SAHİL
SAHİL
Masmavi sularda dalgalar sahile vururken, Hale kayalıklara çıkmış Metini’in yollarını gözlüyor, göz yaşları kar-deşi Suna için dökülüyordu.Metin Hale’yi kollarına alır , güzel sözler söyler , uzun ayrılığın yaralarını özenle sarardı.Hale , Metin’in olmadığı zamanlarda üvey kardeşi Sunadan destek alır , yalnızlığını onunla paylaşırdı.
Hale ve Sunanın anneleri onlar daha küçükken ölmüştü.Akrabaları onları bir yetimhaneye vermiş , iyisiyle kötüsüyle 18 yaşına kadar orada kalmışlardı.Suna duygularını içinde yaşamayı tercih ederken , Hale daha dışa vurumcu ve relaks bir yapıya sahipti.Duygularını ortaya koymaktan çekinmezdi.Bir keresinde Sunaya:
"Bu kadar ketum olma , derdini söylemeyen derman bulamaz" dedi.
Deniz parlıyor , dalgalar coşuyordu.Sunanın kumral saçları rüzgarda savruluyor , gözleri çok uzaklara dalıyordu.
Hale , Sunaya:
"Annem öleli 10 yıl oldu , bunu kabullenmemiz gerekiyor. Lütfen hayattan kopma birtanem" dedi.
Suna:
"Benim için hayat her zaman zor oldu.Sanki gücüm kalmadı" dedi.
Hale:
"Her şey güzel olacak göreceksin , sakın üzülme" dedi.
Suna henüz çalışmıyordu.Yetimhaneden yeni çıkmıştı ve ablası olmasaydı durumu çok zor olurdu , beraber yaşıyorlardı.Hale mimardı , en son bir villa çizimi yaptı.Bunu uzak ülkelere seyahat eden bir
doktora , Metin’e yapmıştı.
35 yaşlarında , dediğim dedik , dünyayı ve yaşamayı seven ,kültürlü biriydi Metin.Bir toplantıda tanışmışlar ve görüşmeye devam etmişlerdi.Bir gün Hale ve Metin İtalya’daki Sicilya Adasına gittiler.Orada
çok güzel anıları oldu.Evlenmeye karar verdiler ve bir kır düğünüyle çiçekler arasında evlendiler.
Kısa siyah saçları , ela gözleriyle beyazlar içinde çok güzel görünüyordu Hale.Suna göz yaşlarını tutamadı
ablası kuğular gibiydi.Bu gün onların en güzel günüydü.
Balayını yine yabancı bir ülkede , bir sahil kasabasında geçirdiler.Halenin güzelliğiyle Metin sersemliyor-du.O’nu gerçek anlamda çok seviyordu.Balayı günleri artık sona ermekteydi.Metinin telefonuna hiç beklenmedik bir mesaj geldi.Suna bir kaza geçirmiş ve bitkisel hayata girmişti.Metin ne yapacağını bilemedi.
Paniklemişti. Sunanın durumunu Hale’ye nasıl anlatacaktı ?
En sonunda:
"Suna küçük bir kaza geçirmiş " dedi.
Hale:
"Ne , ne kazası " dedi.
"Nasıl olur , daha 3-4 saat önce konuştuk" dedi.
Metin:
"Kaza yeni olmuş , şimdi haberim oldu" dedi.İstanbul’a ulaştıklarında Suna ölmüştü.
Göz yaşları sel oldu Halenin.Umutları , duaları , dilekleri O’’nu terk etmişti.Her gün sahile koşup Sunanın kokusunu almak istiyor , ayak izlerini arıyordu.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.