- 469 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNÜ BİRLİK FANTEZİ
Çağımızın sakız gibi insanlarını hafızasına yapıştırdığı. Birbirinde farklı sayıla bilen onca fantezi türü vardır. Anı yaşamak gibi, neymiş adı efendim günü birlik fantezi! günü birlik bir yere gidip, gezmek göz temasın da bulunma olasılığı gelir aklıma.
Lakin arkasında durduğum emin olduğum ve yaşantım boyunca biriktirdiğim o gözlemlerim var yaaa!hemen yardımıma yetişti.
Rastgele bir konu değil hepimizin vicdanen de üzerinde durulması gereken bir konudur.
Sakın haaa! bir bilgelik içinde olduğumu düşünmeyin. Sadece benimle bütünleşen var olan gözlemlerimin dışına çıkmadan.bütün bunların iyi ve kötü neticelerini bakıyorum. Yani iyilikten kötülüğe pay çıkarmak, bir insanın kendi ve başkasının adına ne kadar duyarlıdır; ne kadar duyarsızdır.burası çok önemli inanın bana.
Öncelikle kim ben:Vakit darlığını yaşamayan bir kadınım , Yani laf aramızda. Başka yürek sesine hem körüm hem işsizim. Şairliği bir meslek olarak düşünmedim. Bu güne kadar.Şairlik benim duygu birikimi adı altında ve yazım kuraları ile bir kenara biriktirdiklerimden ibarettir.
Böyle bir durum içerisinde olunca ister istemez .Zamanı eritmek adına en az haftada bir iki sefer Bakırköy gidiyorum.
Alış veriş vitrinlerin güzelliği çoğununda pahalı dediği indirimleri takip ettiğim kadar,arkadaşlarımla da kahve içme diye bir bahanem vardır.
Açık söylemek gerekirse beyaz saraya abiye gelinliliğinin moda tasarımcısı ve ayrıca sahibi olan Sayın Ömer Nazifoglu ile kahve keyifim bir başkadır.
Sohbet kendiliğinden oluşuyor.Ve memleketin son durumu kadar biz Ömer beyle daha çok özlemlerimizi konuşuyoruz.En çokta özlem duyduğumuz an "Kapı çalınsa çocukluğum gelse" oluyordur."…"
Kahvenin pişim aşamasını gerçekleştiren biri daha var.Oda çalışanı Esma hanımdır.Önce Esma hanımın ellerinden bir kahve içmeniz gerek kendisine ben gibi kahvenin ustası deme onurunu yaşarsınız. Ve o güzel ellerine sağlık.
Bilgisayarın tuşlarına dokunmadan. bu günü cümlelerle dertleşme günü ilan ettim. o yüzdendir ki mutfağa kadar gidip, kahve almaya üşeniyorum..nasılda kahve kokusu geldi burnuma bol köpüklü
aaaaaaay canım çekti ."…"
haaa! birde yakın arkadaşım olan mine hanım ile Bakırköy de dertleşmek iyi geliyor bana. O ılımlı bir insan hayatın akışı ile ilgili çözümleri bir pratik bir pratik ki sormayın. Mesela evden cinnet geçirmek üzer olan biriyim, onunla muhabbet sonrası polyanın elli yaş üzeri olduğumu inkar edemem.Olsun bu halimi ben kadar çok arkadaşımda seviyor.Sütü süt tozuna değiştirmem. Ama oda aynı işlevi görüyor mu? görüyorsa sorun yok sorun yaratmıyorum. "…"
Bakırköy gidişlerimin üçüncü nedeni ise . maalesef sağlık sorunları ile rekor kıran ve ben yolumun üzeri hastane bırakmayanlardanım.Her neyse yine öyle bir gün kahve içme limitimi fulleşmiştim oooh be! hava biraz kapalı olduğu için sahile gitmekten vaaz geçip, direk otobüs durağına yöneldim.
… Otobüs durağında inanılmaz bir kuyruk oluşmuştu. Cümbür cemaat güraaaaaaaaaaa !yol üstü otobüse binebilme savaşı verdik.mağdura havalarında olup, bir çırpıda. kendimi ters koltuk bir buluverdim. İşin en kötü tarafı ,arabanın gidiş yönüne değil sabah geliş yönüne bakmıyorum.Bu kadarı da iyi tersten tersten yani "…"Sanki Bakırköy’e veda eden son bir keza bakan konuma gelmiştim.
…Bir iki durak sonra kalabalıktan küçük bir nokta kaldığımı his ettim.. Ne kadar yer kaplarım ki. Zaten ufak tefek biriyim…Otobüsün camından dışarı bakmıyorum.Ve de gidiş yönüne ters oturduğumdan dolayı da. midemin içi fokur fokur kaynıyordu.
bu sebepten dolayı da. Kalabalıktaki insanların yüzlerine bakmak zorundaydım ..Tıkış tıkış olan otobüs ise her bir durak duruyor. Maalesef hiç inen yoktu. Biz İstanbullun en kalabalık ilçesi bağcılara gidiyoruz. ne beklene bilir konfor adına kocaman bir hiiiç!
Bundan sonraki gelişmeleri anlatayım da siz. Dikilitaşta üç bayan otobüse bindi . İkisi daha ileriye tearuz edip, hemen yerleştiler ..Kadının biri ise ben gibi ufak ufak tefek yüzü cehresi bembeyazdı.yazlık kumsal mağduru güneşin zerresini teninde görmemişti. Sıradan bir ev hanım, tırnaklarından ne ojesi nede dudağında ruju vardı. Başındaki örtüyü de sı gevşek bağladığından dolayı çok sıkıntıya gelmiyordu. Derin derin nefes aldığını yanaklarının şişip indirmesinde fark ettim..
Ne benim nede başkalarının kadına yer verme gibi durumda yoktu.Zaten ben kızıyorum birine yer vermeye. Ağabey ben oturma odama misafir almıyorum. Kartımı basıp, herkes gibi aynı şartlarda mıyım? evet, o zaman tek çözüm koltuk sayısına göre yolcu alınsın. Yinede yaşlıya hamileye çocuklu bayanlara kalkıp yer verenlerde oluyordu..
Bende ise bir hareket yok. kısaca Otobüsü satın almıyoruz. Yarım saat sonra ineceğim demi …
Biz gelelim az önce bahsettiğim o kadına..
Kadın otobüsün penceresinden dışarıyı izlerken ayaktaki yolucunun daha rahat yolculuk yapması adına halkaya da sıkıca tutunmuştu. Nasıl olduysa eli yüzü ay parçası , sabah tıraşlı ve takım elbiseli göbeği iki adım önde giden bir herif, arkasında durmadı mı? Ben bir an eşi olabilir mantığı ile öncelcikle onu izlemeye ilgisiz kaldım . Bir ara baktım ki! Ne bakayım kadının yüzü kıpkırmızı bir ateş parçası..
Adam otobüsün her fren olayında. Kadına iyice yaslıyor bedenini gözü çıka!
kimse umurunda bile değildi. Birde o gözlerini sıkıca yumuş dudakları titriyordu.Otobüste bulanların birine dokunma mesafesini bir çırpıda yer değiştirdi. bu adamın o pis hareketleri ile ,fantezi boyutunu yaşayan var yaşamayan var. deniliri mi? bu rezalette.
Acaba bu durumda ben olsam ne yapardım.Tabi ki ilk yapacağım şey yerimi değiştirme adına çarelere bakardım. Ya da adamı sert bir ifade ile onu ikaz ederdim.
Ağabeyler, amcalar, teyzeler göz altında izlemekle kalıyoruz.Lanet olsun duyarsız kalışımıza kimse demiyoruz
Ya o kadının o an durumu çok dikkatimi çekti. adamının ona abanmasını his etmemesi imkansızdı…
Kadının neden ona tepki vermediğini düşününce. Acaba hoşuna gitmiş olabilirim? kesinlikle hayır!
Sadece o kadın kendini ifade etme şeklini aceleye getirmedi. Yanında eltisi bacısı gacısı vardı. Bunun bir sonrası vardı ama..Ya sabır deyip,adamın arabadan inmesini bekledi bence..
Bunun benle ne alakası var. derseniz. Evet, var
Hayatında tanımadığı belki bir daha görme şansı olmayacağı bu kadını o rezil adam günü birlik fantezisine alet etmişti .Ve ben kendi adıma o pislik adama neden dur demeyişime hep çok kızıyorum..!!!….
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.