- 983 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Kim bu kadın
Karşımda resmin saatlerce yazardım sevdamı endişemi özlemimi ertesi sabah açtığında msn önüne dökülsün diye yazdıklarım ve bir cevap için tüm gün açık kalırdı pc ve hala eksik derdim yazamadıklarım var ve gün içinde fırsat buldukça değil fırsat yaratarak yine yazardım yazardım hele birde sesini duymak işte o zaman kanatlarım eksikti uçmak için...
Adı sevdaydı bunun aşk tı...
Ne kaldı şimdi yine yazıyorum yine tüm sayfalarımı açıp bakıyorum bir cevabın var mı diye...
Şarkılar dinlerdim saatlerce gemiler geçer sazlıklar havalanır bir kadın çığlık çığlığa bağırır Ses verrrrrr...
Bazen aşk ı tarif et derler cevabım yok çünkü anlatamam acıtıyo derim kanatıyo derim çok değişik uçuruyo derim kendime bile yetersiz gelir tarif,susarım...
Odam,çok özledim küçücük,yer yatağı bir kitaplık masada pc okuma koltuğu çamda örme perde annemin emeği ve masanın başında ağlayan yazan kadın,kapısı balkona açılan İzmir’in nefis körfez manzarası masmavi deniz offf gemiler...
Endişe duyuyor karnı açmı üşüyormu uyudumu üstü açıkmı gibi gibi duygular beynini kemiriyo eee kadın aşık kıyamıyor...
BİTTİ...
Figen Şençamlar ...
YORUMLAR
Adı, kimliği gerekmez ki..
Aşkın pençesine düşmüş olmak yeter de artar bile..
Ya kaybetmiştir, ya da araya herhangi bir ayrılık girmiştir, "üstünü örttüğünün.. Beklediğinin..."
Hayat biteviye aynı geçmektedir..
Odası, masası, penceresi aynıdır..
Manzara bile tablo kadar değişmemekte ama "aç mı, açık mı" diye düşündüğü yoktur tek!
Bu kadın, "kaybettiğini arayan kadındır..." Hala aşıktır..
Tebrikler içten yazınız için Figen Hanım.