- 2703 Okunma
- 28 Yorum
- 12 Beğeni
Kanserle Yaşam-l
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bugün yine ikinci kattaki evimizin önüne kendimi zor attım nefes nefese kalınca ne çok yoruldum bu aralar diye susturdum iç sesimi ki yorulacak birşey de yapmadım aslında. Eve dönerken yaşlı bir amca durdurdu kızım omuzundan ayak ucuna kadar dökülmüş saçların özel bir yere gidiyorsan temizleyiver dedi oysa evden çıkarken tek saç teli bile yoktu. Bu aralar çok bulaşık yıkadım heralde ondandır ellerim hep yara derilerimde döküntü var çocukluğumdan beri aile mirası alerjime atıyorum suçu herşeyi geçtim de birde öksürük yapıştı boğazıma günlerdir Ramazan bir çıksın da hemen doktora gideyim diye kuruyorum kafamda ama o da çıkınca başka bahane bulurum kendime belki de kronik bronşitim var çocukluğumdan beri ondandır bu öksürük diye yine susturuyorum iç sesimi. 24 yaşında bir genç kız için çok fazla diyorum bu kadar problem uykumda düzensiz ama o da kesin babama çektiğimdendir. Eklemlerimde çok ağrıyor bu aralar o da kesin ufak tefek oluşumdandır diyorum, aklıma daha ciddi bir durum olacağı gelmiyor olamaz çünkü ben daha çok küçüğüm...
Ramazan çıktı çok şükür alnımın akıyla orucumu tuttum kendimi attım doktora. Doktor boynumu yokladı kaşları çatıldı "Daha önce hiç doktora gitmedin mi?" diye sordu hayır dedim. Birkaç tahminim var lenflerin de sertlikler var tüberküloz olabilir başka durumlarda olabilir sen en iyisi üniversite hastanesine git özel muayenehanede olacak iş değil senin işin uzun deyip muayeneyi sonlandırıyor.
Bir anda kendimi Özel Demetevler Onkoloji Hastanesinde yatarken buluyorum. Ameliyat olmam gerekiyormuş ciddi birşey yokmuş dört beş santimetrelik bir kesi olacakmış boynumda sonra kalkacakmışım ayağa o kadar basit söylüyorlar ki çocukluğumdan bu yana düdüklü tencere dışında hiçbirşeyden korkmayan ben, korkuyorum... Daha ben evleneceğim anne olacağım bunlar için büyüdüm ama ameliyat için çok küçüğüm...
Ameliyatımı oldum, dedikleri gibi oldu aynen dört beş santimetrelik bir kesi tamam biraz olumsuzluklar yaşadım epeyce sarsıldım annemde çok yoruldu ama çok şükür evime döndüm. İkinci hayatımın ucundan tuttum ve dikişlerim alınacak hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim bu ikinci yaşam hediyesini daha iyi değerlendireceğim diye planlar uçuşuyor kafamda...
Annem çok iyi bakıyor bana sanki kırkdokuz kilo değilim de yüzelli kiloluk bir devmişim gibi habire en sevdiğim yemekleri dört kişilik porsiyonlar halinde koyuyor önüme. Bugün dikişlerim alınacak çok heyecanlıyım. Sabah uyandım "Anne dedim bir rüya gördüm çok etkilendim". Annem hemen "Senin rüyaların çıkar ne gördün" diye kaygıyla soruyor. "Rüyamda çok ağır bir ameliyat daha geçirdiğimi gördüm" diyorum. Annem "Aman her rüyada çıkacak diye birşey yok" diye hızla odadan çıkıyor.
Doktor dikişlerimi aldı ama içimde yine de belli belirsiz bir korku var nedenini bilmediğim. Sonra benden uzakta birşeyler konuşuyorlar neyse çok şükür çıkıyoruz artık eve gidiyoruz. Evin yolunda değiliz anne diyorum kimse bana cevap vermiyor. Bir anda hiç bilmediğim bir binanın içinde buluyorum kendimi sanki bir korku filminin içinden geçiyormuşum gibi. Beni sürükledikleri dairenin kapısında genel cerrah yazısını okuyorum gerisini okumaya fırsat bulamadan kelli felli yaşlıca bir adamın karşısında buluyorum kendimi. "Kızım ameliyat olman gerek" diyor. "Ben ameliyat oldum ama" diyorum "O ameliyat değil ki sinek ısırmış seni" diyor. O arada da yarın yatış için hastaneye gelin şu saatte diye kâğıtlar tutuşturuyor annemlerin eline. Hızlıca kaçıyorum oradan ameliyatlı bedenimle ben koşuyorum annem koşuyor babam koşuyor en sonunda annem yakalıyor beni sarılıyor "Bana yalan söylediniz ben çok küçüğüm o yüzden değil mi" diyorum ben çok küçüğüm...
İlk ameliyatımın üzerinden on gün geçti ben yine hastanedeyim. Herkes bana acıyarak bakıyor vah vah daha çok gençsin diyorlar evlimi sin çocuğun var mı diyorlar bekarım deyince oh bari çocuğun yokmuş şükret diyorlar. Şükret ölsen de arkanda çocuk çoluk kalmayacak. Demek ki diyorum ölüm sadece annelere yakışmıyor gerisi ölebilir. Oysa ben hep ardından en çok anne ağlar diye öğrenmiştim meğer öyle değilmiş çocuğu olmayanlar rahatça ölebilirmiş annem ağlar diyorum içimden önemli değilmiş...
Yarın ameliyat olacağım, bana söylemiyorlar ama ağır bir ameliyat olacak onu hissedebiliyorum.. Bugün doğum günüm günlerden Pazar. Hastaneden izinli çıkardılar beni arabayla gidiyoruz eve radyoda "Bu akşam ölürüm" şarkısı çalıyor istemsizce bir damla yaş akıyor gözümden hızlıca siliyorum kimse görmeden. Bir daha belki kutlanamazmış gibi kutluyoruz doğum günümü. Annem saçlarını kestirsek mi biraz diyor "Neden anne ben ölecek miyim?" diye çıkışıyorum. "Hastane ortamında yıkamak zor olur diye söylemiştim boşver" deyip konuyu hızlıca kapatıyor. Gece yarısı kül kedisi gibi bütün hayatımı geride bırakıp hastanenin o soğuk odasına kıvrılıyoruz annemle birlikte.
Bir daha gel diyor annem bir daha kucaklayım. Son kez sarılıyor bana bir daha hiç görmeyecekmiş gibi "Sarı saçlı kızım" diye okşuyor saçlarımı iyi ki kestirmemişiz diye seviyor belime kadar uzanan saçlarımı. O gözlerdeki acı yüreğimi acıtıyor. Ve gidiyorum bir bilinmeze doğru.
Rüyamda denizlerde yüzdüğümü görüyorum. Rüyanın içinde rüya yorumu yapıyorum. Diyorum ki rüyamda deniz görüyorum demek ki ölmemişim uyandığım ilk anda bunu anneme söylemeliyim...
Boynumda çok keskin bir acı var çok susadım ve bağırmak, seslenmek istiyorum sesim çıkmıyor. Yoğun bakımmış burası öyle diyorlar. Uyan artık güzel gözlü ne çok uyudun diyen bir sesle gözlerimi aralıyorum pencereden öyle güzel bir güneş vuruyor ki hem de mart ayındayız... Benim için doğdu bu güneş diyorum. Çünkü ben bugün Allah’ın bana hediye ettiği üçüncü hayatımı kucaklıyorum...
Devam edecek...
YORUMLAR
İnşallah kurgudur diyorum içimden geldiğince. İnşallah kurgudur. eğer doğruysa da hastalığa postu deldirmeyecek kadar da güçlü iraden olduğuna inanıyorum. Bu bence sendeki azmin ve gayretin eseri. BEN SANA BÜTÜN KALBİMLE HUZURLU, MUTLU, SAĞLIKLI DÖRT BAŞI MAMUR UZUN BİR ÖMÜR DİLİYORUM.
Ah ... guzel gozlu arkadasimm gozume yas getirdin okurken samimi dusuncelerin sesini yansitmissin dizelerine.
Son yillarda arttikca arti bu illet zor bir surec elbette Allah herkesin yardimcisi olsun ki bu illeti yenebilsin...
Sevgilerimle kuzum gun basarina da sobsuz tebrikler
Bu yoldan iki kez geçmiş biri olarak, ne desem az kalacak..
Çünkü binlerce kelime, binlerce anlamıyla da üşüşse yazılarımıza, yine de gercek apayrı bir yerde durur bilirim..
Yazarız, çizeriz, belki bir nebze rahatlarız. Ama gerçek yine de orada durur.
Gerçek orada durur ve unutturmaz kendini.
Benim de bir yazım var, hastalığımın üstünden beş yıl geçtikten sonra kaleme aldığım.
Fakat hiçbir anıya benzemez. Üzeri küllenmez..
Hâlâ orada durur " beni unutma" der gibi..
İnşallah yazdıklarınız sizin gerçeğiniz değildir.
Gerçi birilerinin hep gerçeği..
Şifa herkese..
Sevgiler..
ne yazık ki hayat bazen böyle acımasız olabiliyor ve çoğu insan payına düşeni alıyor bu acıdan,ama zor günler geride kalmış inşallah,yaşanacak daha çok güzel günler var hele ki böyle gencecik bir insan için...
anlatım için de şunu söylemeliyim ki tek kelimeyle harikaydı,yüreğinize sağlık
Off ki ne of kanser sinsi bir düşman ve insanı hep en zayıf anında yakalıyor. Ben de atlattım o illeti, atlattım diyorum ama sarı dosyam mevcut ve kontrollerim yapılıyor sürekli. Ben öğrendiğim ilk an düşündüm üzülsem ne işe yarayacak, işten atılmışım eşiyle aram iyi değil bir tane evladım var bana muhtaç... Sonra dedim ki kalk ayağa hadi, bir çok şeye gereksiz üzüldün işte asıl dert seni buldu ki üzülme hakkım ve ölme hakkım da yok çocuğumu düşününce. Sarıldım hayata, her şeye gülümsedim, acı içinde kemoterapi görürken ve saçlarım dökülürsen gezdim; hiç yapmadığım şeyleri yaptım ve bir de bioenerji yi keşfettim.ve hepsi doktor kontrolünde gerçekleşirlken, onların ümidinin olmadığı anda bile yaşamak istiyorum dedim. Yaşıyorum işte, saçlarım da bir güzel oldu eskisinden de şahane. Sağlıklıyım şu an ve Allah'a şükür fani hiç bir şeyi dert etmiyorum. İki gün sonra deseler yine var. Yine aynı şeyi yaparım Deniz. Hayat bir şans ve iyi değerlendirmek lazım.
Çok duygulandım inan okurken kurgu gibi gelmedi, ama öyle ise çok başarılı buldum.
Duyarlı yüreğiniöpüyorum canım
Sevgilerimle
Duygular, diyalologlar... O kadar gerçekçi ki, kurgu olmasını diliyorum. Üslubunuz ve yazının akışı çok güzel. Anlatmak istediğinizi okuyucuya duygusu ile birlikte geçirebiliyorsunuz. Tebrik ve selam ile. (Umarım hasta değilsinizdir, ama yazı gerçek ise şifa dileklerim ile...)
Kardeşim çocuk onkoloji hemşiresi ..Bazen facesine eklediği çocuklara uzun uzun bakıyor, bazende bana ,abla bugün bir çocuğumuzu daha kaybettik diyor.
Aylarca hastanede tedavi görüp iyileşenlerde varmış tabii ama büyük bir çoğunluğunun tekrar nüksediyormuş hastalığı.
El kadar sabileri o halde düşündüğümde Tanrının adil olmadığını düşünüyorum.
Hüzünlü fakat gerçek olma olasılığı yüksek bir hikaye..Çünkü aşırı yaygınlaşan bir illet kanser..
Kalemine yüreğine sağlık canım benim.
Umarım bir gün tüm hastalıkların çaresi bulunur.
Sevgilerimle