- 445 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Alan, Alan Etkisi Ve Alan Yönü 11
Kimi kişiler kolektif muktedirlik üzerinde sahipliğin, sanal tutkuların, gücün esiri olmuştu. Özgecilik yerine kolektif süreçler üzerinde kişi bencilliğinin egemenliği ve tamahı altına girmişti. Kendisinden saymakla temas ettiği, temas yoluyla ortaya koyduğu biyo kültürel sentezle denkliğini ve kolektif eşiti saydığı ilişkinler ile insan oluşunu yitirmişti. Efendi ve kul (köle) olmuştu. Zenginle fakir olmuştu.
Mütekabiliyeti denkler girişmesi ve grup içi gruplar arası mütekabiliyeti biçimde harcanan kişi emek gücü karşılanması terk edilmişti. Ne olduğu belirsiz. Getirip, götüreceği belirsiz olan takdirin mal sahipliği ile mülkten yoksunluğu arasında çelişkin yaşam mücadelesi ortaya konmuştu.
Baskı zulüm ve kan getirip insanlığını kolektif oluşunu götürecekti. Kolektifi alan içinde mütekabiliyeti olan denkliğin üreten-tüketen inşacı emek gücü nedeniyle kolektif sürecin parçalı, kesikli, sürekli yapılması belirlenirken; takdirle mal mülk verilen kişi mülkiyetli süreçte sürecin inşacısı olmayan, üretmeyen mal sahipliği ile köle arasındaki gerilimler, takdirce mülkiyetçi alanı kesikli sürekli ve parçalı yapıyordu.
İşte bu inşaca olmayan, üretmeyen ama muktedirliği ile bolluk ve hükümranlık içinde tüketen köleci, zorba ilişki; zorunlu, tarihsel, inşacı ve kolektif mirasla olmayan ilişkiydi. İçinde olunan zaman zemin düzlemli kolektif güce dayalı enerji düzen ilişkisi buna cevaz veriyordu.
İzin verilen kişi mülkiyetli düzenin fikri alt yapısı takdirce olan düzen içinde ortaya kondu. Bu sanal bir mana anlayışını kotaracak olanın enerji salınımı ve kişi sahipliğini meşru etmenin yeni tip enerji düzenlenmesiydi. Böylece kişi sahipli ihtiras kolektif çalışma hayatını ve takdirce olan mal mülk verme anlayışlı hayatı düzenleyen mana enerjili yaptıran rejim olmuştur. Bunların uygulaması ve biriken köleci tutumların geleceğe doğru aktarılan gelenek öğretileri de dindi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.