Gene de bir iştir beklemek. bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan.-- cesare pavese
Emre Güztoklusu
Emre Güztoklusu
@emreguztoklusu

Homo facekus

7 Ekim 2018 Pazar
Yorum

Homo facekus

6

Yorum

3

Beğeni

0,0

Puan

1229

Okunma

Okuduğunuz yazı 7.10.2018 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Homo facekus

08.00
İşe gitmeme yarım saat var. Müdürle beraber mağazayı açmam gerekiyor.Bugün sabahçıyım. Keşke işe hiç gitmesem fakat ne yapayım el mahkum. Yoksa bizim valide’nin dırdırı hiç çekilmez. İşe gitmeden önce dün akşam yaptığım paylaşım ne kadar beğeni almış merak ediyorum. Benim yaptığım analizleri değme analistler yapamaz. Onlardan tek farkım onların strateji merkezleri var; benimse sadece face hesabım var. Belki bir gören olurda o merkezlerden birine yazar olarak kapağı atarım. Ne yaparsın işte onlar televizyonlara çıkarken ben mağazada orta reyona bakıyorum. Olacak iş mi ?

08.40
Mağazanın önüne geldim. Nazım müdür beni dövecekmiş gibi bakıyor.
-Nerede kaldın oğlum sen ? Bu kaçıncı geç kalışın ?
-Müdürüm ne yapayım anneme eczaneden ilaç almam gerekti.
-Lan yalan uyduracaksan bari üsturuplu uydur. Ben salağım ya Eczanelerin 09.00’da açıldığını bilmiyorum. Hadi şu ekmekleri dizmeye başla hemen.

13.50
Müdür aşağıya molaya gönderdi.Dediği mola zamanını çoktan geçirdim aslında… Neyse kasada Aysel var o durumu idare eder.Halit’te reyona bakıyor. Nazım müdür eksikliğimi bile hissetmez. Akşamki paylaşımıma bir dünya yorum yapılmış; onların her birine cevap yetiştirmekle meşgulüm. Birisi küfür yazmış ; hemen engelledim dürzüyü… Arada instagrama’da bakıyorum. Liseden arkadaşım Cansu Gizemle beraber selfie çekmişler. Ona beğeni attım. Ayak sesleri geliyor. Telefonumu cebime koyayım derken müdür beni yakaladı. Bir de üstüne üstlük bölge müdürü de gelmiş.
-Oğlum biz seni buraya face’de takılasın, instagramda sörf yapasın diye mi aldık lan… Çalışmayacaksan defol git. Senin yerine iş bekleyen bir dünya adam var. Beni de bölge müdürümüze rezil ediyorsun.
-Ama müdürüm…
-Ne aması ulan ne aması ? Ne zaman seni görsem şu illetten kurtulamıyorsun ?
-Nazım hiç uğraşma çıkışını ver arkadaşın.
-Peki müdürüm. Haydi şimdi rahat rahat git bak face’ine…

15.00
İşimi kaybettim. Bundan mutsuz değilim. Eve gidinceye kadar bulurum uyduracak bir yalan. Eskiden neredeyse olağanüstü durumlar haricinde hiç yalan söylemezdim. Parkta oturuyorum. Oynayan çocukları seyrediyorum. Onları seyrederken arka bahçede gazozuna oynadığımız maçlar aklıma geliyor. Eskiden face diye bir olay yoktu. MSN vardı onla mesajlaşırdık. Face’den sonra instagram daha bir dünya ismini bilmediğim sosyal medya türü çıktı. İlk başlarda ben bu feyse üye olmadım. Gereksiz görüyordum. Sonra bizim Ümit’in ısrarıyla face hesabı açtım. Açtıktan sonra tamamen bağımlısı oldum. Eskiden bulunduğum en sosyal ve aktif çocuklarından biri olan ben bir anda evdeysem bilgisayardan, dışarıdaysam cep telefonundan başımı kaldırmaz oldum. Gitgide asosyalleştim. Bizden sonraki jenerasyon ise tamamen içe kapandı. Şimdi evimin arka bahçesini gözümün önüne getiriyorum da bir çocuk sesi veya top sesi duymaz oldum. Biz öyle bir “gol” diye bağırırdık ki pencereden hacı amcalar bizi azarlardı çünkü bağırdığız zaman namaz vaktine denk gelirdi. Şimdi yine melankolik bir hâlet-i ruhiyeye büründüm fakat biliyorum şimdi böyle desem de şimdi eve gider, bilgisayarın başına oturur, zaman tünelime şöyle afili bir iki Osmanlıca kelimeyi cümlemin içine sokuşturur; sonra da saatlerce kaç beğeni aldığını bekler, yorumlara cevap yetiştiririm Bir günü daha susuz bir adamın susuzluğunu gidermek için tuzlu su içmesi gibi nefsimi tatmin etmeye çalışarak hovardaca harcarım. İşte bir homo facekus veya feyskoliğin güncesi…

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Homo facekus Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Homo facekus yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Homo facekus yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
KurşunKalem
KurşunKalem, @kursunkalem2
9.10.2018 19:25:01
Ağlanacak hallere gülümseten bir paylaşım olmuş, güzeldi anlatım, kutluyorum...
Saynur Baysal Öztürk
Saynur Baysal Öztürk, @saynur-baysal-ozturk
8.10.2018 12:11:42
Günümüzün en büyük problemlerinden birini çok güzel bir şekilde dile getirmişsiniz. Gerçekten de her kesimden insanın ciddi boyutlarda zaman kaybına sebep olan bir alan bu internet ve sosyal medya. Hele de insanların beğeni, yorum ve takipçi sayısı takıntısı... Tamamen vazgeçmek mümkün değil gibi, ama en azından kontrolü elde tutabilmek lazım.

Tebrik ve selam ile.
İsabella
İsabella, @isabella342
8.10.2018 09:59:42
Ne kadar sade düz akıcı bir yazı olmuş. Muhabbet eder gibi.
Zamansızım
Zamansızım, @zamans-z-m
8.10.2018 01:24:45
aynı ben elimden düşmüyor telefon
en ufak şeyleri bahane edip dur internetten bakayım diyorum çok çeşitli güzel yemekler yaptığım halde
yemek tarifini bile instagramdan bakıyorum
Allah sonumu hayretsin gayri
tebrik ederim yazınızı
Gülüm Çamlısoy
Gülüm Çamlısoy, @gulum-camlisoy
8.10.2018 01:02:31
Yürek dolusu tebriklerimle.
Değindiğiniz konuyu çok akıcı bir üslupla kaleme almışsınız.
Teşekkürler dost yazar.

Saygılarımla.
nuray telli
nuray telli, @nuraytelli
7.10.2018 18:24:19
10 puan verdi
Bu anlattığınız karakterin çeşitleri her yaş için bol bol mevcut artık.İnsanlar boşa geçen zamanlarının farkında değil veya o karar bol vakitleri var ki umursamaz olmuşlar.Böyle önemli bir konuyu gündeme getirmek adına güzel yazınızı tebrik ederim.Emeğinize sağlık.Saygılarımla...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.