3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
742
Okunma
/yaşadığım bir olayın anısı/
1983 Yılında Bakanlığımız tarafında 6 yıl süreyle Yurtdışı göreviyle Belçika’ya gittim.
Belçika’nın Antwerpen (Anvers) eyaletinde Türk işçi çocuklarına Türkçe ve Kültür Dersleri vermek üzere.
Gidişimin 2.yılında, 1 Eylül günü Belçika Eğitim Bakanlığı nezdinde kutlanacak “Öğretim Yılı Açılışı” programı resepsiyonuna davet edildim.
Bu davete Belçikalı bir okul müdürü ile birlikte gittik.
Toplantı salonu önceden özenle düzenlenmiş, masalar Eyalet görevlileri, öğretmen temsilcileri, veliler, öğrenci temsilcileri ve dernek yöneticiler için isim yazılarak belirlenmiş.
Toplam davetli sayısı 200 kişi.
Tam saatine salon kapıları açıldı, davetliler yerlerini aldı, o anda Kral Baudevejin ve eşi Kraliçenin salona teşrif ettikleri anonsu yapıldı ki, tüm davetliler birden ayağa kalktılar, ben de kalktım. Yanımda oturan Belçikalı okul müdürü bir hamlede benim ceketimin eteğinden çekerek “otur, otur lütfen” dedi. Kendisi kralın salona girişinde diğerleri gibi ayağa kalkmadığı gibi, benim de kalkmamam için uyarırken, gözüm aynı sırada oturan öğretmenlere kaydı, baktım salonda ayağa kalkmayan gurup öğretmenlerdi. Ben de şaşkınlık içinde oturdum hemen.
Kral 5 dakikalık bir konuşma yaptı, Eyalet Bakanı da bir o kadar sürede “iyi bir ders yılı geçirmemizi “dilediler.
Ve resepsiyon salonuna geçildi, ikramlar, tanışmalar, kısa sohbetler ve müzik eşliğinde dans..
Program bitiminde, salon çıkışında Belçikalı okul müdürüne o çok merek ettiğim konuyu sordum
“Kral ve Kraliçe salona girdiklerinde öğretmenler neden ayağa kalkmadı? dedim.
Müdürün yanıtı kısa ve kesindi;
“Bizde öğretmen mahkeme duruşmaları dışında kral dahil hiç kimse için ayağa kalkmaz” dedi.
Bana “sizde de böyle değil mi?” diyeceğinden o kadar tedirgin oldum, ama iyi ki de sormadı.
Değilse yutkunarak, utanıp çekinerek “hayır, bizde böyle olmaz” demek zor gelecekti bana.
O ülkede yaşayıp gördüğüm daha bir çok örnek, ülkemizle kıyaslanmayacak kadar farklı ve çoktu.
Atatürk’ün öğretmenlere olan saygısını, verdiği değeri, Başöğretmen unvanı alarak gösterdiği örnek davranışı hatırladığımz zaman, o’nun yüceliğini daha iyi anlıyoruz.
Bizzat yaşadığım bu olay bana, öğretmene saygı göstermenin geleceğe, topluma, eğitime, tüm insanlığa saygı göstermek olduğu dersini verdi ...
.
*muzaffer yıldırım