- 707 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
EĞLENİLECEK MALLAR MIYIZ, EVLENİLECEK NAMUSLULAR MI ?
’’ Esnafın dini, mezhebi, partisi, takımı da olmaz ! ’’ derdi eski patronum. Çok da haklıydı. Eğer esnaf, ticaret erbabı, tezgâh sahibi iseniz ve amacınız bir şeyler satmaksa eğer, her dinden, mezhepten, partiden, takımdan müşterileriniz olacaktır. Hatta sorarak ya da kendiliğinden öğrenirse, onunla hemşehri, dindaş, takımdaş, partidaş bile olurdu.
Evlenmek için ne gibi kriterleriniz vardır ? Kriterlerinize uyan birini mi ararsınız yoksa çok beğendiğiniz, evlenmek için can attığınız birinin tüm özelliklerini benimsemek, kendinizi onun kriterlerine uydurmak zorunda mı hissedersiniz ?
Sakal sevmiyorsa sakalınızı, saç sevmiyorsa saçınızı onun istediği şekle sokar mısınız ? Hayvanları sevmiyorsa siz de sevmekten vazgeçer misiniz ? Çocuk doğurmak istemiyorsa ona katılır mısınız ? Sigara, alkol seviyorsa, ona uyar mısınız ? Mesleğinizi beğenmiyorsa, işinizi değiştirir misiniz ? Yaşadığınız semti, şehri, ülkeyi değiştirir misiniz ?
Ya dininizi, mezhebinizi değiştirmenizi şart koşarsa ne yaparsınız ?
Karşınızdakinin ruhunu değil de bedenini sevmişseniz, amacınız onun ruhuna değil de bedenine sahip olmaksa, bence bunların hepsinden vazgeçilebilir. Bunu yapanlar yok değil.
Oysa adamsanız, insansanız, kendinize saygınız varsa, bir parça et ve geçici dünya zevklerine kişiliğinizi, karakterinizi, saygınlığınızı feda etmezsiniz. Karşıdaki insanı önce tanımaya çalışır, ruhu ruhunuza uyuyorsa o zaman eş diye seçersiniz ve mutlu olursunuz.
Siyasete gerçekten de sözlük anlamında olduğu gibi, ülkene, halkına, milletine ve insanlığa hizmet amacıyla girersen, karakterinden,insanlığından ,kaybetmeyi göze alarak bile taviz vermezsin ! Ama amacın, hizmet değil de dünya nimetlerinden yararlanmak ise, her şey vız gelir. Hitap ettiğin kitleye dininden de, mezhebinden de, vatanseverliğinden de, karakterinden de bolca tavizler vermekten çekinmezsin !
En yakın rakibin Alevi diye ; ’’ Bunun kıblesi yok ! ’’ derken, Alevilerin gününde yanlarına gidip ’’ Canlarım benim ! ’’ dersin. Bir tarafta yine rakibine çamur atmak için ’’ Bunlar Komunist zihniyetli ’’ derken, diğer taraftan Nazım Hikmet, Ahmet Kaya, Deniz Gezmiş ve Yılmaz Güney’e sahip çıkarsın. Sorsak ’’ Siyaset böyle bir şey ’’ demekten de çekinmezsin.
Bir kitlenin oyunu alabilmek uğruna sözde çözüm süreci diye bir olay başlatıp, terör örgütü ile en üst düzey güvenlik birimlerini muhatap edersin, dağlardan taşlardan ’’ Ne Mutlu Türküm Diyene ’’ yazılarını silersin, sırf onlar istiyor diye okul kitaplarından Atatürk’ü çıkartırsın, okullardan Andımızı kaldırırsın.
Onlara karşı olan kitleye şirin görünüp oylarını kaybetmemek için diğerlerine sayıp söversin. Rakiplerine çamur atıp terör guruplarıyla işbirlikçi yaftası yapıştırırsın, buna da siyaset dersin.
Sen ne yapmak istiyorsun arkadaş ? Maksadın nedir ? Evlenmek ayrı şey çapkınlık ayrı !
Peki bizler neyiz ey halkım ? Eğlenilecek mallar mıyız, yoksa evlenilecek namuslular mı ?
Fikret T..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.