Çaya ve Simide Dair
Çay ile simidin birbirine pek yakıştığını bilmeyen var mı? Büyük kentlerin hayhuyu insana bu ikiliyi daha sevgili kılıyor. Sabahın tazeliğini, çayla simidin tazeliği zenginleştiriyor. “Susamlı halka” ile ince bellideki çay mütemmim cüz adeta. Bugünün ifadesiyle ayrılmaz parça, birbirini tamamlayan iki nimet.
Susamların dişler arasındaki çıtırtısı, çayın buğusuna karışırken mütevazı bir bestenin emsalsiz güftesi şükürdür. Tevazu ikliminin bu zenginliğini, sözcüklerle tasvire kalkışmak haddi aşmak olur mu bilemiyorum. Bildiğim, bu güzelliği ancak bizzat yaşayan kavrayabilir. Çayla simidin albenisi hem birlikte hem ayrı ayrı şiire konu olmaya ne kadar da uygun. Buradan hareketle birkaç mısra ile de olsa önce simide dair duygularımı ifade edeyim istiyorum:
Simit
’Halka sunulan gül susamlı halka
Susam çıtır çıtır nazenin gevrek
Tevazu bestesine yakışan marka
Çayın yanında o mutlaka gerek...’ diyerek söze devam etmek münasip olur diyorum. Simidi naçizane bir dörtlükle tanımlamaya çalıştıktan sonra, çaya da bir nebze değinmek yerinde olur düşüncesindeyim:
Çay
İnce belli nazenin suyun en güzel hâli
Billurdan kelimeler demlikten neşet eder
Nuş etmek ayrı zevktir ince belli nihali
Her yudumda dağılır sinede tortu keder…
Gerçi, bizim bu söylediklerimizden tevazudan nasipsizler pek bir şey anlamaz; ama biz farkında olduğumuz güzellikleri söylemekle mükellef biliriz kendimizi. Çayla ve simitle olan ünsiyetimiz bu ikilinin bize şükür ve tevazu makamının kapısını aralamasından kaynaklanıyor belki de. Buradan yola çıkarak ikilinin bizde çağrıştırdığı hoş duyguları şiire dökmek istiyoruz.
Çay ve Simit
Berrak bir türkünün güftesidir çay
İnce belli camın içinde mihman
Güne güneş doğar geceye de ay
Çay ve simit ile munisleşir an
Çıtır çıtır gevrek edalı güzel
Hamurla susamın efsane hâli
Çay ile simide dokununca el
Yaşar insan tevazuda muhali
Gülleşir zamanın içindeki an
Çayın buğusundan şükür yükselir
Mevsim ister bahar isterse hazan
Çaya simit simide çay hoş gelir
Tevazu bestesi çalınır ince
Ünsiyet renklenir hoş olur gönül
Muhabbet kavidir dostluk kavlince
Şükür iklimince açılır has gül
Simidi severiz ve bir de çayı
Susam çıtırtısı ayrı bir mana
Muhkem olur bu dem dostluk sarayı
Bereket yayılır dem dem her ana…
Birkaç satır ve birkaç dize ile de olsa farkında olduğumuz mütevazı güzelliği okurlarımızla paylaşmak istedik. Bir simit bir çay denilip geçiştirmeye gönlümüz razı olmadı. Bu düşüncemizin hoş görüleceği umuduyla esen kalınız. Simdiniz gevrek, çayınız berrak olsun efendim…
Ankara, 25.10.2018 İbrahim Kilik