- 1052 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
GAFLET BİTTİ Mİ?
Hayatım da ahlaki değerler gibi moda deyimiyle kırmızı çizgilerimin dışında öyle pek fazla kutsallaştırdığım bir olgu yoktur. Dini ya da milli vs her oluşumun tartışılabileceğine inanırım. Ama yinede İslam ve Türklük oldukça hassa olduğum konulardandır.
Dolayısıyla bu değerlerle ilgili bir paylaşıma denk geldiğimde o paylaşımın doğru bilgi içermesi gerektiğine inanırım yani iyi niyetle de kaleme alınmış olsa, kaş yaparken göz çıkarmaması gerektiğini savunurum.
Aslında bu yazıyı defterden çok sevdiğim bir sayfa dostumun’’ İslam bitti mi?’’ adlı beni rahatsız eden yazısı ve o yazının başlığına dönük yorum olarak yazmıştım. Ancak ve sanırım yaptığım yorum dostumuzun pek hoşuna gitmemiş olacak ki, cevap yazma gereği duymadı. Canı sağ olsun, ancak ben yazdım oldu mantığıyla yanlış ve eksik bilgi içeren yazıları kaleme almanın da pek bir mantığı yoktur. Özellikle de o yazı din gibi hassas bir konuyu içeriyorsa, o zaman sağlam bilgiler üzerinden yazmak gerekir diye düşünüyorum. Yani yazı içeriği itibariyle hem kafa bulandırmamalı hem de İslam düşmanlarının avucunu ovuşturmasına fırsat vermemelidir. Dolayısıyla hem yorumuma cevap alamadığım için, hemde konun hassasiyeti nedeniyle kafalarda yanlış algılamaya neden olacağı düşüncesiyle normalinde yapmadığım bir şeyi yapıp yorumu dostumuzun sayfasından sildim ve birkaç küçük ilave ile kendi sayfam da yazı olarak yayınladım.
Bilindiği gibi her canlı adına hayat denen kısa veya uzun bir zaman sürecini yaşar ve günü geldiğinde ölür. Bu kaçınılmaz son, tür ve cins ayırmaksızın tüm canlılar için geçerlidir. Canlı türlerinin içerisinde en sosyal olanı ve bu özeliğiyle tüm türlerin içerisinde ayrı bir yere sahip olan tek varlık da tabi ki, insandır.
İnsan, yaratılış itibariyle duyguları ve tapınma ihtiyacı olan, maziye özlem duyan, vefa sahibi bir değerdir. O zaman nasıl oluyor da sosyokültürel yapısı ile canlı türleri içerisinde ayrı bir yer tutan insan, duyarsızlaşarak mazisini unutan vefayı ve dini önemsemeyen değersiz bir varlığa dönüşebiliyor.
Bunun cevabı için insanın karmaşık psikolojik yapısını görmezden gelip tek başına değişen dünya şartlarıdır demek çok yanlış olur. Yani bu dönüşümün sadece nesnel şartlara bağlanacak kadar tek düze bir oluşum olmadığı çok açıktır.
Bu nedenle olsa gerek tanrı denilen yaratıcı güç yani, yüce ALLAH (cc) yaratığı insanın daha mutlu, daha huzurlu, daha sağlıklı olması için hayatın işleyişini din yoluyla oluşturmuştur.. Başka bir ifade ile yol gösterici olarak peygamberleri, hayatı yönlendirme ve kullanma kılavuzu olarak da kutsal kitapları göndermiştir.
İşte bu kitaplar arasında insana hayatın şifresini veren ve bizzat yüce ALLAH (cc) koruması altında olan tek kitapta KURAN’I KERİM dir. Yani İslam dinin kutsal kitabıdır. Demem o ki İslam, hayatın ta kendisidir. Onun bitmesi gibi bir olasılık yoktur. Onun bitmesi için tüm kâinatın ve sonsuzluğun bitmesi gerekir.
Bu günün şartlarında İslam ülkelerinin içinde olduğu sosyoekonomik yapı ve yaşanan olumsuz siyasi süreç diğer dinlere sahip ülkelerle mukayese edildiğinde hayal kırıklığı olarak algılansa da şu gerçeği de bilmek gerekir ki bu günün dünyası, sahip olduğu uygarlığı İslama borçludur. Yani o uygarlığın mimarı, Müslümanlardır. Geometriden matematiğe fizikten kimya ya ve tıbba kadar vs tüm bilim dallarının mucidi ve atasıdır Müslümanlar. Ne var ki İslam dini, öznesi itibariyle gönül rızasını esas aldığı için provokasyona ve istismara çok açık bir dindir. Bunun sonucu olarak’’ görsel anlamda’’ hile ile ve cebren batıl önde gibi gözükse de hiç kimsenin şüphesi olmasın mutlaka HAK öne geçecek ve batılı yenecektir.
İşte o zaman İslama ve Müslümanlara dönük her türlü provokasyonlara rağmen, modernlik adı altında her türlü ahlaksızlığın, sapkınlığın ve günahın sömürü aracı olarak kullanıldığı ve pazarlandığı bu dünyada, gerçek huzuru ve mutluluğu yaşamak için her dinden ve etnisiteden insanlar akın akın İslam’a koşacak ve Müslümanlığı tercih edecektir.
Gaflete düşüp İslam’dan uzaklaşan gafil Müslümanlar ne olacak? Onu yüce ALLAH (cc) bilir.
Dünya genelinde insan yararına üretilen sanayi ürünlerinin bir yıllık toplam cirosu, ‘’kumar ve faiz- içki ve uyuşturucu- fuhuş ve porno film ve türevleri gibi insan zararına olan faaliyetlerin bir yılık toplam cirosunun sadece sekizde birine tekabül ettiği düşünüldüğünde! İslam dinini haram olarak kabul ettiği ve kesin hükümlerle yasakladığı bu faaliyetlerin trilyon dolarlarla ifade edilen muazzam cirosu, sanırım İslama türlü oyunlarla saldırılması için yeterli sebeptir.
Çünkü bir başka istatistiğe göre dünya genelinde İslam dinini seçen insan sayısı yılda ortalama yetmiş beş bin kişiymiş! yedi milyar dünya nüfusunun içerisinde bir buçuk milyar Müslüman nüfusu ayrı tutarsak, Müslüman olmayan yaklaşık beş buçuk milyar insan nüfusunun yanında yetmiş beş bin kişinin İslam’ı tercih etmesi çok önemli bir sayı gibi görülmeyebilir, ama gün gelecek bu sayı yüz binlerle hatta milyonlarla ölçülebilir olacağından kendi adıma çok eminim.
İslam dini insanın iç güdülerinden kaynaklanan karmaşık psikolojisini bir düzene koyar ve süreç içerisinde her konuda sağlıklı düşünmesini sağlar.
Adamlar bu sürecin farkında, insanların bu tercihinin önünü kesmek ve sağlıklı düşünmesini engellemek için olağan üstü çalışıyorlar. İslamı ve Müslümanları başta terörle ilişkilendirip türlü iftiralarla kötülemeye çalışıyorlar. Başarıyorlar mı? Müslüman olduğunu söyleyen insanlar bile oluşturulan algıya kapılıp kendi dinine atılan iftiraları savunuyorsa başarılı olamıyorlar demek çok gerçekçi olmaz. Fakat bir yere kadar. Bir yerden sonra İslam’ dininin yükselişine engel olamayacaklar.
ÇÜNKÜ İSLAM DİNİ İNSANLIĞIN SİGORTASI VE TEK ÇIKIŞ YOLUDUR.
Serhat BİNGÖL. 30.09.2018.
YORUMLAR
Sevgili Serhat.
Bahsettiğin yazı her şeyden önce başlığı ile sakat bir yazıydı. Öylesine sakat bir yazıya oturup ciddi ciddi yorum yazdım. Sonra vatandaş yaptığım yoruma cevap verdi. İşte o zaman gördüm ki asıl sakatlık bendeymiş. Böyle yazıları ciddiye alıp yorum yazdığım için.
Selam ve sevgilerimle.
Serhat BİNGÖL
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve selamlarımla.
ahkâm kesecem gerilecek olanları baştan uyarayım :-)))
her zaman söyledim yine söylüyorum,
Müslümanın cehalet gibi bir lüksü yoktur!
Müslüman önce kendi dinini bilecek hem de iyi bilecek ki koltuğunun altında haç suratında 5 ton kılla kara şalvar kara çarşafla her gelenin ardında namaza durmasın!
Yoldan çevirin birini sorun Kur'an-ı Kerimi okumuş mu?
Arapça okumuş olma oranı yüksektir
Peki
Meal okumuş mu?
Arapça'da oran ne kadar yüksekse meal da de oran o kadar düşüktür.
Arapça okuduğumuz Kur'an'da Allah kullarına ne demiş, neyi yasaklamış, neyi serbest kılmış kimleri neden sorumlu tutmuş, kaçımız biliyoruz?
Bilmiyoruz, bilenler de sanmıyorum ki düşünüp de öğüt alsınlar öyle olsa şeyhlerin peşinde
fıtı fıtı dolanmazlardı. Sıradan vatandaşta durum bu ama İmamlarda da Arapça'yı Türkçe'ye çevirme oranı çok düşük. Ezberlemiş arapça cenazeyi gömerken de hutbe okurken de papağan gibi tekrar ediyor sadece bu. Olmaz
Dinini bilmezsen elin Dakotalı Hasanı gelir sana din uydurur, seni ardına takar bir bakarsın ki dakolatıyla birlikte haç çıkarıyorsun!
adam eline almış ses kayıt cihazını sokata vatandaşa kelimeyi şehadetin anlamını soruyor her sorduğu da "he ben Müslümanım" diyor, kaç kişi anlamını bildi bir elin parmaklarını ya geçer ya geçmez.
Anlamadan okuduğumuz ayetlerin kime faydası var?
Yasin Suresinde " bu kitap dirilere indirilmiştir ölülere fayda vermez" diyor biz mezar ziyaretinde yasin okuruz.Bilmiyoruz ki ne dediğini...
KUR’AN-I KERİM İSLAMİYETİN ANAYASASI denilebilir.Zahmet edip okursak her detayı açıklandığını göreceğiz de zahmete girip ah bir okusak
Adam arap sevmeyi islamla bütünleştirmiş, arabı severse cennete gidecek zannediyor, adam kılı şalvarı malta'nın yerel kadın kıyafetini müslüman kadının örtüsü zannediyor.
A'RÂF-3: Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!)
şurada yetim var desen Allah yardım etsin diyorsa vay bizim halimize, Allah o yardımı ya benim elimle o garibe ulaştıracaksa ne olacak,
Nisâ Suresi), 8. Ayet
Miras taksiminde (kendilerine pay düşmeyen) akrabalar, yetimler ve fakirler hazır bulunurlarsa, onlara da maldan bir şeyler verin ve onlara (gönüllerini alacak) güzel sözler söyleyin.
(En'âm Suresi), 152. Ayet
Rüşdüne erişinceye kadar yetimin malına ancak en güzel şekilde yaklaşın. Ölçüyü ve tartıyı adaletle tam yapın. Biz herkesi ancak gücünün yettiği kadarıyla sorumlu tutarız. (Birisi hakkında) konuştuğunuz zaman yakınınız bile olsa adil olun. Allah'a verdiğiniz sözü tutun. İşte bunları Allah size öğüt alasınız diye emretti
Müslümanların adaletli olması adaletten ayrılmamaları emredilir Mâide Suresi), 8. Ayet
Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun. Bu, Allah'a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.
Ama Müslümanlar bizim partiden olana tarafız deyip adalet emrini arkaya atıyorlar, öyleyse Müslümanlarda sorun var. İslamiyet değil bozulan bir Müslüman ve İslam anlayışı var.
Bir örnek daha vereyim
Bursa Cavit Çağlar Ortaokulu Müdürü bey yazarını tanıdığı bir kitabı okulda dağıttırıyor kitabın içerisinde “ herhangi bir hayvan veya ölü ,ile cinsel ilişkide bulunarak … kimsenin orucu bozulur yalnız kaza gerekir “
Bakınız islamiyet’e nasıl saldırılıyor görüyoruz. Bu kitaba müslümanları tepki vermesi lazım ama tepki alakasız yerden geliyor
İslamiyet güzel ahlak dinidir hoşgörü dinidir ama bu yozlaşmayı hoşgörüyle karşılayan müslümanın imanından ben şüphe ederim. Adam tecavüzle orucu çok normal bir durummuş gibi bir cümle içinde kullanabiliyorsa o Müslümanları sarsmak lazım. Yozlaşmanın başka bir boyutuna bakalım
Yıllar yıllar evvel bir cemaat kurdular, ılımlı islam zırvası (İslamiyet ki hoşgörü dinidir) parolasıyla yayıldılar yayıldılar yahudi ziyniyetiyle yayıldılar. İğneyle kuyu kazdılar herkes onları çok sevdil bayıldılar uyaranlara edilmedik hareket kalmadı, onlara itibar etmeyenleri müslüman olmamakla suçladılar, lider unsur kalktı dedi ki “ peygamber Türkçe olimpiyatlarına geldi” adamın didili bayrak edilmesi gerekirken daha çok üye topladı “ cart oldu curt oldu, sonra cemaat bir patladı lağım daha temizdir hasılı tatlı su Müslümanlarının operasyonlar tutuklamaları arasında atlanılan bir icraatı ya da yıkımı var ki dinlerarası diyalog! , fetö deşifre oldu(!) da diyalog tam gaz devam ediyor "Dinler arası dayalogculara destek çook Fetö nün diyaloğu ve avaneleri bu nasıl bir cahilliktir.
Maide51 açık yoruma gerek yok; yahudi ve hıristiyanlardan dost edinmeyin. Onlarla dostluk eden onlardan olur."
bakınız dün Konya’da hacı emminin müslüman bunlar diye bir tarikat üyelerine kiraya verdiği bodrumu boşaltın dediği için yediği dayak akabinde Mevlana Türbesinin önünde icra edilen ayin
https://twitter.com/muradkoparan/status/1045717722141773826?s=21
saf vatandaş devam ediyor da kurumlarda devam etmiyor mu, hem de gaz devam ediyor https://twitter.com/14muhammed53/status/1045942702452420610/photo/1
neyse
Müslümanlara ALLAH , KUR'AN VE PEYGAMBER YETER,
Müslüman çok okumak çok araştırmak çoook uyanık olmak zorunda ve rehberini yan Kur'an-ı hayatına yansıtmak zorunda.
Gelelim islam bitti mi ye yoo İslam kendini de Kitabını da korur, İslamın derdine düşmek yerine herkes kendi imanının peşine düşsün dinini iyi öğrensin, ve uyanık olsun,
yoksa hem diyaneti hem de müslümanları McKinsey'e teslim ederler ebemizin örekesini ensemizde buluruz.
İslamiyette sorun yok ama Müslümanlar çok ciddi sorunlara sahipler hiç de farkında değiller.
İsmet Özel bir siyasi parti için “bizi planlı bir şekilde Kur’an’dan kopardılar” diyor çok da doğru söylüyor. Gündelik Müslümanları İsmet Özelle dövmek lazım o derece kötü günlerden geçiyoruz
Allah İslamiyet’i gündelik Müslümanlardan korusun.
Filiz Şahin. tarafından 9/30/2018 10:39:25 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yücekaya
Serhat BİNGÖL
Evet, size katılıyorum Müslüman’ın cahil olmak gibi bir lüksü yoktur.
Naçizane ben insanların kılık kıyafetine değil kafalarının içindekine ve savundukları konuda ne kadar tutarlı olduklarına bakılması gerektiğini savunurum.
Bu arada bir gözlemimi sizinle paylaşmak istiyorum. Enteresan bir şekilde etrafımda beş vakit namazını kılan, İslam’ı en güzel, ilkeli ve tutarlı yaşan kişilikli insanlar ne gariptir k,i geçmişte sol siyasetten gelen sosyalist insanlardan oluşmaktadır.
Acaba diyorum ki, çocuklarımızı KUR’AN kursuna gönderirken aynı zaman da sosyalist öğretileri içeren kitapları da okutup o yönde bir eğitim mi versek ne yapsak!:))
Yorumunuza ve ilginize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.
Filiz Şahin.
selam ve saygımla
Serhat BİNGÖL
En azından benim tanıdığım eski solcular (her halde eski alışkanlıklarından olsa gerek) İslam’ı ve Türk tarihini diğerlerine göre daha cebbar savunuyorlar.
Ah, değerli kardeşim, ah!...
Kimin 'Leb demeden' Çorum! denmesi gerektiğini bilmek gerek...
Özellikle kendini allame sananlara karşı...
Yoksa, iki tarafın farkını bulmak çok zorlaşır...
Aklı başında biri, mantığı, muhakemesi, vicdanı olmayan birine selam bile vermez, vermemeli...
Yoksa, Yunus Emre'leri tam anlamıyla yorumlayamıyorsun demektir...
Onca mesaj 'akıl balig' olanlara iletildi, artık zihinsel yeteneklerini ve vicdanını yitirmiş olanlara değil...
Yine de seçim senin, değerli kardeşim...
Selam ve saygılarımla.
Serhat BİNGÖL
Söylediklerinizde ve uyarınız da çok haklısınız bu konuda azami özeni göstermek lazım. Ancak ne var ki, bazen defterde öyle yazılara denk geliyoruz ki, insanın o yazının içeriğine dönük sessiz kalması gerçekten çok mümkün olmuyor. Ya da insanda çelik gibi bir irade olması gerekiyor. Doğrusu âcizane ben o kadar güçlü bir iradeye sahip değilim. Göz göre göre Yanlış bilgi ve iftira içeren bir yazıya denk geldiğimde adam sende diyemiyorum. Demek gerekir mi? Doğrusu onu da bilemiyorum. Ama yinede yorumunuzu ve uyarınızı dikkate almaya çalışacağım.
İlginize ve eksik etmediğiniz desteğinize çok teşekkür ederim.
Saygı ve sevgilerimle.