- 355 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
NECİYMİŞ NECİYMİŞ ?
Politize olduğumuz yıllarda, bu soru çok sık sorulurdu. Bir yere yeni bir müdür atandığında ilk sorulan soruydu buydu:”Neciymiş, neciymiş?”
-Neci olacak efendim, müdürmüş.
-Yok yok neciymiş?
-Adammış efendim adam, neci olması gerekiyordu ki?
Zaman değişse de aslında öz aynı biliyor musunuz? Yine insanlar birbirlerine böyle bakıyorlar. Ya siyasi tercihini sorguluyoruz, ya inançlarını… O da olmazsa gelir durumunu veya en azından tuttuğu takımı…
Neden önce insan olduğunu unutuyoruz? Neden, illa ona bir kulp takmaya çalışıyoruz?
Bir yazarın yazısını okurken ilk aklımıza gelen her halde onun siyasi görüşü oluyor. Eğer bizimkinin aynısı ise yazıyı bir ön yargıyla okuyup söylediklerini kabule kendimizi ayarlarken; karşıt görüşlü ise ya okumuyor, ya da okurken her sözünün altında buzağı arıyoruz. O, doğru da söylese peşinen yanlış sayıyoruz.
Büyüklerimizden duymuşumdur, derler ki:”Kimin söylediğine bakma, ne söylediğine bak.”
Bir insan birçok konuda yanlış yapabilir, bu onun her söylediğinin yanlış olacağı anlamına gelmez.
Bakın geçen bir polemiğin içinde buldum kendimi. Eleştiriye bir sözüm yok. Ama insaflı olmak kaydıyla. Aynı polemiği açmak niyetinde değilim. Beni üzen eleştiriyi yapan kişinin benim siyası görüşüm hakkında ahkam kesmesiydi. İşte baştan beri anlatmak istediğim bu. Ben bir dinci kadar dinine bağlı, bir ülkücü kadar milliyetçi, bir solcudan daha çok özgürlük taraflısıyım. Atatürk’ü çok seviyor, ama yeri geldiğinde Atatürkçülerden sözümü sakınmıyorum.
Benim bir yazıma bakıp da, sırf mensup olduğu görüşe aykırı diye bir yafta ile bana görüş atfedilmesini asla kabul etmiyorum. Eğer beni eleştiren arkadaş diğer yazılarımı da okusaydı siyasi görüşüm hakkında ne derdi acaba, merak ediyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.