17
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
3488
Okunma
Yaradan yeryüzündeki düzeni, iyiliği – kötülüğü, doğruyu – yanlışı denetlemesi ve düzenlemesi için bir baş melekle bir yardımcı meleği görevlendirir. Görevleri iyilik yapanları ödüllendirmek, kötülük yapanları cezalandırmaktır.
Uzunca bir süre dağ tepe aşan iki melek, bir konağa denk geldiklerinde aç, susuz ve yorgundurlar. Kapıdaki tokmağı vururlar. Uşak, çekingen bir tavırla kapıyı aralar ve ne istediklerini sorar. Baş melek: “ Efendim, biz günlerdir yollardayız… Açız, susuzuz ve yorgunuz… Yağmurdan da ıslandık… Bu gece burada kalabilir miyiz? ” der…
Uşak, efendisine sormaya gider… Biraz sonra aralanan kapıdan konağın sahibi görünür ve tepeden tırnağı onları aşağılayan ifadelerle süzerek uşağa döner: “Aşağıya al onları, sizden artanlarla da karınlarını doyururlar, sabah erkenden giderler.” der… Melekler, çok teşekkür ederek aşağıdaki taşlığa inerler…
Uşaklardan artanlarla karınlarını doyurup, bir şiltenin serildiği taş üzerinde uyurlar…
Gece yarısı yardımcı melek uyandığında baş meleği duvarı sıvarken görür… Ne yaptığını sorduğunda baş melek: “Duvarda bir çatlak vardı, onu yamıyorum.” der… Sabah erkenden teşekkür ederek konaktan ayrılırlar…
Dağ tepe aşarak birkaç gün yürüdükten sonra bir tepedeki eski kulübeyi görürler… Gencecik bir çoban, karısı, küçük oğlu sıska ve yaşlı bir inekleriyle yaşamaktadırlar… Konukları uzaktan görünce çok sevinirler… Coşkuyla karşılarlar misafirlerini…
İnekten sağdıkları sütten çorba yaparak sadece misafirlerini ve oğullarını doyurabilirler… Kendi yattıkları sediri onlara vererek karı koca yerde yatarlar… Bu kadar zamandan sonra bir misafirleri olduğu için çok mutludurlar…
Gece yarısı uyanan yardımcı melek baş meleğin yanında olmadığını görür… Dışardan gelen sese doğru gittiğinde baş meleği ahırda ineği keserken görür…. Şaşkınlıkla: “N’apıyorsunuz siz?... Bizi konakta aşağıladılar, siz onların duvarını onardınız….
Bu insanlar biz doyurmak için aç yattılar, kendi yerlerini verdiler…. Siz onların tek geçim kaynağı olan ineklerini kesiyorsunuz… Biz bu dünyaya adaleti sağlamaya gelmemiş miydik? ... Bu nasıl adalet! ” der…
Baş melek: Konakta duvarın çatlağında hazine vardı, onlar bizi aşağıladıkları için o hazineyi bulmayı hak etmediler, onun için duvarı yamadım!… Oysa bu evde bizi çok iyi ağırladılar, rızıklarını paylaştılar... Ama bu gece Azrail, evin küçücük oğlunu almaya geldi…
Onu inekle yer değiştirmeye nasıl ikna ettiğimi bir ben bilirim! ”
“HAYATTA HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR!” der…
29.11.2018 Serap IRKÖRÜCÜ
MAHABARATA DESTANINDAN (ALINTI KISA ÖYKÜ)