- 685 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KOLAYLAŞTIKÇA ZORLAŞIYOR
Kimi iş vardır kolaydır hani. Çocuk oyuncağı derler, hemen yapılabilir. Kimi işler de vardır zordur yapmak; ya erbabı olacaksınız ya da azmedeceksiniz ki başarasınız.
Zorluklar aslında görecelidir de, size göre zor olanın bir başkasına peynir ekmek yemek gibi kolay olduğu da bir gerçektir.
Bir iş zorsa, siz de yapılmasını istiyorsanız ve elinizde kolaylaştırma imkanı varsa, kolaylaştırırsınız değil mi? Elbette bunun aksi zulüm olurdu her halde. Peki, siz işi kolaylaştırınca, iş daha mı çabuk ve sorunsuz yapılır dersiniz? Mantıksal olarak elbette, diyeceksiniz.
Yok efendim yok, yanıldınız. İş kalaylaştıkça insanlarda bir gevşeme başlar. Belki de, nasıl olsa kolay diye gale almazlar. Gale almazlar ve sonunda kolaylaşsa da o iş olmaz.
Bakın buna örnek eğitimden verilebilir. Eskiden çıra ışığında çalışarak başaran, bir baltaya sap olanları anlatırlardı. Defter yok, kalem yok, imkanlar çok sınırlı… şimdi? Eski çocuklara oranla daha akıllı olduğunu savunduğumuz çocuklarımıza bakın. Her türlü imkanı verdik onlara; şahsına ait odadan tutun, çalışma masası, bilgisayar, müzik seti, telefon… Peki ne oldu? Daha mı başarılı oldular? Başarılı olanlar var tabii. Ama bu imkanların verildiği tüm çocuklarımızdan başarı beklenmez miydi? Olmuyor efendim, olmuyor. Siz işi kolaylaştırdıkça onlar gevşiyor.
Eski yazımız gerçekten zordur. Türkçeyi tam karşılamadığı için de birçok sorun çıkar. Latin alfabesine geçince iş gerçekten kolaylaştı. Nerede ise ilk senenin ortasında çocuklarımızın her biri okumaya başlıyor. Peki, bu kadar kolay okunuyor da okuma oranımız mı arttı veya okur yazarlarımız daha mı çok okuyor?
Beni yanlış anlamayın, işi zorlaştıralım veya eski yazıya geri dönelim demiyordum. Demem o ki: insanların yüklerini azaltarak başarıya ulaşılmıyor. Özellikle eğitimde başarının yolu bu değil. Bırakın zorlansınlar, bırakın emek serf etsinler. Lak deyinse, lok deyince ekmek, el bebek gül bebek büyüttüğümüz çocuklarımız artık pamuklar içinden çıkartalım, hayatla irtibatını kesen fanusunu alalım çevresinden, onları hayata hazırlarken biraz acımasız alalım ki, hayatın acımasızlığı ile karşılaşınca hayal kırıklıkları olmasın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.