- 449 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
İsviçreli Bilim Adamları
Ah bu İsviçre ve İsviçreli bilim adamları. Nerede ise beni sağlığımdan edecekler sağlığımdan. Ya kardeşim her şeyi mi bunlar bulur, bunlar icat eder. İsviçre dışında bilim adamı yetiştiren memleket yok mu Allah aşkına biri bana bunu anlatsın. Biz de burada komplekse girmeyelim değil mi ama. Ne müthiş insanlar böyle. Bilumum deterjanların formülleri, sakız, çikolata, araba lastikleri, don lastikleri, elastik maddeler, kremler, makyaj malzemeleri hep aslan İsviçreli bilim adamları tarafından geliştirilip önümüze konmaktadır. Adamların başını kaşıyacak vakti olmadığından, para ile başlarını kaşıyacak adam tutuyorlarmış, ücret de dolgunmuş, benden söylemesi...
İsviçreli bilim adamlarının laboratuar da geliştirdikleri yöntemlere göre erkeklerin saçlarını sağdan sola taramaları, kadınlarında saçlarını soldan sağa taramaları her zaman için daha uygun görülmüştür. Çocukların ise durumdan vazife çıkararak o an ki şartlara göre hareket etmeleri yine İsviçreli bilim adamlarınca tavsiye edilmektedir...
Yine İsviçreli bilim adamlarının yaptığı bir araştırmada evli erkeklerin evsiz erkeklere nazaran masraflarının daha az olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca evli erkeklerin daha geç yattığı ve daha geç kalktığı dolayısı ile uykularını alamadığı bu sebep ile de iş yaşamında fazla başarılı olamadığı ve müdürlük kadrosuna daha geç geldikleri tespit edilmiştir.
İsviçreli bilim adamları, rüya üzerine yaptıkları derin araştırmalarda, erkeklerin yüzde elli dokuz nokta seksen üçünün renkli rüya gördüklerini, kadınlarında yüzde elli iki nokta yirmi yedisinin siyah beyaz rüya gördüğünü, kadın ve erkeklerin renkli ve siyah beyaz rüyaları bazen birlikte gördüğünü, ayrıca çocukların ise seksen altı ay yirmi beş günlük olmadan önce hiç rüya görmediklerini, derin araştırmalardan sonra bulmuş ve bilim dünyasına sunmuşlardır. Varolsun bu İsviçreli Bilim Adamları...
Bu İsviçreli bilim adamları ne kadar harika adamlar ki her dakikaları her saniyeleri bilim ve teknik içinde geçmektedir. Hatta İsviçre de her beş kişiye bir bilim adamı düşmekte ve bu sayının daha da ileriki yıllarda her iki kişiye bir bilim adamı düşecek şekle gelmesi beklenmektedir...
Bilimin baş tacı olduğu İsviçre de diş fırçalarken fırçanın sağdan sola mı, yoksa soldan sağa mı hareket ettirileceğini de araştıran İsviçreli Bilim Adamları diş fırçalarken sağdan sola ya da soldan sağa fırçalamak arasında pek bir fark olmadığı sonucuna varmışlar ve araştırmayı bir neticeye bağlayamadıkları için gayet üzülmüşlerdir. Araştırmanın başında ki Profesör Herbert Kümbert’de basına verdiği demeçte ’’Bir İsviçreli bilim adamı olarak neticeye ulaştıramadığımız bu araştırma yüzünden intihar etmeyi bile düşündüm zaman zaman’’demiştir...
Yurdumuzun değerli Atom Fiziği profesörlerinden Numan Çekirdek İsviçreli bilim adamlarını kastederek yaptığı konuşmada ’’Bu İsviçreli bilim adamları artık kabak tadı verdiler bütün icatları bunlar yapıyorlar biz bilime hiç bir katkıda bulunamıyoruz ülke olarak Birleşmiş Milletlerin acilen toplanmasını istiyoruz. Bütün milletler gibi bizde İsviçreli Bilim Adamlarından fırsat bulup da bir şey icat edemediğimiz için bilimden soğuduk nerede ise. Gelişmiş laboratuar ise bizde de var, mikroskop ise, bizde de var, şu meşhur mikroskop camları lam ile lamel bizde de var, sıhhi eldiven desen bizde de var. Doçent profesör desen bizde de var, ama yine de her şeyi onlar icat ediyor. Yoksa yoksa durun söylemeyin sakın o cümleyi ’’Tanrı’nın elleri mi onların üstünde’’ Hiç inanasım gelmiyor...
AHMET ZEYTİNCİ
YORUMLAR
Bizde tam tersi söylenir; "adam, kafayı üşüttü" diye... hal buysa İsviçre neresi?... üşümeyen insanların memleketi... ömrü soğukta geçen insanlar...
Yazarken haritaya da bakmadım ha... bu İsviçre, Ekvator'a yakın bir yerde mi!?.
"Sıcaktan mayışmış" diye bir söz de var bilinen...
İkisinin ortalamasını bulalım: İsviçre- ekvator çizgisi ve sonuç: Türkiye çıktı...
Demek ki, biz ençok, iş yapmayan ancak yapılanları konuşan insanları dinlemekten hoşlanıyoruz!...
İşinin ciddiyetini kavramış ve o görevin sorumluluğunda yaşayan her insan, zenginin malını konuşmaya vakit bulamaz!.
Kahvehanelerin tek gelir kaynağı; konuşanların sözünü, ısmarlanan çay hatırına dinlermiş gibi yapan dinleyiciler...
Biri, öyle demişti bana: ”hergün, günde 30 Lira çay parası veriyorum kahvede” oysa, adam çok makbul biri değil!.
İşinin sorumluluğu, işi ne olursa olsun; sağlıklı vaktinde, kimseyi konuşup ömür tüketecek kadar cömert değildir...
Ömür, yarı ömrü tükendikten sonra, Türkiye'ye bedava hediye edilen, Avrupa pili gibidir, bilindiği gibi üzerinde on yıl sonranın tarihi damgalıdır ve bu bir yanıltmadır.
Bizi, pil ve fikir çöplüğü gören ve sayısı epeyce çok olan ülke insanlarına imrenmiyorum...
Buz dağındakinin aklı, çöldekini perişan ediyor.
Buluşların pek çoğu, o ülkede yaşamak zorunda olanların, yenilik adı altında buluşları ile geçmiş ve
her alanda ve şartta işe yarayacak olanların kökünü kazımak içindir...
Şu anki teknoloji, buna en gösterişli örnek olsa gerek.
Sağlıkla kal... ıhlamur çayını, gripli iseniz, evinizden ve bedeninizden esirgemeyin...
teknoloji, teklemek üzere türetilmektedir...
Köy yumurtası ne ki?.
kadiryeter Kadir Yeter. 06Ankara.10.2018 TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/177366-isvicreli-bilim-adamlari/
AHMET ZEYTİNCİ'YE