- 1041 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Ölüm Acı ve Hüzün
Seneler geçti 1996 yılında Hasan Akdağ (amcamı)Trafik kazasından kaybettik . Yozgat’ın Kuşçu köyünde yaşıyordu. Daha çocuktum ölüm nedir bilmezdim. Kazanlar kaynıyor ölümün farkında bile değildik. Kazanların yanında oynardık. İnsanlar göz yaşına boğulmuş ağlıyor. Ve biz bakıyoruz babam ağlıyor ölümün ne olduğunu bilmiyordum bende ağladım ama bende geleceğim diye. Çocuktuk düşünemiyorduk. Kapının önünde taş vardı amcama bakıyorlardı. Çünkü amcamın cansız bedeni vardı. Ben anlamıyordum . Tekrar baktım bunlar acaba ne yapıyor diye çocuk aklı ya yetmiyordu. Onu şimdi anlatıyorlar beni seven gözü gibi koruyup kollayan biri olduğunu anlattılar. İyiki senin gibi bir amcam olmuş. Mekânın cennet olsun Hasan Akdağ(amcam)Ve tekrar yıllar geçti Mücahit Demir kendisi engelliydi ve yatalak hastaydı. O kadar neşeli biriydi ki onu gördükçe mutlu oluyordum. Bi haydi komik sözleri ve şakaları vardı o benim dayımdı. Gencecik yaşındaydı. Yozgatın Yerköy Ilçesine bağlı Köycü Köyünde yaşıyordu. Ben Yozgat’ın Merkeze bağlı Kuşçu köyünde ilk okula gidiyordum. Bir gün eve geldim. Mücahit Demir vefat etti denince başımdan kaynar sular döküldü. Yıkıldım. Çünkü dayım Mücahit Demiri kaybetmiştim. O neşeli dayım artık yoktu bu acı dayanılmazdı. Ağladim hemde çok.
İyi ki senin gibi neşeli bir dayım vardı. Sen cennete gittin senin kalbin tertemiz bir kalp idi. İnsan sevdiklerini kaybedince ciğeri yanıyor. Lifat Demir(Dedem) İnsan Anneannesini kaybedince yıkılıyor. İyiki sizler varsınız İyiki sizler bana amca(Hasan Akdağ),Dayı (Mücahit Demir 22 ) Dede (Lifat Demir) Anneanne (Zemze Demir) oldunuz. Mekânınız cennet olsun. Ölüm Allah’ın emri ah şu ayrılık olmasaydı. Rabbim ölümün bile hayırlısını versin. Tüm vefat edenlere Allahtan rahmet diliyorum. Geride bir nebze tebessüm mutlu edecek bir anı kaldı. Anlatacak bir hatıra kaldı. Hayalimizde olan birileri kaldı.
Emre Akdağ;
Yasanmış ölüm acı ve hüzün öyküsü.
18/ 11 /2018