- 1591 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
FADİME ŞAHİN, EMİNE ŞAHİN VE MİDE BULANDIRAN DETAYLAR.
10 Kasım 2018 Tarihinde Edirne ilimizde sabah saat tam 9.04 de yani bir dakika sonrasında Atatürk’ün ölüm yıl dönümü sebebiyle saygı duruşunun yapılacağı bir anda kara çarşaflı 21 yaşında bir genç kız başlıyor bağırmaya:
Hürriyet’i, Milliyet’i, Sabah’ı, Yeni Akit’i ilk etapta tüm gazeteler bu kızın aynen şöyle bağırdığını yazdı:
"Atatürk ilah değildir, Allah’ın kanunları var. Atatürk Batı’nın kanunlarını getirdi" Hepsi bu kadar...
Aynı büyük ya da küçük tüm gazeteler adı Emine Şahin olan Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi bu kızın Atatürk’ün Hatırasına Alenen Hakarette bulunduğu iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldığını, sevk edildiği Sulh Ceza Hakimliğince 11/11/2018 tarihinde tutuklandığını yazdı.
Al sana güzel bir kaos. Memleket yine ikiye bölündü ve millette birbirine küfür, hakaret kıyamet gibi...
Emine Şahinciler ’’Atatürk İlah değildir’’ kampanyası başlattılar. ’’ Atatürk’ün ilah olmadığını söylemek suç mu?’’ Diye sormaya başladılar ve onlar bu soruları sorunca bir sürü küfür yediler tabii ki.
Buna mukabil Anti-Emine Şahinciler de Atatürk’e dil uzatanların dillerinin kesilmesi gerektiğinden, Emine Şahin’den ’’Yaratık ’’ diye bahsedince, Emine Şahincilerden bol bol küfür ve hakaret yediler. İkiye bölündük yine. Hem de en fazla birlik beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde.
Şimdi...
Gazetelerin ilk yazdıklarına bakacak olursak Emine Şahin ne demiş? ( Şayet bunları demişse ???)
’’Atatürk ilah değildir’’
Yahu en azından yılda iki kez bayram namazına gider bu millet ve o namazda ’’ La ilahe illallah ’’ yani ’’ Allah’tan başka ilah yoktur ’’ der. Bu durumda bizler de mi Atatürk’e hakaret ediyoruz? Evet, Allah’tan başka ilah yoktur. Atatürk de ilah değildir. Mesela ben hiç bir zaman Atatürk’ü ilah olarak görmedim. Türkiye’de hiç kimsenin de ilah olarak gördüğünü sanmıyorum.
Başka ne demiş?
’’Allah’ın kanunları var’’
Yalan ya da yanlış mı? Allah’ın kanunları yok mu? Kur’andaki bir sürü hüküm ne o zaman?
Başka ne demiş?
’’Atatürk Batının kanunlarını getirdi.’’
Eğer bunu söylemek suç ve bu suçtan dolayı tutuklandıysa rahmetli Uğur Mumcu’nun da Atatürk’e hakaretten tutuklanması gerekirdi zira linkini vereceğim videoda Türk Vatandaşının tanımını yapan Uğur Mumcu aynen şunları söylüyor:www.youtube.com/watch?v=HUxkK8Arrlc
’’Türk, İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalyan ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza mahkemeleri usulü yasasınca yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen, ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir." ( Bu tanım direkt Uğur Mumcu’ya değil bir bulmaca dergisine ait olsa da dillendiren ve pek çok Atatürkçüden bu sebeple alkış alan o.)
Sayılan tüm hukuk sistemlerini( İslam Hukuku hariç tabii ki ) getiren kim? Atatürk. Yalan mı? Uğur Mumcuya ’’ Yalan söylüyorsun ’’ demeyip Emine Şahin’e ’’ Orospu ’’ diye küfretmek ancak bizim millete ait bir çelişki olsa gerek.
Peki bu durumda Emine Şahin suçsuz mu?
Hayır. Suçlu olmasına suçlu ama suçu Atatürk’ün Hatırasına Alenen Hakaret değil. Provaktörlüktür onun asıl suçu. İnsanları tahrik etmek, Atatürk için yapılan bir saygı duruşunu sabote etmek, Atatürk için saygı duruşunda bulunmak amacıyla toplanan insanların huzurunu bozmak, onları kışkırtmaktır. İnsanlar arasına kin ve nefret tohumları saçmaktır. Hiç kimse ondan fikirlerini, düşüncelerini sormamışken yırtık dondan çıkar gibi ortaya çıkmaktır.’’ Atatürk İlah değildir’’ diyerek ona saygı duruşunda bulunan insanlarla alay etme edepsizliğinde bulunmaktır. Kendini bir halt sanıp millete sözde akıl verme küstahlığında bulunmaktır. Ancak böyle bir suçla suçlanabilir.
Ancak olayın başka iki boyutu daha var: Birincisi Emine Şahin’in söyledikleri tam olarak gazetelerin yazdığı sözler değil. Yani tamı tamına ’’ "Atatürk ilah değildir, Allah’ın kanunları var. Atatürk Batı’nın kanunlarını getirdi" dememiş. Yakın şeyler söylese de söyledikleri tam olarak bunlar değil. ( Aşağıda tam olarak ne demiş onu da yazdım )
İkinci husus da şu: Yukarıdaki resimlere dikkat edecek olursanız üç adet kan anonsu göreceksiniz.
6 Eylül 2017 de Trakya Üniversitesinde yatmakta olan Yakup Çekiç adlı bir kişi için A Rh + Kan aranıyor... Kan vermek isteyenlerin irtibata geçecekleri kişi Emine Şahin...
Bizim çarşaflı Emine Şahin mi yoksa isim benzerliği mi İşin doğrusu bunu bilmiyoruz ama bizim Emine Şahin nerede okuyordu? Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde. Kan istenen hasta nerede yatıyor? O da Trakya Üniversitesi hastanesinde. Hepimiz biliriz ki üniversite hastaneleri aynı zamanda eğitim hastaneleridir ve bizim Tıp Fakültesi öğrencisi Emine Şahin de diğer öğrenciler gibi polikliniklerde görev alıyordur.
İlginç olan Yukarıdaki anonsun hep CHP örgütleri tarafından paylaşılmış olması. Yani Emine Şahin CHP nin örgütleriyle dirsek temasında... Peki eğer bu kan isteği CHP lilerce paylaşılan Emine Şahin ile bizim çarşaflı Emine Şahin aynı kişilerse bu biraz garip bir durum değil mi?
Yani benim gibi sizin de midenizi bulandıran bir durumla karşı karşıya olduğumuz, ya da karşı karşıya olma ihtimalimiz hiç mi yok?
Hem Çarşaflı olacaksın, hem 10 Kasımda insanların arasına dalıp ’’Atatürk ilah değildir ’’ diye bağıracaksın hem de bir vatandaş için kan lazım olduğunda ilk temas kuracağın insanlar CHP liler olacak...Bu biraz değil bayağı bayağı tezgah kokuyor bence.
1990 Yılında mide kanaması geçirdim Afyon- Sandıklı’da... Kan lazım olunca aklıma ilk gelen şey Sandıklı Ülkü Ocağı oldu. Büyük oğlumu Ülkü Ocağına gönderdim, beş dakika demeden hastane Ülkücü kardeşlerimle doldu ve hâla onlardan birinin kanı dolaşır damarlarımda. Yani insan kendisine yakın olanı arar böyle durumlarda değil mi?
Emine Şahin de öyle yapmış. Kendine yakın insanlarla irtibata geçmiş kan bulabilmek için.
Peki 9 Eylül 2017 de CHP li ya da CHP ye yakın biri olan Emine Şahin’in 10 Kasım 2018 de CHP nin tüm ilkelerine ve kırmızı çizgilerine aykırı biri haline dönüşmesi mümkün mü? Böyle bir dönüşüm Kafka’nın Dönüşüm adlı kitabındaki dönüşümden de uçuk olur.
Velhasılıkelam bence ikinci bir Şahin olayı ile karşı karşıyayız. Önceki Fadime Şahin’di bu seferki Emine Şahin.
Ve son olarak.
Gazeteler ilk etapta ’’"Atatürk ilah değildir, Allah’ın kanunları var. Atatürk Batı’nın kanunlarını getirdi dedi" diye yazsa da Savcılığın söylediği şu:
"10 Kasım 2018 günü Edirne şehir merkezinde 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreninin yapılacağı alana gelerek ’’Burada neden bekliyorsunuz, burada ne oluyor? diye bağırmaya başlayan, kolluk görevlilerinin müdahalesi ile alandan uzaklaştırılmaya çalışıldığı sırada da ’Bu bir kıyamdır, Allah’ın kanunu bilmiyorsunuz, batılı inançları getirdi, yazılı kanunları kaldırttı, putlara tapıyorsunuz, puta saygı duyuyorsunuz’ diye bağırmaya devam ettiği iddia edilen şüpheli kişi tutuklanmıştır.
Emine Şahin’in ifadesi ise şöyleymiş:
"Kaldığım yurttan çıkıp anma törenlerinin oraya geldim. O sırada saygı duruşu başlamıştı. Ben bu arada ’bu kıyamdır’ şeklinde söylememe kalmadan polis memurları beni yakaladılar. Bu kıyamdan kastım namazdaki dik duruş halidir.[ Kıyam namazdaki dik duruş hali olduğu gibi ’’ Başkaldırı ’’ anlamına da gelir ] ’Putlara tapıyorsunuz, puta saygı duyuyorsunuz’ demedim. Polisler beni yakaladığında Allah’ın kanunu bilmiyor musunuz, Batılı inançları getirdi’ dedim. Fakat bunu sadece polis memurlarına karşı söyledim"
Neyse...Umarım zamanla tüm gerçekler ortaya çıkar. Lakin ben bu işte bir hinlik olduğu inancındayım.
İnsan bari türbanla gelir. O kara çarşaf fazlaca abartılı olmuş bir Tıp Fakültesi öğrencisi için...
YORUMLAR
Değerli hocam, mevcut iktidarla sorunu olanların
sadece CHP'liler olmadığını; sorunu olanların bü-
tünüyle devletimiz ve milletimizle sorunu olduğunu,
dolayısıyla meseleyi yorumlarken geniş açıdan bakmamız
gerektiğini, sorunu olanlara karşı gösterilecek
uyanıklığı ve duruşu ancak böyle bir ferasetle meydana
getirebileceğimizi yeteri kadar açık yazmışsınız...
Kol kırılır yen içinde kalır, demeyip; iktidarı,
dolayısyla devleti (dolayısıyla milleti) dışarıya şi-
kayet edenlerin 'akıllı deliye söyletir/yaptırır'
kuşkusunu ilk duyuracaklar olduğu da anlaşılmayacak
şey değil...
Selam ve saygılarımla.
sami biberoğulları
Yorum için çok çok teşekkürlerimle selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
CHP örgütleri kan anonsu yapmış da kan vereceklerin poliklinikte emine şahin diye birine ki; o zaman 2, sınıfta bu kız çocuğu müracaat etmeleri gerektiğini söylemişler de o emine şahin bu emine şahin olabilirmiş de CHP ile sıkı fıkı ilişkileri varmışta burnuna kötü kokular gelmişte kısaca CHP liler bu provokasyonu yapmış olabilirmiş de demeye getiriyorsunuz.. Diyelim ki; bu emine şahin o emine şahin eğer onu kan almak için oraya oturttularsa CHP değil hastane görevlileri stajer öğrencilere görev dağılımı yaparken hastana görevlileri oturtmuşlardır kan verme irtibatını o sağlıyordur MHP örgütleri de sizin için kan anonsu yapsa o insanın adını anons yaparlar yetkili diye kan verecekler de o insana gider... Sonradan o kişi bir eylem yapsa bu MHP ile bağını mı gösterir MHP nin provokasyon içinde olduğunu mu gösterir bu tamamen akla zarar bir düşünce ve bu düşünce kara çalmaktır sadece ve sanırım kendi dünya görüşünüze ve düşüncenize de yakın olan bu kızı aklama çabasıyla yapılan yalnızca hedef saptırmadan öteye gitmeyen bir yazı bu yazınız !!!! Komiksiniz gerçekten komiksiniz ...
Taylan KOÇ tarafından 11/13/2018 5:44:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Yine de güldürebildiysek ne mutlu zât-ı âlinizi.
Fadime Şahin olayına da mış mış diyorlardı bir zamanlar komik beyefendi...
Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olan bir toplumuz Hocam, ne yazık ki. Ve çabuk gaza gelen, deyim yerindeyse "gazla çalışan" bir millet olmamız da cabası..
Bu ülkenin demokrasi tarihi askeri müdahalelerin, darbelerin de tarihidir aynı zamanda. Ki darbecilerin kim olduklarından çok, arkalarında ki uluslararası güçler ile devletlere bakıldığında, aynı odaklar karşımıza çıkacaktır her defasında. Bu iki bayankuş (baykuş da oluyor çoğunlukla) ve siyasi yelpazenin her tarafında görebileceğimiz muadilleri, gerektiğinde kullanılmak üzere özel olarak mı yetiştirilip oralara yerleştiriliyorlar, ya da yapacakları bir eylemin nelere sebep olacağını, önünü, ardını düşünemeyen yanlarından mı yararlanılarak bu tür provokatif eylemlere kolayca yönlendiriliyorlar, bilmiyorum. Tek bildiğim, entelektüel seviyede yetkin bilgiye, özgün fikirlere sahip olanlarımız dahil pek çoğumuz, bulunduğumuz yere göre olaylara bakıyor ve yorumluyor/değerlendiriyor, taraf oluyoruz. Bu, sokaktaki insanlarımız için de böyle, yazık ki basınımız için de.. Yazı içerisinde de saydığınız basın organları olaya başka pencereden bakıyorlar, fotoğrafta gördüğümüz basın kuruluşu ise başka. Ve bu başkalık, haberin veriliş şeklinde bile belirleyici oluyor. Ki bu haber kanallarının müdavimleri için de yönlendirici.. Belki bu kuruluşlar ya da içlerine sızmış ve kurumu etkileme/yönlendirme erkinde olan ajan provokatör birileri de kendi rollerinin gereğini yapıyorlar, kim bilir..
Esas önemli olan, tez canlı yanımızı iyi bilen ve milleti ayrıştırmak derdinde olan birileri böyle bir şeye ihtiyaç duyduklarında, maalesef hiç zorlanmıyorlar. Bu ülke üzerinde oyunlar hep oynandı, oynanacak da. Oysa, bayrak da vatan da bir ve şükür ki bunlardan birinin üzerinde, diğerinin gölgesinde hepimize yetecek yer var. Farklılıklarımızı zenginliğimiz sayarak rekabet tabiki olsun, olmalı da. Bu sinerji ve ortaya çıkacak olan enerji ile huzur, hepimizin yaşamlarına nitel ve nicel iyileşmeler olarak yansıyacaktır.
Rabbim, bu milleti ayrıştırarak ülkeyi bölmek üzerine plan yapan, oyun kuran emperyal unsurların, içimizdeki işbirlikçilerinin tüm bu eylemlerini kendi başlarına bela olarak döndürsün inşallah.(Amin)
Fadime Şahin, 28 Şubat a giden sürecin kilometre taşlarından biriydi; Emine de 15 Temmuz da başarılamamış, yarım kalmış işlerini tamamlamak derdinde olan birilerinin maşası olarak hafızalarda yerini alacaktır. Bize düşense oyuncularla değil, senaristinden yönetmenine, yapımcısına kadar oyun kurucuları görüp, tanımak, oyunu onlarla oynamak olmalıdır..
Araştıran yüreğinizi, objektif kaleminizi bir kez daha tebrik ediyorum.. Saygı ile...
sami biberoğulları
Öyle akıl almaz işler oluyor ki şeytanın aklına gelmez.
Mesela Travestiler Kraliçesi ( ya da Kralı ) Seyhan Soylu ( Sisi ) 28 Şubat sürecinin baş aktörlerinden biri. Ne zaman nereden, kim vasıtasıyla saldırıya geçecekleri hiç belli olmuyor.
Selam ve sevgiler.
Hocam Saygılar
yazınızı pür dikkat okudum
Bu tür provoke ve de tuzak kokan eylem öncelikle kimin işine gelir? bence doğru soru bu olmalı
İlgili kişinin Chp nin belediyesinde veya yönetiminde olan x bir yerde olmasının ne önemi var ki
İlgili kişinin bu tür eylemiyle ilgili polisin anında müdahale etmesinden dolayı olayın hiç duyulmaması gerekirken nasıl oldu da ilgili gazetelerde bir anda manşet olur, ki o gazetelerin muhteviyatı bellidir.
Ayrıca bu tür provake eylem ve davranışları yapanlar neden illa da bir partiye mal edilmek istenir neden?
Bu tür eylemlerin kanun da ki cezası hukuk içerisinde ne ise gereği yapılır çok da abartılmaz değer de görülmez, görülmemelidir de bence
Sonuç olarak bir fikriyatını açıklayan kişi ilgili düşünce ve fikirleri suçsa kanun karşısında; bu suçun cezasına da katlanmak durumundadır. Her Türk vatandaşının kanunlar önünde boynu kıldan ince olmalıdır. Tabi ki demokrasi ve adil hukuk sistemi oturmuşsa bu çok daha anlamlı olur.
Bizler bilirsek ki bir hukuk devletiyiz ne zaman iyi bir demokrasimiz var işte o zaman bu tür provake eylemleri tartışmaya ehemmiyet vermeyiz.
Bir sinek vızıltısı der geçeriz.
saygılarımla
muslumbayram tarafından 11/13/2018 5:59:31 PM zamanında düzenlenmiştir.
sami biberoğulları
Bu kız bence hangi görüşten, hangi düşünceden, hangi partiden olursa olsun oldukça ağır bir ceza ile cezalandırılmalı. Çünkü milleti böldü. Bölücülüğün cezası da kanunlarda bellidir. Bu arada arkasında birileri varsa ( ki var olduğuna inanıyorum ) mutlaka ortaya çıkarılmalı. Ve artık birileri öğrenmeli bu ülkede bir daha 28 Şubatların olamayacağını...
Selam ve sevgiler.