ÇEŞİTLİ YAZILARDA VURGULANAN İKİ YANLIŞ SÖYLEM!..
. ÇEŞİTLİ YAZILARDA VURGULANAN İKİ YANLIŞ SÖYLEM!..
.
Adıgece’nin yazılması ile ilgili olarak çeşitli yazılarda vurgulanan iki yanlış
söylemin yanlış oluşlarının nedenleri aşağıda açıklanmıştır.
İlk yanlış söylem şudur:
“Slav Yazısı da ve Latin Yazısı da Adığe dilinin bütün seslerini doğru
ve bilimsel olarak yazmaya yeterli değildirler.”
Bu söylem, Latin Yazısı için yanlıştır. Çünkü Latin Yazısı’nda, hem ses ve
hem de harf olarak Slav Yazısı’nda karşılıkları olmayan “q” ve “w” harfleri
vardır. Latin Yazısı’nın bu harflere sahip oluşu; onun, Adıgece’nin diyalekt-
lerinin bütün seslerini en okunuşlu ve en kullanışlı şekillerde yazılmalarına
yeterli olmalarını sağlamaktadır.
İkinci yanlış söylem şudur:
“Bilimsel olarak bir dil için bir alfabe düzenleniyorsa, her bir ses par-
çasına bir işaret verilmesi kuralı uygulanması gerekir.”
Bu söylem de doğru değildir. Avrupa’nın İngilizce, Fransızca ve Almanca
dillerinin yazılarını incelediğimizde, bunlarda birden fazla harf ile yazılan
(gösterilen) ünsüz sesler ve diftonglar olduğunu, bu yazılışların, yazıların
akıcı olarak “okunuşlu ve kullanışlı” olmalarını engellemediği görüyoruz.
O halde yukarıda belirtilen iki yanlış söylem, Adıge Toplumu’nu yanıltma
amacı taşımaktadır. “Adıgece’in yazı sistemi” sorunu, bu söylemlerde ileri
sürülen nedenlerden kaynaklanmamaktadır! Konuyu ayrıntılarına bakarak
incelediğimizde, net olarak gördüklerimiz şunlardır:
Adıge Dilbilimcileri, yüz yıldan daha çok bir zaman içerisinde birbirlerini
müteakiben ortaklaşa çalışarak (anonim olarak), Avrupa normlarına ve
Adıgece’nin bütün özelliklerine uygun olarak Adıgece’nin yazılarını “en
okunuşlu ve en kullanışlı” duruma getiren ve Adıgece’nin güzelliklerini
“en net” olarak gösterebilen, Adıgece’nin alternatifsiz ve milli yazı siste-
mi olan “Adıge Yazısı”nı (“Adighe Txik’er”i) ortaya koymuşlardır. Bu al-
ternatifsiz milli yazı systemimize baktığımızda, 26 latin harfi ile tire ( - )
ve apostrof ( ‘ ) işaretlerinin; Adıgece’nin tüm seslerini, kelimelerini ve
dolayısı ile onun yazılarını “en okunuşlu ve en kullanışlı” duruma getire-
bildiklerini ve Adıgece’nin güzelliklerini “en net” olarak gösterebildikleri-
ni görüyoruz. O halde Latin Yazısı’nda, Adıge Dili için harflerinin az ve
yetersiz oluşu sorunu yoktur. Yukarıdaki söylemler yanlış ve yanıltıcıdır.
Sorun; latin harflerin sayısının az ve yetersiz olmasından kaynaklanma-
maktadır. Sorun; Adıgece’nin alternatifsiz milli yazı sistemi olan “Adıge
Yazısı”nın (“Adighe Txik’er”in) günümüze kadar ortaya konulamamış ol-
masından ve günümüzde ortaya konulmuş olan bu alternatifsiz milli yazı
sistemimizin, yabancılar ve onlara çalışan bazı insanlarımız tarafından
perdelenerek Adıgelere hiç gösterilmemeye ve onların gözlerinden kaçı-
rılmaya çalışılmasından, Adıgece’ye hiç uygun gelmeyen Slav Yazısı’nın
diyasporadaki Adıgeler’e “Adıgece’ye uygun yazı” olarak gösterilmeye
ve ısrarla Adıgeler’e dayatılmaya çalışılmasından, Adıgeler’in yanıltıla-
rak kandırılmaya, oyalanarak zamanlarının çalınmaya çalışılmasından,
kanmayanların ise aba altından sopa gösterilerek, tehdit edilerek korku-
tulmaya çalışılmasından, Adıgece’nin öğretim ve kullanım yerleri ile za-
manlarının daraltılarak Adıgece’nin boğulmaya çalışılmasından kaynak-
lanmaktadır!..
Sorunun çözümüne ancak toplumca şu yol izlenerek ulaşılabilir:
Evlerimizde ve özel öğretim yerlerimizde, çocuklarımıza ve gençlerimi-
ze, “Adıge Yazısı (Adighe Txik’er)” ile Adıgece ve Adıge Kültürü yeterli
seviyelerde okutulup öğretilmelidir. Ayrıca gençlerin özel mekânlarında
onların Adıgece sohpet etmeleri, kültürel çalışmalar yapmaları sağlan-
malıdır. Orta ve ileri yaşlılar ise, kendi çalışma mekânlarında birbirleri
ile koordineli olarak Adıgece ve Adıge Kültürü üzerinde planlı ve sistem-
li çalışmalar yapmalıdırlar. Söylemleri azaltarak toplumca bu çalışmaları
yaparsak, Adıgece’nin ve Adıge Kültürü’nün geliştirilerek yaşatılmaları
sağlanabilir!.. Başka bir ifade ile söylersek; hem atavatanda ve hem de
diyasporada toplumca Planlı Kültürel Çalışma Seferberliği başlatmamız
gerekmektedir!.. Bütün kültürel sorunlarımızın çözümlerinin bunlardan
başka hiçbir yolu ve çaresi yoktur!.. 27.10.2018 Yılmaz Özcan
.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.