- 860 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Konuşan Konuşsun
Yukarıdaki metinde yazanlar şöyle; lütfen dikkatlice okuyun:
Dindaşlarımıza ve Asker Arkadaşlarımıza
Ey Muhammed emini! Artık uyanınız. Ellerinizi ve ayaklarınızı sıkan demirleri kırıp hürriyetinize malik olunuz. Bu hainlerin sözleriyle aldanmayınız. Bunlar sizi kendilerine bir tesir etmeden evlerinizden, validenizin ve familyanızın ağuşundan (kucağından) uzak yerlere sevk etmektedirler. Halife emri hilafına olarak sizi kurban gibi salhaneye sürüklemektedirler. Mustafa Kemal ve maiyetinde bulunanlar vatan ve din aşkından mahrumdurlar. Bunların kökü Anadolu’dan değildir. Bunların fikirleri hilafet ve saltanatın aleyhine ihtilaller çıkarıp kendisini sultan ve halife addetmekten ibarettir.
Bunlar sizin kanınızı feda ve cahil ahaliyi soymakla memleketi harab ederek bir taraftan diğer taraflara firar etmektedirler. Biz bu hainlerin işkencesinden ve zulmünden firar ederek Yunanlılara teslim olduk. Bizi kendi işlerimizle meşgul olmak için serbest bırakmışlardır. Yunanlar, ne Türklerin ne padişahımızın, ne de İslamiyet’in düşmanı değildirler. Bunların fikirleri yalnız Anadolu’yu kanlarla boyayan Mustafa Kemal’i ve maiyetindekilerini tecziye etmekten (cezalandırmaktan) ibarettir.
Ey dindaşlar! Başınızda bulunan Selanik hainlerini def ediniz. Çünkü bunlar İslamiyet’e büyük bir darbe indirmekte ve tekrar bütün dünyayı kan ile boyamaya çalışmaktadırlar.
Şimdiye kadar feda ettiğiniz kanlar kifayet eder (yeter). Vatanımız yetim ve dul validelerle doludur. Bunlar yüzünden harab ve ihrak olan (yakılan) köylerin ve şehirlerin haddi hesabı yoktur.
Artık söylediklerimiz sözlerle emin olunuz ve bunlara hizmet etmekten vaz geçiniz. Sizin vatana karşı olan vazifeniz yalnız Yunanlıların ileri karakollarına teslim olup oradan köylerinize yahut başlıca münasib gördüğünüz yerlere gidip kendi işlerinizle meşgul olmaktan ibarettir.
Ekseriniz bizim yaptığımızı yapmağa istediğiniz halde bunların size Yunanlılar aleyhine söylemiş oldukları yalanlardan korktuğunuz malumumuzdur. Fakat vallahi size yeminle temin ederiz ki Yunanlılar kendi hudutlarından dışarı olan köylülere bile bu hainlerin kökü mahvoluncaya kadar iş bulmak için bütün teshilatı (kolaylığı) göstereceklerdir.
Ey vatandaşlar! Yalnız bu surette hürriyetinizi, rahatınızı ve adaletinizi temin etmiş olursunuz.
***
Yukarıdaki resim Kurtuluş Savaşı sırasında İngiliz ve Fransız işgalindeki İstanbul’da dağıtılan, İngiliz uçaklarınca Anadolu topraklarına havadan atılan bir propaganda metninin resmidir. İçeriği de okuduğunuz şekildedir.
En alttaki üç sütunda 44 Müslümanın ismi yer alıyor. Bunlar güya Mustafa Kemal’in organize ettiği isyancı ordusundan kaçarak bu bildiriyi hazırlayan kişiler olarak gösterilmiş.
Kurtuluş Savaşı’nın İstanbul’unda olup bitenleri araştırdığınız zaman İngilizlerin, Fransızların, o dönem İstanbul Hükümetinin Türk vatanseverlere neler neler yaptıklarını öğrenirsiniz. Bu çoğu isimsiz vatansever müthiş bir organizasyonla Anadolu’ya sürekli olarak silah, cephane, para ve erzakla birlikte insan sevkiyatı yaparak katkıda bulunmuşlardır.
İşgalciler ve işbirlikçileri de asla boş durmamış, Anadolu içlerinde ilerleyen Yunan’a destek olmak üzere her yola başvurmuşlardır. Bu güruhun Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarında, Sakarya Meydan Muharebesinde kırılıp kahrolan ümitleri; Büyük Taarruzla başlayıp, düşmanın denize dökülmesiyle Ege’nin soğuk sularına gömülmüştür. 100 yıl önce içlerine dert olan bu durumu asla sindiremeyenler ama metnin içeriğini sindirebilenler az da olsa hala vardır. Zaman zaman bu cılız seslerin çıkması gayet doğaldır.
Ne diyor Atatürk “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar devam edecektir.” (Bunu diyebilmek bile çok büyük erdemdir. Zira Hitler, Mussolini, Stalin gibi pekçokları "Ben gidersem ülke mahvolur" demişlerdir.)
Konuşan konuşsun..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ SONSUZA KADAR DEVAM EDECEKTİR.
O kadar..
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..
Suat Zobu
.
..
Bak: “Teali-i İslam Cemiyeti’nin Birinci Beyannamesi”, Milli Mücadele Dönemi Beyanname ve Basını (Haz:Zekai Güner-Orhan Kabataş), Atatürk Kültür Merkezi Yayınları, Ankara 1990, s. 218-223.
..
YORUMLAR
Başlık, bahse konu yazıyı yazanların ne kadar ciddiye alınmaması gerektiğini iyi anlatıyor...
" Bir lafa bakarım laf mı diye... bir de adama bakarım adam mı diye!..."
O zamandan bu yana yaşananlar o güruhu hiçbir zaman ciddiye almayanlar olduğu gibi, ne yazık ki o dönemdeki kötü tohumların zaman zaman filizlendiği gerçeğini göstermesi açısından çok nitelikli bir paylaşımdı...
Atatürk'ten alıntı cümleniz bu yazıya en güzel finaldi...
İçtenlikle kutlarım Suat Bey...
Saygılarımla...
"Ağzı olan" konuşur...
Adam olanlar da "haddini bilerek, sadece gerçekleri konuşur!"
Bu zavallı güruh...
Düşmanın ve emperyalizmin "işbirlikçileri" yenilmek, deşifre olmak, kirli emelleriyle birlikte tarihin çöplüğüne atılmak zorundadırlar!
Bizi, Atatürkçüleri, Türklüğü ile gurur duyanları asla susturamayacaklardır!
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Kutlarım Suat Bey.
O az dediğin zümre, benim cahil hesabıma göre %25-30'un üzerinde görünüyor be abim.
Diğer bir kısmı ise, kime, neye hizmet ettiklerinin farkında olmayanlar ve çıkar peşindeki zombiler.
Bu durumu bizler biliyoruz, öğreniyoruz, anlıyoruz ama, o güruha asla anlatamazsın.
Duyarlı çaba ve kutlu emeğin adına teşekkür ederim.
Saygılarımla... Kardeşin.
Değerli üstadım,bir Türk evladı olarak bu yazıyı yazarak bizlere sunmanız gerçek bir milli görevdir.Anlayan anlar anlamayan ise düşmanlığını sürdürür.Ne yazıkki bazı kişiler Türk Milletinin kafasını karıştırmakta yarış halindeler...Ama birşey yapamayacaklar,Türk milleti ilelel ebet payidar olacaktır. Tebrik ediyorum...NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE.! Selam ve saygılarımla.
Kul Seyyah tarafından 11/19/2018 4:20:06 PM zamanında düzenlenmiştir.