Tamamen İnsani Duygular
*Sayın Diyanet İşleri başkanı : Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyetini temsilen Atatürk’ü her türlü hakareti eden adamı ziyaret edemezsiniz.
*Tamamen insani duygularla, bütün sermeyasi Atatürk’e hakaret olan adam Kadir Mısırlıoğlu’ nu ziyarete giden diyanet işleri başkanının, bulunduğu mevki, adı, sanını sayesinde aldığı Atatürk’e karşı insani duygusu yok mudur ki acaba?!
*Ayrıca sayın diyanet işleri başkanının bulunduğu mevkiyi temsilen: cübbesi,sarığı ve makam arabasıyla o ziyareti yapması etik değildir . Ayrıca kameralar karşısına geçip bu ziyareti taçlandırdığını göstermesi bu zâtın düşüncesi ve söylediklerini onaylıyor manzarasını sunması, tamamen insâni duygularla açıklamasıyla çelişmektedir.
* * *
12 Eylül 1980 darbesiyle kapanan MSP partisinin yöneticileri hapse girerken bu zat İngiltere’ye kaçmış, “yurda dön” çağrısına uymamış İngiltere’ye iltica etmiştir.
Neden bir Müslüman ülkesine gitmiyor?
“Lozan zafer değil hezimettir” diye kitap yazan Mısıroğlu’ na siyasi iltica verilmesi de akıllara “niçin neden?” sorusunu getirmelidir.
*Mustafa Kemal Atatürk’ün İslâm dinine yaptığı katkılar gün gibi âşikârdır. Teknoloji dünyasında yaşıyoruz artık, merak edenler araştırır bulur.
*Kocaeli de bir vatandaş Diyanet İşleri Başkanını şikayet dilekçesi veriyor. Kendisinin hazırlayıp WhatsApp /tan gönderdiği videoda dilekçenin veriliş numaralarını sunuyor ve buradan takip edebilirsiniz diyor.
“ Ben Osmanlıca okudum, nutku benimle tartışacak kalitede bir kişi yok” diyen Kadir Mısırlıoğlu’ na hodri meydan diyor. “Kuran’ı da Nutuk’un açıklamasını da, Atatürk’ün neler yaptığını ben sana anlatayım, öğren . Buradan medyaya sesleniyorum, lütfen beni duyun “ diyor.
Ve ekliyor “ Deli ayağına yatarak her söylediği sözden yırtan adamı resmen kimse görmüyor ama ben bu zâtın söylediklerinin bedelini ödemesini istiyorum “diyor.
*Son söz Harper Lee’ den
“Başka insanların yüzüne bakabilmek için, ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır”
( Bülbülü Öldürmek)
***********************
Hâdiye Kaptan
YORUMLAR
Paralı ingiliz ajanı ve de deli raporu olan birini çok da abartmamak gerekirken
Atatürkün Kurmuş olduğu Kurumun başındaki şahsın yaptığı davranış kendi alın lekesine KARA olarak işlenmiştir
Ve bu leke ömrü boyunca hatırlanacak torunlarına miras olarak kalacaktır.
Düşünsenize hangimiz böyle bir mirasla yaşamak isteriz demi ama
Ne mutlu bize ki alnımız dik başımız göktür.
saygılarımla
sahaf
Teşekkürler ediyorum paylaşımınıza.
Sağlıkla kalın
Hadi bakalım buyurun masum ziyaret sonrası ikinci perde. Ancak bu kumpanya bedava kekle iyi gider dediler.
Diyanet’in dergisinde Atatürk’e ağır gönderme- (alıntı)
Diyanet İşleri Başkanı’nın, Fesli Kadir’e yaptığı ziyaretin yankıları sürerken Diyanet Aylık Dergisi’nde Atatürk dönemi ‘diktatörlerle’ aynı kefeye konuldu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, 9 Kasım'da Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etmiş ve bu görüşme 10 Kasım'da medyaya yansımıştı. Erbaş'ın istifası istenmiş ve tartışmalar bugüne uzanmıştı. Diyanet Aylık Dergisi'nde de Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu tarafından kaleme alınan “Kıyametin Tellalları” başlıklı makalede, Atatürk ve İnönü dönemleri “kanlı diktatörlerle” aynı kefeye konuldu. Baloğlu'nun yazdığı makalede, şu ifadelere yer verildi:
AMAÇ, DİNİ YASAKLAMAK: Aydınlanma sonrasında şahlanan seküler ideolojilerin hedefi, Tanrı'yı ve izlerini sosyal hayattan uzaklaştırmak, irrasyonel ve hurafeden ibaret gördükleri dini yasaklamaktı.
SEKÜLERİZM KARIN DOYURMADI: Gel gör ki, seküler ideolojiler hiçbir yerde karın doyurmadı. Üstelik seküler cennet hayalleri milyonların canına mâl oldu! Fikirler, ideolojinin kalın zırhına büründürüldüğünde zulmün, işkencenin ve psikolojik baskıların aracına kolayca dönüşebilirlerdi ve nitekim hemen her yerde bu gerçekleşti. Kutsallaştırılan ideolojilerle tarihe, geleneğe, kültüre, dinî kimliklere acımasızca saldırıldı.
TÜRKİYE'NİN TEK PARTİ REJİMİ: Büyük bir kısmı aldatmacadan ibaret olduğu halde Müslüman halklara dayatılan bu toptancı, totaliter, teokratik düzenler sahiplerinin nazarında eşsiz birer dünyevi cennet tasarımıydı. Irak ve Suriye'nin Arap ırkçılığına dayalı Baas rejimleri; Körfez ülkelerinde şekilci, ahlaki muhtevadan yoksun şeriat düzenleri; Kuzey Afrika'nın, Türkiye'nin, otoriter, seküler tek parti rejimleri; Endonezya'da önce Sukarno'nun, ardından Suharto'nun kanlı diktatörlükleri…”
sahaf
Sevgiyle
sağlıkla kalın
Evet, bir bedel ödemeli... Ama bu meczuba 'köpeksiz köy bulmuş değneksiz dolaşıyor misali' fütursuzca ağzına geleni söyleme cesaretini verenler de bedel ödemeli...
Ziyaretin zamanlaması da ayrıca son derece manidar ve korumaya yönelik açıklamalar da olduğu için hiç umudum olmadığı halde dileğimi yansıttım sadece...
Bizler hayatta olduğumuz sürece, hassas olduğumuz konulara karşı duyarlılığımızı her fırsatta dile getireceğiz...
Konuyu gündemde tutmak, duymayanlara da duyurmak adına yazınız ve içeriğinin dili çok kıymetliydi... İçtenlikle kutlarım...
Teşekkürlerimle Hadiye Hanım... Sevgilerimle...
sahaf
Sevgiyle,selamlar ile
Ülkesini kötüleyerek iltica talebinde bulunmak "yüz kızartıcıdır!"
Hatta vatan hainliğidir...
Kaldı ki, Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, İstiklal Savaşının muzaffer komutanı Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret, bu gibi solucanların haddi olamaz!
Bu devletin makamlarını işgal edenler de her sözlerini ölçüp tartmak zorundadırlar!
Esefle, nefretle kınıyorum Atatürk ve cumhuriyet düşmanlarını!
Tebrik ve teşekkür ederim Hadiye Hanım.
sahaf
Durdukları yerde geçmiş zamanın sayesinde durduklarını unutanlar bunlar.
Aklımızla alay mı ediyorlar anlaşılır gibi değil?!
Teşekkürler ederim paylaşımınıza.
ZEYBEK HOCA
Anladıkları halde "şark kurnazlığı" işlerine geliyor!
"Verdim, aldım" dönemi de biter gün olur..
Bizim "iaşe düşkünlüğümüz" asıl sorun... Mutlak çözülmeli...
İyi geceler..
Saygımla, selamımla Hadiye hanım.
Konu ile ilgili öyle bir yazı yazmış ki;
Ozan Arif'e katılmamak mümkün değil
https://ensonneleroldu.org › Türkiye Gündemi