- 318 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Bakkallık Güzel ve Saygın Bir Meslekti Eskiden
Bakkallar yavaş yavaş hayatımızdan çıkıyorlar. Ekonomik gelişmeye kurban gittiler, kapitalizmin çarkları onları da öğüttü... Oysa ne güzeldi seksenli doksanlı yıllarda ve hatta daha öncesi yetmişli yıllarda, mahalle bakkalları... Erken açılırdı bakkallar. Saat altı altı buçuk dedi mi, bakkallar faaliyete geçerdi. Şimdiki büyük marketler gibi saat dokuzu, onu beklemezlerdi... Sabah erkenden okula gidecek öğrenciler, işe gidecek memur ve işçiler bakkallar sayesinde erken kahvaltı ederler, sonra yola koyulurlardı...
Veresiye defteri kavramı bakkallar ile hayatımıza girmişti. Çoğu zaman ay sonunu zor getiren memur ve işçiler, bir ay boyunca aldıklarını o veresiye defterine yazdırırlar, sonra da ay sonunda maaş alınca ödeme yaparlardı...
Eski devirde kredi kartı kullanılmazdı bakkallarda... Al gülüm ver gülüm sistemi her zaman geçerli bir sistemdi... Mahallenin bebesinden, gencine, orta yaşlısından, ihtiyarlarına kadar herkesleri tanır, alışverişe gelenlere hal hatır sormadan geçmezlerdi bakkallar...
Mahallede bir hasta varsa ya da birinin kızı oğlu evlendiyse, sünnet olduysa, birisinin başka bir şehre tayini çıktıysa, her şeyden haberleri olurdu bakkal ağabeylerimizin. Çoğu zaman o küçücük sevgi dolu dükkanlarda ailecek çalışılırdı. Baba, anne, oğlan, kız, artık kimin boş zamanı olursa sırayla dururlardı bakkalda... Burada yıllar önce yazdığım bir şiiri de paylaşayım sizin ile...
Bakkal Amca
Ne güzeldi eskiden,
Mahalle bakkalımız vardı.
Hepimizi tanır,
Derdimiz ile dertlenirdi.
Kim evlenir,kim sünnet olur,
Kimin kızını isterler,
Her bir şeyi bilirdi.
Veresiye defterimiz sicildi.
Visa kartı hak getire...
Şimdi,birer birer eksiliyor,
Mahallemizin bakkal amcaları.
Cüzdanımıza takıldı,
Süpermarket kancaları.
Bir gördüğün kasiyeri,
Ertesi gün göremezsin.
Kimse ile sohbet bile edemezsin.
Kafan karışır,aklın şaşar,
Bir iki şey alacakken,
Bakmışsın sepet dolmuş.
Paran varmış yokmuş,
Kimin umurunda.
Varsa ne ala,
Yoksa dayarsın visa’yı.
Ay sonunda ekstre gelince,
Şaşırırsın pusulayı.
Ah bakkal amca ah!
Bu kadar erken,
Çıkmasaydın hayatımızdan.
Hala bakar dururuz arkanızdan...
2009
Zaman zaman anne ve babasının alışverişe gönderdiği çocuklara sakız, ufak çikolatalar vermeyi ihmal etmezlerdi. Bazen bir sakız para üstü olur, tanıyan müşterilerde hiç itiraz etmezlerdi... Bir bakkalda vitrinine çok manidar bir yazı yazmış aynen şöyle ... ’Yarın bir gün paran kalmadığında sana bir ekmeği ne A-101, Ne ŞOK, ne de BİM verir. Verirse yine mahalle bakkalı verir.’ Bir zaman sonra belki tamamen kaybolacak bakkallar ve bakkallık mesleği, yine de hatıralarımızda buruk bir tat ile hep hatırlayacağız bakkal amcaları ...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Konusunda 150 Sayfalık kitap yazabileceğim meslek... oysa, ne bakkalım ne de çakkal.
Bakıp kalacak parasızlar vardı 1959-1965 Yıllarından hatırladığım...
Kaç çeşit karakterli işletmecisini gördüm, sayamam.
Kimin niye ve nereye geldiği konusu, çok önemli.
Şimdi, kitabımda(eylûl,2018) yazılı artık bu söz; esnaflık ana gibidir.
Ticâretin ana kaynağı, bakkallıktır.
Sağlıkla kal... bakkala, alışverişin olmasa da hatîren Selâm sal.
kadiryeter Kadir Yeter. 23.10.2018 Sâlı. TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/177725-bakkallik-guzel-ve-saygin-bir-meslekti-eskiden/
AHMET ZEYTİNCİ'YE