisi de gereksizdir...
İkisi de çiğnenmeye müsait iddiaları içerir... Üstelik gereksiz bir biçimde eli, ayağı bağlar...
İtirazım, "ön yargı" kavramınadır..."Asla" sözcüğünü kullanmamanın gerekliliği ile ilişkilendirilmesinden dolayı..
Bu nedenle kullanılmaması gerekir diye düşünürüm... Ödün vermek, hassasiyetimizin üstünden çiğneyip geçmek, onurumuzu hafife almak gerektirdiğinden... "Bir defa delinmekle bir şey olmaz" dedikleri "anayasayı" çiğnemek anlamına gelebildiğinden...
Yoksa, "büyük laf etme, büyük lokma ye" deyişiyle tıpatıp uyan bir sözcük çünkü, asla...
Kuru bir gurur, içi boş bir iddia, insani duyguları askıya almaya kadar varan "ÖN YARGI" içeriyor kesinlikle...
Size katılıyorum Serkan Bey..
Kalkıp, karşı mahalleden birine kahve ısmarlayabilir, sohbet edebiliriz pekala...
Yeter ki ""niyet iyi" olsun!
Tebrikler..
Serkan BOL
Hayatımız gibi oldu bu iki kelime. Belki birgün kurtuluruz.
Çok ayrıştık hocam biraz olsun yakınlaşmak gerekiyor birbirimize. Geçmiş acılarla dolu.
Katkınız değerliydi hocam
Saygılarımla...
ZEYBEK HOCA
Daha fazla ayrışmanın, ötekileşmenin manası farklı olur!
İyi pazarlar.. Selam ve saygı benden..
'Asla 'asla' dememeyi öğrendim.'
Bu cümleye yıllar önce okuduğum Marlo Morgan'ın yazdığı 'Bir Çift Yürek' kitabında rastlamıştım ilk kez...
Yaşadıklarının daha önceki düşünceleriyle ne kadar ters düştüğünü anlatmak için kullandığında anlamlar yerine oturuyordu... Ama cümle kendi içinde de çelişkiliydi!... :)))
Kendi tecrübelerimizden de biliyoruz ki bu sözcük, genellikle tersini çağırır sanki ve çok kez de tükürdüğünü yalatır insanlara!...
Ben de benzerlerini yaşadığım oldu... Buna rağmen insanın 'omurgasının' izin vermedikleri vardır ve bunu başka türlü anlatmamız da pek mümkün olmadığında 'asla' büyük kurtarıcıdır!... :)))
Bu, bir ön yargı değil de derin hayat muhasebesinden sonra alınmış kararı anlatıyorsa, kullanılmalıdır...
Dilimize pelesenk olduğunda değerini ve inandırıcılığını kaybeden bu sözcüğün 'taş yerinde ağır' misali 'tam da zamanı' gibi beklendiği anlar da vardır... ve bence olmalıdır da!...
Önemli bir konuyu kendimizle tartışmaya açan bu faydalı paylaşım için teşekkür ederim...
Saygılarımla....
Serkan BOL
Elbette hayat muhasebesi ile alakalı bir hususu içeriyor yazı. Biraz da ayrışmaya dikkat çekmek istedim.
Taş yerinde ağır sizin belirttiğiniz gibi ancak rüzgar kayadan ne koparabilir ki? Ödün elbet olmaz sadece empati ve anlayış birbirimize. Bu olmadığı için ayrışma arttı.
Değer kattınız katkıda bulunduğunuz hocam.
Saygılarımla....
Hayatta hiçbir şey göründüğü gibi değil.
Önyargılı davranışları bir kenara bırakarak anlamaya dinlemeye çabalarsak kendimizin bilmediklerini öğrenip kesin yargılardan kurtulabiliriz
Dünya ve hayat sadece bizim etrafınızda dönmüyor içinde bizimde olduğumuz hayatta herkesi her düşünce ve davranışı anlamaya çalışmak gerekir ki kendimizinde anlaşılması beklensin
Kutlarım çok faydalandığım bir paylaşımdı saygılarımla
Serkan BOL
Değer kattınız katkıda bulunduğunuz. Teşekkür ederim
Saygılarımla...
asla diye bir kelimeyi ben tanıyorum ..Bir dahaki sefere veya denerim yapabilirim desek dahada bir umut dolu olur...insanoğlu istese herşeyi başarır yeterki kalben istesin bu gerek vatan bayrak devlet için olsun gerekirse kişisel dialoglarımız için ön yargı bir toplumu geriye götürür ....harika yazıydı düşündü evet doğru...
BA-ŞA-RA-Bİ-Lİ-RİZ
Serkan BOL
Değerli yorumunuz ile katkıda bulundunuz . Teşekkür ederim.
Saygılarımla...
Serkan BOL
Teşekkür ederim katkınız için.
Saygılarımla...
Asla yapmam dedğim bir çok şeyi yaptım.asla olmaz dediğim şeyler oldu.gerçekten.bazen olumluydu bazen olumsuzdu..ama sorsanız pişman değilim..