- 923 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tek
Tek
Zaman: Geçmiş- gelecek-an…
Geçmiş ve gelecek için ikincil bir durum gerekir. An için tekillik var!
“Büyük, ne kadar büyük; küçük, ne kadar küçük?” Büyük ve küçüklük göreceli olarak kıyas ile bilinir! Şu, şundan büyük veya küçük şeklinde 2. Şeye ihtiyaç vardır. Tekillikte kıyas olmaz! Kıyas yapılıyor ise o boyutta çokluk vardır! 3. Boyut yani madde boyutu, çokluk ortamıdır! Madde hacminde “Büyük ne kadar büyük; küçük, ne kadar küçük?” sorusuna cevap bulunamayacaktır. Kıyas edilen her şey için ikinci bir şeye ihtiyaç olacaktır.
Fizikçiler, evrenin dışa doğru genişlediğini söyler! Bu tespit görecelidir, izafidir. Kuantum fizikçiler, maddenin ilk unsuruna işaret eder. Maddenin içine doğru bir genişleme de düşünülebilir. Bu da geleceğe doğru bir bakış olarak düşünülebilir. “Big bang” ilk patlama ile madde- evren dışa doğru genişlediği gibi içe doğru da genişleyebilir. Nereden bakıldığına izafi bir seyir var. Dışa bakış, geçmişi; içe bakış geleceği temsil edebilir veya gösterebilir!
Geçmişin uzay, geleceğin kuantum boyutta zerre gibi düşünülmesinin ne faydası var? “Büyük, ne kadar büyük; küçük, ne kadar küçük?” sorusunu, “Geçmiş ne zaman başladı; gelecek, nereye kadar?” şeklinde düşünelim. Nereden geldik, nereye gidiyoruz gibi…
Zerre: maddeyi oluşturan ilk şey, ilk neden; tek olmalı. Zerre, merkez olduğunda teklik var. Zerre boyutu, evreni geçmiş ve gelecek yani büyük ve küçük, iç ve dış olarak kapsayacak! Zerre boyutunda, büyük-küçük, iç-dış, geçmiş-gelecek gibi göreceli haller olmayacak! Zerre, evren; evren, zerre gibi aynı olacaktır! Gelecek ve geçmiş, madde boyutunda maddenin dışına doğru geçmiş, içe doğru gelecek şeklinde 3. Boyutta belirecek!
Maddenin derinliklerine yani kuantum boyuta doğru 3. Boyuttan bakıldığında, 2. Boyuttaki tasarı ve 1. Boyuttaki tercihe doğru bir yol görünür. Maddenin aslı-esası, zerre olarak düşünüldüğünde hedef “Zerre” olacaktır. Zerre, “Ben” yani tercih olarak düşünüldüğünde ise “Ben” anlaşılacaktır. Zerre, evren gibi kapsamlı olduğundan evreni de kapsamış olacaktır. Zerrede önce-sonra, büyük-küçük, az-çok gibi göreceli kıyaslar tanımlı değil. Yani 1. Boyutta kapsam sınırlı değil. 2. Boyutta yani ruhsal alanda sınırsız kombinasyonlar ile yapılan tasarı, sınırı belirliyor. Tasarıyı “Ben” belirler! 3. Boyutta ise sonuçlar seyredilir, yaşanır.
Bunların bize ne faydası var? Cevap, “Son tahlilde” olsun.
Son tahlilde; insan, 3. Boyutta kendini sınırlanmış olarak görür! Bu sınırı bizzat kendisinin 1. Boyutta tercih ediyor, 2. Boyutta tasarlıyor, 3. Boyutta gözlemliyor! Sonuçtan memnun ise boyutlardaki kendi tercih ve tasarısını kabulleniyor! Memnun değil ise tercih ve tasarıyı reddedip kendisi dışında onlara “Sahip” arıyor!
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.