Kılavuzunda aşkın acıyı yazmamışlar. Umutlarla dolu gönül bahçesinin zehirli meyvesi. Gamzehr-i odur ki ayen beyan zehirli olduğunu bile bile gözlere inen mutluluk perdesi büyüsünde sevgiyi tatmaktır. Kalbin damarlarına nüfuz eden sevgi cam kadar zarif bir o kadar kırılgandır. En ufak darbede ise sevgiyle beraber kalbi kırar. Hani derler ya tabiplerde ne bilir gönül yaresini, işte o yara gamzerin yarasıdır. Öyle geliyorum demez. Gamzehr-i nin "gam" kısmına en sonda "gamze" kısmına en başta "zehr-i" ne ise aşkın tam ortasında rastlarsın.
Keder denilen kapıların kilididir. Hayatın ilk gerçek adımıdır belkide aşk. Alev alev yanrsın bir avuç su serperler gönlüne. Ateş o ya hani yürek ile gönül arasındaki duvarlara is bırakır. Sen ne kadar söndürürsen söndür. En sonunda içinde kapkara bir leke bırakır. Yanık yanık bir koku bırakır etrafına anlatılmaz lakin anlaşılır. Aşkın maarifinden divane hocanın sözleri bunlar. Gönül levh-i nin bulunduğu sırrın miftah-ı kenzinden bir nevze. Şayet rivayet odur ki Aşk ancak uslu bir çocuk olursan sana zarar vermez.