- 873 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SAPLANTILI AŞKLARIN FAİLİ MİYİZ KURBANI MI?
SAPLANTILI AŞKLARIN FAİLİ MİYİZ KURBANI MI?
Eline bir gazete aldığında, televizyonda bir haber izlediğinde hiç mi güzel bir haberle karşılaşmaz insan?
Karşılaşmıyoruz arkadaş! Alacakaranlık kuşağı gibi yani! Türkiye ve ölüm ayrılamıyor bir şekilde.
Ne günlere geldik Ya rabbim, koru bizi diye yorumlar yazılır oldu. Her bir ölüm haberinin altına. Haksız da sayılmazlar. Çünkü attığımız her adımda ecelin gölgesini ensemizde hissediyoruz.
Bu kadar ölümle iç içe bir durumdayız yani. Neyse daha fazla uzatmadan, uzatıp da içinizi karartmadan konuya geçeyim. Öncesinde bir haberi okumak istiyorum size.
Haber şu!
Bursa’da sevgililerin ayrılık kavgası, vahşete dönüştü. Ümit V, barışmak için buluştuğu Şengül Vatansever’i çıkan tartışmanın ardından otomobilde benzin dökerek ateşe verdi. Alev topuna dönen Vatansever’i otomobilden indirirken kendisi de kısmen yanan Ümit V, otomobille kaçarken polis tarafından yakalandı. Şengül Vatansever ise olay yerinde hayatını kaybetti.
Ne kadar tanıdık bir olay değil mi? Yıllarca gazete manşetlerinde okuduk! Okumaya devam ediyoruz. Sevgisini saplantı haline getirmiş bir aşık ve aşkına karşılık vermediği için öldürülen bir kadın. Tutku ile sevdiği insanın onu sevmesini arzulaması.
Karşısındakinin isteklerini göz ardı ederek dayatması vs. Aşkın kör ediş hali, bu olsa gerek.
Benim, sizin hatta bir çoğumuzun kurtulmaya çalıştığı, bize beslenen saplantılı bir aşk hikayesi vardır. Peki, yaşadığımız şeyin saplantı olup olmadığını nasıl anlayacağız? Kendinizi dinlerseniz, kendi hareketlerinizi gözden geçirirseniz saplantımı aşk’mı olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Saplantı güvensizlik duygusu getirir. Aşktaki gibi heyecanlanırsınız ama asla gerçek anlamda mutlu olamazsınız.
İçinizde büyüyen şüpheler, onun tarafından sevilmediğinize dair düşünceleriniz vardır. Hayal bile kuramazsınız. Saplantılı insan sürekli huzursuzdur, sinirlidir, en ufak bir şeye öfkelenir.
Öfke, nefret, hınç, kıskançlık ve kinin en kötü yanları benlikte yer alır. Ama aynı anda büyük bir sevgiyi karşıt duygularla birlikte barındıracak kadar ruhunun esiri olmuştur. Tüm bu olumsuz duygular zihni adım adım köhne karanlıklara hapseder. İşte tam da bu noktadan sonra, kendini kontrol edemediğinden sevdiği insana ve çevresine zarar vermeyi bile düşünebilir.
Canını yakmak ister. Çoğu zaman da geri dönüşü olmayan büyük acılar yaşatır. Ölüm gibi.
Oysa aşkta aşık olduğunuz kişiyle ilgili sürekli hayal kurarsınız. Yine heyecanlanırsınız ama o heyecan sizi mutlu eder.
Aşkınızın sizi sevmediğini aklınıza bile getirmezsiniz. Sevgisinden şüphe etmek aklınıza bile gelmez. Saplantılı insanın düşüncelerinde, sevdiğim benim değilse hiç kimsenin olamaz gibi bencilce düşünse de, aşık insan tam tersi kendisiyle birlikte olmasa bile sevdiğinin mutlu olmasını ister. Hatta başkasıyla mutlu olacaksa eğer, aradan çekilmeyi bile kabul edebilir.
Saplantısız, makul, akıl başında aşklar yaşamanız dileğiyle.
Filiz Bahcıvan
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.