- 563 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HANGİ GÜN
Dün akşam da vazgeçmişti intihardan. Son yıllarıydı bunlar, hissedebiliyordu. Yirmi yılın ne kadarını yaşayabilmişti ki sanki. Yaşamak neydi.. Yok, hayır, felsefik sorulara girme zamanı değildi şuan. Biraz da bu bankta sıkılması gerekiyordu. İçmediği sigarasını söndürmesi gerekiyordu. Yine uzaklara dalıyordu. Yetmemiş miydi bunca dalgın geçen zaman. Hüzünlü şeylerden başka ne düşünebilirdi ki.. Bilmiyordu. Dünyadaki bütün acılara, üzüntülere ağlaması mı gerekiyordu.. Ne vardı bu kadar korkacak.. Bir duvar dibinde daha sohbete dalmıştı kadim dostuyla. Randevusuna geç kalmıştı. Kahretsin dedi içinden. Ayağa kalktı ve vargücüyle koşmaya başladı. Sokak başında koşmayı kesti. Yorgun ve terler içindeyken görünmek istemese de öyle görüneceğine adı gibi emindi. Her zaman buluştukları yerde buluştular. Aynı siparişi verip aynı konulardan konuşmaya başladılar. Aynı yapmacık gülümsemeleri takınıp aynı anda kahkaha attılar. Devlet mevzularını eleştirip memleket hasretlerinden bahsettiler. Biraz da birbirlerini övüp aynı bahanelerle ayrıldılar mekandan, zamandan. Saatler önce koştuğuna pişman olmuştu. Terliydi şuan ve hava gayet soğuktu. Çok şeyden pişmandı hayatında. Böyle küçük şeyleri takmam dese de yaşadığı her kötü şeyi takıyordu kafasına. Hiçbir akrabasına çekmemişti bu yönden. Kimseyi ciddi manada sevmemişti, sevildiğini de düşünmüyordu. Aşka inanmıyordu. Öyle bir şey varsa da inanmıyordu işte. Kendini bu dünyaya ait göremezdi hiç. Farklı dünyalarda kendine yer arayıp durmakla geçiyordu ömrü. Yaşamak değil de ömür geçirmekti onunkisi. Kendini anlatmaya ne zaman çalışsa istenmiyordu dinlenmek. Halbuki ne vardı ki dinlemekte. Kimsenin vakti yoktur herhalde diye düşünüyordu.. Fazla hüzünlüymüş, hiç yaşama sevinci, isteği yokmuş. Korkakmış, aptalmış, tipsizmiş, aşırı duygusalmış, asosyalmiş, yabaniymiş, garipmiş, sessizmiş, ezikmiş, perişanmış, özgüvensizmiş… Bunları duyuyordu etrafından hep. Böyle olduğuna inanmak istemiyordu bir türlü. Neden böyleydi.. Ne zamandan sonra böyle olmuştu.. Böyle mi gelmişti dünyaya.. Bütün bunları bilmek istiyordu. Nedenlerini öğrense kabullenecekti belki de. Yine mi dalmıştı kadim dostuyla konuşmaya, yine mi.. Birden ayağa fırladı, yetişeceği bir yeri olmadığını hatırlayınca tekrar yerine oturdu. Ne çabuk gece olmuştu. Ertesi gününün de böyle geçmemesini diledi. Üzülecek şeydi doğrusu ama her günü böyle geçecekti. Biliyordu. Gerçekleşmeyeceğini bilse de tekrar tekrar dilekler dilerdi. Genelde kadim dostunun ondan ayrılmamasını dilerdi. Ama biliyordu ya kadim dostu, yalnızlık, bile terk edecekti onu bir gün. Ama hangi gün.. Hangi gün ?..
SAFA BERBER
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.