- 511 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Hey İsraf Edenler Size Sesleniyorum
Bir milyon üç yüz bin ton gıda çöpe atılıyor. Çöpe atılan gıdaların dörtte biri ile bütün açları doyurmak mümkün. Bu kadar vurdumduymaz olmamamız lazım değil mi? Bir tarafta her şeyi almaya gücü yeten zenginler, diğer tarafta da bir lokmaya bir hırkaya muhtaç garibanlar fakirler...
Hanımefendinin dolabında beşyüz altı yüz çift ayakkabı var, bir o kadarda elbise, pantolon, yılın her günü birisini giyse yine de artıyor elbiselerde ayakkabılarda... Öbür tarafta üstünde incecik bir elbise, ayağında ayakkabısı olmayan insanlar karınlarını kuru ekmek ile bir tas pirinç lapası ile doyurmaya çalışıyorlar...
Gidin bakın, Ege ve Akdeniz’de ki otellerde her gün ne kadar yiyecek maddesi çöpe atılıyor. Yazıktır, günahtır, Allah bunun hesabını bizlerden sorar mutlaka... Çok mu zor müşterilerin yemediği yemekleri değerlendirmek. Verirsin bir iki adamına görev, altlarına da bir küçük araba, yakınlarda ki köylerde beldelerde ki yaşlı, genç, çoluk çocuk bütün vatandaşlara dağıtırsın o yemeklerden hem sevap kazanırsın hem de gönüllü zekat vermiş olursun bir yerde...
Yapın bakalım süper güçler, her sene silahlara milyarlarca dolar yatırımı... Yıkın bakalım ülkeleri, yerle bir edin tanımadığınız insanların hem evlerini hem de hayatlarını... Unutmayın ki kin ve nefret kazanıyorsunuz bunları yaptıkça... Ülkeleri yerle bir edip de sonrasında babasız annesiz çocuklara çikolata, kola vermek alçaklığın adiliğin daniskasıdır bilelim ki...
Rahman ve Rahim olan Allah cc. israf edenlerin şeytanların kardeşi olduğunu söylüyor. ’’Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankörlük etmiştir.’’ İSRA/27 Petrol Zengini ülkelere bir bakın. Bakın o para içinde servet içinde yüzüp de gariban, fakir Müslüman kardeşini düşünmeyen ülkelerin başında ki kodamanlara... Hesap günü onlar için çok acı olacak. Ne demişti Peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. ’’Komşusu açken tok yatan bizden değildir.’’
Devletlerde ki israfı da akıldan çıkartmama lazım. ’’Devlet malı deniz yemeyen domuz.’’ diye de argo bir tabir vardır ki Allah böyle devlet memurlarından bizleri, hepimizi muhafaza eylesin. Hazreti Ömer ikinci halifedir bilirsiniz, evinde iki kalem, iki mürekkep bulundurur ve devlet işinde kullandığı kalem ve mürekkebi şahsi işlerinde kullandığı kalem ve mürekkep ile asla karıştırmaz imiş. Bizlerde böyle adaletli, basiretli, hak bilen yöneticiler istiyoruz başımızda...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Helâl ve harâmın ne demek olduğunu, evde anne ve babadan, tatbîki olarak tam öğrenemeyenler;
Hayat direksiyonuna geçtiklerinde hangi işin nereye kadar haram ya da helâl olduğunu ölçemiyorlar.
Haklı oldukları tek şey, ev terbiyesinin zayıflığı...
"Vakıf malı haramdır" sözü ile büyütüldük...
Bir gün, Ortahisar Kânûni Parkı'nda otururken, parkın tek Trabzon Hurması ağacındaki meyveler olgunlaştığından dala tutunamaz olmuşlardı...
Birkaç aklı evvel kalkıp dedi ki, bu ağacın hurmalarını toplayıp yiyelim; yere düşüp hem yeri kirletiyor hem de meyveye yazık oluyor...
Uzanabildiği dalların hurmalarını toplayıp masanın üzerine getirip doldurdular ve beni de yemeye dâvet ettiler...
Dedim ki; vakıf malıdır, yiyemem!...
Herkes bu sözüme hem şaşırdı hem de nâdim olur gibi oldular...
Yerimden kalkıp oradan uzaklaştım.
Mikrobun küçüğü- büyüğü olmaz...
Bedene girmeye görsün...
Bağışıklık yapar ve bir daha bedeni terk etmez!.
Devlet malını yiyenlerin hayatlarının, tamâmını ve bir bütün olarak görmek ve tahlil etmek gerek...
Bu'ndan sonrasını yazmaya gerek görmüyorum...
Sağlıkla kal... zedesiz kösele gibi kal...
kadiryeter Kadir Yeter. 20 KASIM 2018 Sâlı. "Demirbank Hayırlı İşler Diler"
w.edebiyatdefteri.com/178451-hey-israf-edenler-size-sesleniyorum/
AHMET ZEYTİNCİ'YE