- 1507 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
SIFIR ATIK
Yoğun bir mesai günün birkaç dakikalık kısa bir zaman aralığında iş yerimizin çay ve kahve servisiyle sorumlu hanım kardeşimizin getirdiği kahveyi odam da yudumlarken oda da bulunan televizyonu açıp haber bültenlerinde neler var diye bir göz atmak istemiştim. Birkaç kanallı gezmiştim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızın değerli eşi Emine Erdoğan’ın, sıfır atık adı altında çeşitli cam, kağıt, plastik ve metal atıklarının yeniden değerlendirilmesine dönük başlattığı kampanyayı tanıttığı konuşmasını denk geldim. Konuşmanın İlgimi çeken bölümü kampanya kapsamında naylon türü plastik atıklarının çöpe atılmasının önlenmesi için marketlerde bir ocak 2019 tarihi itibariyle naylon poşetlerin market müşterilerine para ile satılacağının söylenmesiydi.
Nihayetinde hanımefendinin konuşması bitti ve canlı yayın bağlantısı stüdyo da devam etti. Stüdyodaki katılımcıların dilleri bir karış dışarıda sayın hanımefendinin başlattığı kampanyaya övgüler düzüyorlardı.
Yahu biride demiyor ki, iyi de marketten alınan domatesi, patlıcanı, sucuğu ve diğer ürünleri vatandaş şeyine mi sokacak cebine mi dolduracak neyle evine götürecek? Dahiyane fikre sahip katılımcılardan tabi ki bir biri ardına çözüm önerileri geliyordu(!) efendim vatandaş alışveriş torbasını yanında getirecekmiş! Ya da efendim eskiden kese kağıdı kullanıyormuşuz yeniden kese kağıdı kullanmalıymışız(! )Pes doğrusu birincisi: O poşetlerin maliyetini market sahipleri zaten ürünlerin fiyatına yansıtıyorlar. İkincisi: O kese kağıtları için kesilecek ağaçlar ne olacak? Üçüncüsü: vatandaşın o poşetleri parayla satın almasının çevre temizliğine ve çevreciliğe nasıl bir katkısı olacak? Olsa olsa market sahiplerinin poşetleri vatandaşa para karşılığı vererek yani satarak ekstra para kazanmalarını sağlayacak. Bu projenin geri dönüşümle ne alakası var?!’’
Vatandaşın çevrecilik adına bilinçlendirilmesi elbette çok önemli ancak nihai çözüm her şehre modern çöp ayrıştırma ve atık arıtma tesisleri kurmakta.
Yakın geçmişte de tüm kamuoyunun tepkisini çeken ya da başka bir ifadeyle yasalara uyan onurlu vatandaşların tepkisini çeken ve insanların aklıyla alay eden iktidarın çıkardığı imar barışı zırvalığıdır. İşin garip tarafı imar affının yasalaşmasından sonra yapılan kaçak yapıların yıkılmasıdır. İyi de ne fark eder suç suçtur. Suçun eskisi yenisi olur mu? Olur, tabi böyle muhalefet olursa bal gibi de olur yani bu ülkede böyle saça böyle tarak misali iktidar muhalefet denklemi ile karşı karşıyayız. Yasalaşan bunca saçmalığın ardından bu sıfır atık projesinin vatandaşın aleyhine sonuçlanacak şekliyle ve marketler noktasında uygulaması sanırım vatandaşın, sizin deee, imar barışınızın daaa, geri dönüşümünüzün deeee, diyeceği günlere adeta davetiye çıkaracak nitelikte olacaktır.
Yüce Türk milletinin aklıyla alay etme cür’etini gösteren tüm siyasetçiler ne aldığınız oyların çokluğuna ne de siyasi partinizin köklü geçmişine güvenmeyin, unutmayın ki vatandaşın geri dönüşümü ve sıfır atık projesi sizinkine asla benzemez.
Bunun için ülkenin siyasi tarihine ve ülkenin siyasi çöplüğüne bakmanız yeterlidir.
Serhat BİNGÖL.04.11.2018
YORUMLAR
Ooo kimler gelmiş...
Ne demek istediğini üç beş sefer okuduktan sonra ancak anlayabildiğimiz ihtiyar teşrif etmiş :)
Demiş ki, "velhasılı adam amerika yı dolar ı dize getirtdi eee lan oğlum hani göndermiyecektik ya papazı"
Harbi kahkaha attım :) Amerika'yı ve doları dize getirmişiz !
Acınacak haldesiniz ihtiyar. 2002 de 1.200 TL den devraldığınız dolar 7 TL yi görmüş, 5,5 TL ye geri düşmüş ve dolar dize gelmiş öyle mi ? Ancak bir bunağın yapabileceği bir hesap. Amerika'yı dize getirmişiz. Breh breh breh... Trump Türkiye'ye geldi yalvardı yakardı ama sanırım bu basına yansımadı :) Adamlar papazı götürecek uçağı bir gün önceden yolladılar. Benim daha önceki yazılarımı takip edenler bilir ki ben papazın bırakılacağı tarihi de verdim. Devlet adamları ağızlarından çıkacak lafa dikkat edecek. "Bu fakir bu görevde olduğu sürece papazı vermem" derken boyundan büyük laf edenlere ne diyelim ? Gerçi oradaki anahtar kelime "fakir" :)))
Şimdi geriye dönün benim yazılarımı okuyun. Bir tane yanlış çıkan varsa gelip bana hesabını sorun. Şimdi de diyorum ki gavurun büyüğü geride... Yılbaşından sonra görün bakalım ülkede neler olacak. Daha önce de dediğim gibi tek Bütçe kalemi vergiler, zamlar ve cezalar olan bir ülkenin krizi atlatması mümkün mü ? Hadi biriniz çıkında, olur mu yaaa şu üretimden de bu kadar gelir elde ettik deyin.
Düşünebiliyor musunuz, artık trafik cezalarıyla bütçeye gelir kaydetmeye çalışıyorlar. Araçları bırakın artık yayalara bile ceza kesmeye başladılar. Her polis memuruna 10 makbuz zimmetleyip, bunları ne yapıp edip doldurmalarını, doldurmadıkları taktirde çeşitli yaptırımlara maruz kalacaklarını söylüyorlar. Peki nereye kadar ?
Deniz bitti beyler...
Emekli, memur, işçi, işsiz kan ağlıyor.
Üniversite mezunu gençler inşaatlarda iş arıyor.
Mesela sen söyle Yoksulcum, bezlendiğin için iyi bilirsin, battal boy hasta bezi ne kadar oldu ?
Ocak ayından itibaren trafik cezaları başta olmak üzere devletin kestiği her türlü ceza, vergi ve harç yüzde 23.73 zamlanacak. Maaşlara yüzde 4 zam yapılacak. Ve Türkiye iyiye gidiyor öyle mi ?! Yani şimdi aldığın battal boy bezi 2019 da %23.73 daha fazla ödeyerek alacaksın.
Domates %30 zamlanmış. En çok artış %41 le çocuk kabanındaymış. Okula beslenme çantası götüremeyen çocuklar var. Millet doğalgazdan vazgeçip tekrar oduna kömüre dönüyor ama onlara da zam yağdı.
Osmanlı'da ve daha eski devirlerde ekonomi yokken uygulanan narh sistemi hortladı. Bugünkü dünya düzeninde böyle bir şeye yer var mı yahu ? Zabıtalarla enflasyon mücadelesi yapıldığı nerede görülmüş ? Gerçi Türkiye'nin kendine özgü bir ekonomisi mi var !?
Sayın C.başkanı dün de öğrencilerin burs almalarını bedavacılık olarak gördü. Kredi almaları gerektiğini söyledi. Sanki mezun olanlar o kredileri ödeyecek iş bulabiliyor da ! Kendi çocukları Albayrak'ların verdiği burslarla Amerika'da aslanlar gibi okurken neden kredi borcu almamışlar ?
Ülke neresinden tutsan tel tel dökülüyor ama Serhat kardeşim poşete odaklanmış.
Ülkede hak hukuk adalet kalmamış.
Fetöyle gariban üzerinden (güya) mücadele ediliyor.
Enflasyon %25 olmuş.
Dolar neredeyse ikiye katlamış. Ki 2019 da 10 TL nin altına düşerse gelin yüzüme tükürün.
Ülkenin en köklü şirketleri bile konkordato ilan etmiş. Binlercesi de sırada...
Suriyeliler konusu ayrı bir kriz.
Dış politika iflas etmiş. Bizi şeyine takan yok.
Afrin diye seçimde yapılan göz boyamada güya girdiğin yerlerde Amerikalılarla YPG kol kola devriye geziyor. Afrin'de şehit olan çocuklarımız boşuna mı öldü ? O da tam bir fiyasko.
Ha Serhat bunca devasa sorun arasından poşete takılmış. Elbette o da ayrı bir konu ama ona gelinceye kadar neler var neler.
Adamın böbürlendiği şeye bak !
Haa Serhatcım beni engellemeyen bir sen kaldın, tebrik ederim :)
Sanırım yazdıklarım bazılarının midesine iyi oturdu :)
Serhatcım saygılar...
Serhat BİNGÖL
Öncelikle estağfurullah diyerek başlayayım seni engellemek aklımın ucundan bile geçmez. Emin ol en hararetli tartışmalar yaşadığımız anlar da dahi hiçbir zaman geçmedi. Kaldı ki derin fikir ayrılığı yaşadığımız paylaşım ve yorumlar da bana gösterdiğin tolerans ve hoş görü için asıl ben seni tebrik eder teşekkürlerimi sunarım.
Hocam kaleme aldığım bu yazı aslında iktidarın çevrecilik anlayışını eleştirdiğim ve tüketici haklarını işlemek istediğim bir yazıydı ancak istediğim gibi olmadı. Nihayetin de yazının son satırında iktidarın bu aymaz tavrının altında muhalefetin basiretsizliğinin de yatığını anlatmak istediğim birkaç kelime ve bunun üzerinden gelen yorumlar yazıyı siyasileştirdi. Yani konu mecrasından çıkıp yazı siyasi yazıya evrildi. Neyse önemli değil sonuçta hatta benim ve benim anlatım eksikliğimden kaynaklandı.
Kıymetli hocam, haddimi aşmak istemem ama dostluğumuza dayanarak bir ricam olacak. Mümkünse, değerli ağabeyimiz yok,sul’la aranızda geçen ve şık olmayan sözlere bir son vermenizdir. Sonuçta her ikiniz de bizlerin sevdiği sayfa dostlarımızsınız. Bu tür diyaloglarınız açıkçası bizleri üzüyor.
Sürç i lisan ettiysem affola.
Saygı ve sevgilerimle.
kafa kafa değil ki 3 numaralı gaz ocağı başı
bizim poşet kafalılar var ya hani kendinden başka düşünen herkesi sözde aşağıladığında olmadı küfürü bastığında işte garibim hallettim sanıyor :) ancak kendini tatmin ediyor ovunup oturuyor aşağı, yazık yine nasıl bir hizmet ve kim için çalıştığı bilemiyor ya hani, işte öyle birşey
başka bir açıdan aslında kendisinin sıfır atık proğramında işlendiğini bilmiyor ya hani :)
gübre makinesinde eriyip bir oduna hizmet edeceğini ne bilsin garibim ya da bir bitkisel bir hayata işte ne bileyim...
eskiden file vardı poşet yoktu doldurdukca şişer şişdikceb tuttuğunuz ele kan oturttururdu hani araba ne gezsin öyle herkesde tutup haydiii yürüyecek araç maraç derken eve vqaracaksın
şimdi öyle mi ya evde beş nefer beşinde de telefon hemde her iki üç yılda değiştirilen cinsinden
velhasılı adam amerika yı dolar ı dize getirtdi eee lan oğlum hani göndermiyecektik ya papazı
:) heh işte bu da bizim sıfır atık projesinden mamul...
silahlar toplar tüfekler havaalanı köprüler tüneller yaa abim aklna ne gelirse artık saydığım sayamadığım meselaa dün dündür mesdelesi de sıfır atık projesinde eridiii gitti
yaa adam adamı öldürüyor haydiii eritiyor filan artık herneyse eee benim işime yaramıyor mu tövbe tövbeee evet ya hu yarıyor 15 temmuz gibi bu senaryo da sıfır atı8k projesinden mamul...
yahu adamda akıl şu bak diyeyim
ayakkabı kutusu, 3 cü havalimöanının kazıkları, afrin mafrin hiiiiç ses yok ordan :) ha ha haaa...
çünki kuruldu bomba armudun içinde, bi ısırsa bizim malik bummmm...
sen sağ ben selamet
:)
selam hürmetler ederim
ne kutlu ceddini bilene ...
:)))
Serhat BİNGÖL
Naçizane benim için en sağlıklı ve kalıcı proje, her kente ya da birbirine yakın kentlerin ortak kullanacağı tam teşekkülü çöp arıtma tesisleri kurmak. Böyle bir tesisi kurmak ilk etapta biraz maliyetli olabilir ama toplanan cam, plastik, kağıt ve metal gibi vs atıklarının geri dönüşümünden elde edilen parayla sistem kendi kendini amorti edecektir. Belki kar bile edebilir. Kısacası bu uygulamanın çevrecilik adına daha verimli olacağını düşünüyorum.
İlginize ve yorumunuza çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Sürç i lisan ettiysem affola.
Saygı ve sevgilerimle.
Sevgili SERHAT Emine abla a ile b yi bir araya getiremez aslında. ABD de imajmaker denen akıl hocaları vardır. Onlar birilerini sevimli ve gündemde tutmak adına böyle sosyal konularda konuşma hazırlar malum kişiler de promperden okur. Allah muhafaza bozulursa sayın cumbabamizin Bingöl 'de sudan çıkmış balık misali kalması gibi ortada kalırlar.
Devasa sorunların yanında poşet meselesi çok hafif kalıyor. Ben hala fetönün çaycisina polisine, çöpçüsüne, postacısına, öğretmenine falanina filanina ulaşıp da siyasilerine ulaşamayan, verilen önergeyi reddedenlerle. 300-400 tl lik menfaat için bu yanlışları eş geçip tiriskadan bahanelerle muhaliflere çemkiren ağzı ishal olmuş karaktersizlerde takılı kaldım.
Devlet malını yandaşlara peşkeş çeken, ülkeyi iflas ettiren ahlaksızlığı olaganlastiranlardan bir adım öte gidemedim ki poşete geleyim.
Yazı iyi de konu cılız.
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
mirim
"Bu fakir bu görevde olduğu sürece papazı vermem "
Fakire 500 milyonluk uçak!
Fetönün siyasi ayağının araştırılmasını ret...
3.50 den 5.50 ye çıkan dolar. (Gerçi 7 tl den 5.5 tl ye indi diyenler de var)
Doğal gaza uçuk zam. Elektriğe uçuk zam,
Akaryakıta zam, kısaca her şeye zam.. bunları geçip poşete mi takılacak:)))))
E valla sizin bakış açınıza oldum olası akıl sır ettiremedim
Serhat BİNGÖL
Hocam sosyal çevremdeki dostlarıma söylediğim bir söz vardır; Eğer bir gün akp iktidardan inecekse bunu ancak yine akp’nin kendi politikaları belirleyecektir.
Eğer bunu mevcut muhalefetten bekliyor olacaksak doğrusu daha çook bekleriz.
siyaset sahnesindekilerin birbirlerinden farkı yok aslında
hepsi iktidarı desteklerler ama seçmen bunu farklı görür onun için muhalefet iktidar mevzuunu ben es geçiyorum... yorumum siyasi içeriğe sahip değil
kese kağıdını kullanacak zekaya sormak lazım hangi kağıt fabrikasında kağıt üretiyorsun da kese kağıdı kullanıyorsun? Bugün tuvalet kağıdının rulosu 1 tlden fazla!
Ama gazete okumak adına belki bahane olur da yazılı basına da destek olunur düşüncesiyle şöyle köşede tutulabilir bu fikir de( çok tutmadım ama )
geri dönüşüm konusunda her şey de olduğu gibi ne olacaksa eğitimle olacak,
kamu spotu hazırlayıp 30 dakikalık reklam aralarına 10sn bilgilendirme gösterimi konulabilir
imamlar cuma hutbelerinde siyaset yapmak yerine bu konuda 5 dk. konuşşa dehşet bir adım atılmış olur, okullar bu alanda girişimler başlatılabilir belediyeler hayvan toplamak yerine katı atık toplama etkinlikleri düzenleyebilir stk'lardan bu alanda destek istenilebilir. İki japon elinde çöp poşeti sahili temizlemeye girişti ardından bizim .evrecilere destek arttı bu ülkede biri adım atsın diye beklenilir ilk adımı atarsınız ardınızda ordu gelir ama o ilk adım çok önemlidir.
ben başlattım, yaşadım biliyorum :-) (egom devreye girmeden satır atlayım)
hasılı
marketin poşet satması benim kasada arabayı olduğu gibi bırakmam anlamına gelir ki, yaptım gene de yaparım. Vatandaş da zahmete girsin de tepki koysun.
Yahu bu ülkede yakın geçmişte her arabanın bagajında ceset torbası mecburiyeti getirmişlerdi, yasa çıkıyordu :-)) . Sonra ortaya çıktı ki emmimoğlu bu işi yapıyormuş, bunun altında da başka bir emmimoğlunun çıkabilme olasılığı var
ya vatandaş kendi bez çantasını diksin ya da çeksin.
6 ay uğraşılsa dev adımlar atılır çöp işleme merkezleri de kâra geçer ama yanlış hatırlamıyorsam katı atık toplamaya dair bir yasa çıkarmışlardı, herkes toplayamayacaktı ama umarım benim çözüm önerilerim o yasaya muhalefet etmez
imar aff
devletin malı çal üstüne otur sonrada devlet af çıkarsın mı bumu imar affı valla hiç devlet malı çalmadığımdan ilgi alanıma girmiyor sadece verdimi düzenli ödediğim halde ben geciktirince benden gecikme zammı alan devlet vergisini ödemeyip nasılsa af çıkar diye bekleyen seçim yaklaşırken çıkan aftan faydalanıp bizim gibi enayilere nazaran o uyanıkları ödüllendirdiği için ben hakkımı helal etmiyorum üstüne bir de haram olsun diyorum
sağlıkla kalın
eğitim
Filiz Şahin. tarafından 11/4/2018 3:32:03 PM zamanında düzenlenmiştir.
Serhat BİNGÖL
Çevrecilik konusunda istisnasız sizinle aynı düşünüyorum. Eğitim,şart.
Kıymetli yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Değerli kardeşim, şu 5-6 yılda olanlar ve bu olanlara aydın, gazeteci, siyasetçi, ekonomist, asker, güvenlik uzmanı gibi kişiler tarafından getirilen açıklamalar, yorumlar, projeksiyonlar;
1. Halkın ufkunu genişletti, sorumluluğunu gösterdi,
2. Tarih boyunca bu coğrafyaya düzenlenen saldırıların daha sinsi ve komplike bir hal aldığını,
3. İktidarların, Batı'daki anlamından daha önemli bir anlam ve misyona sahip olmak zorunda olduklarını,
4. Mevcut iktidarın ve dünya genelinde bir marka haline gelen vizyonerinin bu bilinç ve sorumlulukla siyaset yaptığını sadece kendi bağlılarına değil, bütün millete(sorumluluk sahibi olabilenlerine) ispatladı, ispatlıyor...
Değerli kardeşim, bizim gibi, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmak zorunda olan milletlere getirilen ve bugüne kadarki anlayış ve alışkanlıklarını zorlayan yaptırımların ilk başta memnuniyetsizlikle karşılanmasının önemsenmemesi gerektiğini 'yolun yarısı'nı çoktan geçmiş olanlar kolayca takdir derler...
Mesela, bir zamanlar bu memlekette her yerde fosur fosur sigara içilirdi... Getirilen yasakla birlikte seyahat etmek, bir yerde yemek içmek, sinemada film izlemek, toplumun bir kesiminden nefret etmek nedeni olmaktan çıktı...
Kötü mü oldu?...
Değerli kardeşim, Sıfır Atık Projesi de çağdaş medeniyet seviyesine çıkma mecburiyetinin bir sonucudur...
Bu seviye için yaz kış demeden, dağ taş demeden, kalleş pusu demeden can verenleri, onulmaz yara alanları; eşleri dul, çocukları yetim kalanları;belki tek evlatlarını kaybedenleri düşündüğümüzde, meydana getirilmeye çalışılan uygarlığın bütününde sıfır atık için milletin her ferdinin üstüne düşen sorumluluğu taşıması mecburidir...
Bugün buna muhalefet edenlerin (seni tenzih ederim), kendi arzuladıkları iktidar tarafından dayatılmasını nasıl karşılayacaklarını da kolayca tahayyül edebiliriz...
Velhasılı, ben bu memlektin ırmaklarının, göllerinin, denizlerinin, toprağının pervasızca, hatta ahlaksızca çöplüklere dönüştürülmesine şiddetle karşı çıkıyorum...
Geri dönüşüm teknolojisi de bu bilinçle işe yarar...
Değil mi?...
Selam ve saygılarımla.
Serhat BİNGÖL
Yani başka bir ifadeyle bir marketin yılda yaklaşık on ton poşet tükettiği düşünülürse ve o marketin binlerle telaffuz edilen şube sayısının olduğuna dikkat edilirse market sahibinin zaten ürünlere yansıttığı poşet giderinden ekstra para kazanmasından başka bir işe yaramayacağını anlatmak istemiştim.
Açıkçası buna geri dönüşüm değil vatandaşın gerisine dolanmak denir. İtirazım bunadır
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Saygı ve sevgilerimle.
Sevgili Serhat.
Şu an başımızda bulunanlar bu ülke vatandaşları tarafından bu ülkeyi çok çok iyi yöneteceklerine inanıldığı için iktidar makamına getirilmemişlerdir. Bir kaç kemik yalayıcısı yalaka ve bir kaç ülke siyasetini fanatik futbol takımı taraftarlığından ayıramayan dingil dışında şu andaki mevcut iktidar elimizdeki mallar içinde en ehven-i şer olarak görüldükleri için iktidar olmuşlardır. En azından benim için durum budur. Oy kullanmak için sandık başına giderken '' Ulan bunların hepsi birbirinden beter, içlerinden bari en ehven-i şer olanını seçeyim'' demiştir bu millet.
Ama...
Ama şerlikleri ehvenliklerinin önüne geçerse - ki aynen senin de belirttiğin gibi - milletin aklıyla alay ederlerse geldikleri gibi giderler. Kendi topuklarına kurşun sıkana ben mi acıyacağım?
Ve bu arada Bedri abi gayet haklı konuşuyor. Haltı yiyen iktidar. Muhalefet neden muhalefet etmiyormuş? Muhalefeti şimdiye kadar kim salladı ki bundan sonra da sallasınlar?
Selam ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Güzel güzel anlatıyorsun. Sonunda da suçu muhalefete atıyorsun Serhat.
Bütün bu saçmalıkları muhalefet mi icat ediyor sence?
En iyisi ben sana Orhan Veli'nin BEDAVA Şiirini göndereyim.
Öperim gözlerinden.
BEDAVA
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Orhan VELİ
Serhat BİNGÖL
Ne demek istediğimi daha iyi anlata bilmem için muhalefet patilerinin kamuoyuna açık son birkaç gurup toplantılarına bakmak yeterlidir. Grup toplantılarının temel konuları Cemal Kaşıkçı cinayeti, merhum İsmet İnönü’nün devlet adamlığı ve ssk’yı sen batırdın ben batırdım gibi konuların etrafında dönen kısır bir muhalefet anlayışı.
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle ellerinizden öperim.