- 1197 Okunma
- 6 Yorum
- 3 Beğeni
Homo facekus
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
08.00
İşe gitmeme yarım saat var. Müdürle beraber mağazayı açmam gerekiyor.Bugün sabahçıyım. Keşke işe hiç gitmesem fakat ne yapayım el mahkum. Yoksa bizim valide’nin dırdırı hiç çekilmez. İşe gitmeden önce dün akşam yaptığım paylaşım ne kadar beğeni almış merak ediyorum. Benim yaptığım analizleri değme analistler yapamaz. Onlardan tek farkım onların strateji merkezleri var; benimse sadece face hesabım var. Belki bir gören olurda o merkezlerden birine yazar olarak kapağı atarım. Ne yaparsın işte onlar televizyonlara çıkarken ben mağazada orta reyona bakıyorum. Olacak iş mi ?
08.40
Mağazanın önüne geldim. Nazım müdür beni dövecekmiş gibi bakıyor.
-Nerede kaldın oğlum sen ? Bu kaçıncı geç kalışın ?
-Müdürüm ne yapayım anneme eczaneden ilaç almam gerekti.
-Lan yalan uyduracaksan bari üsturuplu uydur. Ben salağım ya Eczanelerin 09.00’da açıldığını bilmiyorum. Hadi şu ekmekleri dizmeye başla hemen.
13.50
Müdür aşağıya molaya gönderdi.Dediği mola zamanını çoktan geçirdim aslında… Neyse kasada Aysel var o durumu idare eder.Halit’te reyona bakıyor. Nazım müdür eksikliğimi bile hissetmez. Akşamki paylaşımıma bir dünya yorum yapılmış; onların her birine cevap yetiştirmekle meşgulüm. Birisi küfür yazmış ; hemen engelledim dürzüyü… Arada instagrama’da bakıyorum. Liseden arkadaşım Cansu Gizemle beraber selfie çekmişler. Ona beğeni attım. Ayak sesleri geliyor. Telefonumu cebime koyayım derken müdür beni yakaladı. Bir de üstüne üstlük bölge müdürü de gelmiş.
-Oğlum biz seni buraya face’de takılasın, instagramda sörf yapasın diye mi aldık lan… Çalışmayacaksan defol git. Senin yerine iş bekleyen bir dünya adam var. Beni de bölge müdürümüze rezil ediyorsun.
-Ama müdürüm…
-Ne aması ulan ne aması ? Ne zaman seni görsem şu illetten kurtulamıyorsun ?
-Nazım hiç uğraşma çıkışını ver arkadaşın.
-Peki müdürüm. Haydi şimdi rahat rahat git bak face’ine…
15.00
İşimi kaybettim. Bundan mutsuz değilim. Eve gidinceye kadar bulurum uyduracak bir yalan. Eskiden neredeyse olağanüstü durumlar haricinde hiç yalan söylemezdim. Parkta oturuyorum. Oynayan çocukları seyrediyorum. Onları seyrederken arka bahçede gazozuna oynadığımız maçlar aklıma geliyor. Eskiden face diye bir olay yoktu. MSN vardı onla mesajlaşırdık. Face’den sonra instagram daha bir dünya ismini bilmediğim sosyal medya türü çıktı. İlk başlarda ben bu feyse üye olmadım. Gereksiz görüyordum. Sonra bizim Ümit’in ısrarıyla face hesabı açtım. Açtıktan sonra tamamen bağımlısı oldum. Eskiden bulunduğum en sosyal ve aktif çocuklarından biri olan ben bir anda evdeysem bilgisayardan, dışarıdaysam cep telefonundan başımı kaldırmaz oldum. Gitgide asosyalleştim. Bizden sonraki jenerasyon ise tamamen içe kapandı. Şimdi evimin arka bahçesini gözümün önüne getiriyorum da bir çocuk sesi veya top sesi duymaz oldum. Biz öyle bir “gol” diye bağırırdık ki pencereden hacı amcalar bizi azarlardı çünkü bağırdığız zaman namaz vaktine denk gelirdi. Şimdi yine melankolik bir hâlet-i ruhiyeye büründüm fakat biliyorum şimdi böyle desem de şimdi eve gider, bilgisayarın başına oturur, zaman tünelime şöyle afili bir iki Osmanlıca kelimeyi cümlemin içine sokuşturur; sonra da saatlerce kaç beğeni aldığını bekler, yorumlara cevap yetiştiririm Bir günü daha susuz bir adamın susuzluğunu gidermek için tuzlu su içmesi gibi nefsimi tatmin etmeye çalışarak hovardaca harcarım. İşte bir homo facekus veya feyskoliğin güncesi…
YORUMLAR
Günümüzün en büyük problemlerinden birini çok güzel bir şekilde dile getirmişsiniz. Gerçekten de her kesimden insanın ciddi boyutlarda zaman kaybına sebep olan bir alan bu internet ve sosyal medya. Hele de insanların beğeni, yorum ve takipçi sayısı takıntısı... Tamamen vazgeçmek mümkün değil gibi, ama en azından kontrolü elde tutabilmek lazım.
Tebrik ve selam ile.
Bu anlattığınız karakterin çeşitleri her yaş için bol bol mevcut artık.İnsanlar boşa geçen zamanlarının farkında değil veya o karar bol vakitleri var ki umursamaz olmuşlar.Böyle önemli bir konuyu gündeme getirmek adına güzel yazınızı tebrik ederim.Emeğinize sağlık.Saygılarımla...