- 585 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARAMSARLIK
İnsan yazım için güzel şeylerin seçilmesine özen göstermesi gerekir.Zira şen ve güzel başlangıçlı yazımların doyumu olmaz. Güzellikler iyilikler hep mutluluk kapılarını aralayanlardır. Edipler olsun, yazarlar olsun hep bunu düşünmeliler.
Gel velakin şöyle kendini dinlediğinde,etrafına bakındığın da,hal ve gidişin önemini kavradığı da insan oğlu bu yukarıda ki vasıfları unutup, karamsarlığa kapılıp, bir nevi karamsarlığa ön ayak oluveriyor.
Hayat oldukça kısa. Yaşam, becerene tatlı ve güzel.Kainat doyumsuz güzelliklerle dopdolu. Dört mevsimin dördünün de güzellikleri ayrı, ayrı ve de doyum olmuyor.
İnsan bazen düzensiz ayarsız tutumsuz olabiliyor. Zira nasıl bir günün içinde bir çok kez hava değişimi yaşanıyorsa, insan da yaşam gününün içinde bir çok kereler değişimleri yaşayabiliyor. İşte bu yaşamın içinde ki en göze batanı elbette karamsarlık zamanı veya dönemi.
Niçin karamsarlık dersek?.Bunu anlatmak zor mu zor.Nedenini bilmek sırrına ermek hiçte kolay değil.Kısa bir zaman önce huzurlu,mutlu olan insan kısa bir zaman sonra karamsar olabiliyor. Bunun da türlü nedenleri var. Yalnız bu karamsarlığın da bir çok yönleri var. Mesela ayağına taş takar morali bozulur, bir an karamsarlığı yaşar duruma gelebilir. Bir bakarsın evinde ki zerre kadar bir olay bir hadise karamsarlığın anahtarı olabilir. Çevresinde ki insanların veya öteki sebeplerin biçimsiz halleri insanı karamsarlığa itebilir.
Başlıca bu nedenlerin sebep olduğu karamsarlığın yaşanması,bir çok kez insanı değişik hallere gark etmektedir.Öncelikle kendi şuurunu kayıp etmese de,bir şuur değişikliğe sebep olabilir. Düşünce alanını iyice daraltabilir. yapacaklarını unutup, değişik hatalı durumlara düşebilir.
Çevresinden kopuk hale gelebilir. Kaza mahiyetinde bir çok sakarlıklar yaşayabilir yaşatabilir. En kısası kendi hükmünü kendi bilincini zora sokabilir.
Bundan dolayı bu karamsarlığın fazlaca zararları olabilir. İnsanoğlu bu karamsarlık yükünü taşıdıkça, uzun zaman bocalama içinde kalabilir. Yapacağını tam yapma olanağından uzaklaşır.Yaşam günü hora geçmez. Zihin ve akıl dimağı yorgun argın dönüşebilir.
İşte biz insanların karamsar olmaları, önce kendimize zararları olduğu gibi, zamanla çevremize de zararlarımız olacaktır. Demek oluyor ki karamsarlığın iyi bir hal olmadığı meydanda.
Pekiyi karamsar olmamak elimizde mi?.Hayır denilebilir. Zira yukarıda da beyan etmeğe çalıştığım durumlarda insan karamsar olabiliyor. Karamsar olduğunda da bir çok yönlü zarar ziyan içinde kendini bulabilir.
Karamsarlık belki de tıp dahilinde bir hastalık olmayabilir. Tedavi olma durumu olmasa da, başlı başına karamsarlıktan kurtulma çaresi olabilir. Hani buna çare ilaç gibi şeylerde ihtiyaç yok sayılabilir. Kendi bilincine sahip olan kişi bu karamsarlıktan kurtulma olanağını aradığı müddetçe bu karamsarlıktan kurtulma imkanı vardır.
Bu karamsarlıktan kurtulma kolay olmasa da, kolaylaştırması kişinin kendi isteği arzusu, ve inancına göre de olabilir. Evet karamsarlığın temeli bir nevi can sıkıntısına yakın bir hali de var. Öncelikle bir çok yöne bir çok şeye boş verip, bu durumlardan kurtulmayı kendisine bir ders bir görev bilmeli. İnancı sayesine olayın nelerden sebep olduysa da onun devamını bitirmek, o hali o anda sonlandırma sevdasına inançla sarılmalıdır.
Bunun daha bir çok yönleri olsa da, öncelikle kendisini dinleyebilecek bir serbestliğe kavuşturmalıdır. Bunların başında, kendi özverisiyle neşelenmeyi,"Müzik dinleme" biraz daha huzur ve mutluluğa yönelmesi, daha sonra çevresindekilerle "boş boğazlıkta olsa biraz laflaması gerekmektedir. Ve imkanlar dahilin de temiz havalı bir yürüyüş bir dolaşım yapması en önemli unsurlardan biridir. Kişinin bu karamsarlığı tez elden kurtulması onun kendisine daha sağlam daha derin inanç kavramını yakalaması demektir. Sanıyorum karamsarlık bir bataklık misaline yakın olabilir. Nasıl bir bataklıkta her adımda insan içeriye doğru batıyorsa, karamsarlıkta aynen öyle olsa gerek.
Bu durumdan kurtulmayı düşünemeyenler, bir nevi bataklığın kıyısından içeriye doğru ilerlemesine benzemektedir. İşte o zaman kişi kurtulmaya çalışmı- yorsa,karamsarlık zamanda karamsarlığa batmaya doğru ilerlemekte olduğunu unutmamalıdır.
Uzun zamanlı bu karamsarlık, zamanla kendi kendine gider ferahlaşırım veya durdukça ben bu karamsarlıktan kurtulurum düşüncesi pek doğru olmayabilir. Zira bu karamsarlığın sağlam bir meyve içine düşmüş bir kurt gibi insanın içine de bir kurt olup yerleşebilir. Burası daha da kötü olur. Zira her derdin bir başlangıcı vardır. Fakat bu karamsarlığında elbette bir yerlere bir emare bir dert yapıp bırakacağı muhakkaktır. Bundan dolayısıyla olsa, insan ilk fırsatta bu musibetten kurtulmaya bakmalı.
Bundan dolayı ilk önce insan sıhhatini sağlığını bu gününü yarınını düşünmesi gerekiyor. Bu bilinç içinde imkanlar dahilin de karamsarlığa bulaşmamak daha iyi . Böyle yazdım ama bende pek inanmıyorum. Biz ne kadar uzak kalmak istesek de, zamanı olunca o bizi buluyor. Bazen de tatlı canımızdan bezdiriyor hani. Gene de yüce Mevla’ya duacı olalım ki,böyle karamsarlıklardan bizleri sizleri ve onları,kısacası cümlemizi uzak eylesin.. AMİN......
23-04-2016
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.