- 511 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Bütün Dünyanın Güldüğü Uyarlanmış Bekri Mustafa Fıkraları-2
KARIŞMAK HADDİMİZE Mİ?
Padişah bir gün Boğaziçi’nde büyük bir bağa gitmiş. Bu bağ Bekri Mustafa’ya aitmiş. Bekri Mustafa padişaha bağın her tarafını gezdirmiş. Sonra oturup karşılıklı konuşmaya başlamışlar.
-Erenler bağın maşallah çok büyük. Üzümünü ne yapıyorsun?
-Müritlerle ve canlarla birlikte yeriz Sultanım.
-Buradaki üzüm yemekle biter mi?
-Yemediğimizi de sıkıp fıçılara basar, suyunu içeriz.
-Peki ama, sıkılmış üzüm şarap olmaz mı?
-Vallahi Sultanım, biz üzümü sıkıp fıçılara basarız. Allah ne isterse o olur. Üst tarafina karışmak haddimize mi?
**
TEMİZLEDİM
Mevlevi, Bekri Mustafa ve Softa yemekten sonra ikram edilen bir tepsi baklava için rüyaya yatarlar. En hayırlı düşü gören baklavayı alacak. Öneri kabul edilir. Yatar, uyurlar. Sabah olunca Sofu :
-Ne düş gördünüz anlatın bakalım?, der.
Mevlevi sikkesini başına geçirerek :
-Hayırdır inşallah göklere çıktım, der.
Hoca da :
-Ben ise düşümde cennete gittim, der.
Bekri Mustafa :
-Erenler, ben de gece birinizin göklere uçtuğunu, diğerinizin de cennette gezdiğini görünce, artık bunlar fani dünyaya dönmezler diyerek kalkıp baklavayı temizledim!, der.
**
SU KATAR MISIN?
Nasıl olduysa ayyaşın biri Bekri Mustafa’yı hoca zanneder. Ona akıl danışır:
-Hocam, şarabın haram olduğunu bilirim; ama ben rakı içerim. Acaba o da haram mıdır?
Bekri Mustafa, elini alnına koyar, düşünüyormuş gibi yapar ve sorar:
-Sen rakıya su katar mısın yoksa susuz mu içersin?
Ayyaş cevap verir:
-Susuz içerim hocam. Su katınca tadı kaçar.
Bekri Mustafa:
-Tamam, öyleyse yırttın demektir. “Su zannedip içtim” dersin...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.