- 408 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
İnternet Dünyası ve Google
M. NİHAT MALKOÇ
Bilişim sektörü her geçen gün büyüyor. Eskiden hayal dünyamızı zorlayan tasarılar artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası oluverdi. Bir zamanlar internet hayalden öte bir şey değildi. Fakat bugün bütün bilgisayarların bir ağ çerçevesinde birbirine bağlanmalarıyla oluşan bilgi, iletişim ve eğlence platformu olan internet, hayatımızın bir parçası hâline geldi.
Önceleri internet askerî amaçlarla kullanılan sınırlı bir bilgi ve iletişim kaynağıydı. Daha sonra işin içine ticarî kurumlar da girdi. Bir yelpaze misali açıla açıla bugünkü duruma geldi. Artık internet hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor. Onsuz bir hayat düşünemiyoruz, dersek fazla abartmış sayılmayız.
İnternetin yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte arama motoru ihtiyacı ortaya çıktı. Çünkü istediğimiz konularla ilgili siteleri bulmak için ya adresini bilecektik ya da bunu organize eden, her konuda tasnif yapan bir kurum olmalıydı. Bugünkü arama motorları bu ihtiyaçtan yola çıkılarak oluşturulmuştur.
Sizi bilmem ama benim sürekli olarak kullandığım arama motoru “Google” dır. Milyarlarca siteyi bünyesinde barındıran ve bugün yüzlerce çalışanı olan dev bir şirkettir “Google”…Bu büyük bilişim devinin enteresan bir gelişim öyküsü vardır. Bu öykü azmin ve gayretin nelere kadir olduğunu göstermesi açısından da dikkate değerdir.
Bugün bir marka olan “Google” ı Larry Page ve Sergey Brin isimli Rus kökenli iki arkadaş 1998 yılında kurmuştur. Yani sekiz yıllık kısa ama çok başarılı ve yeniliklerle dolu bir tarihçesi vardır. Sözü edilen bu iki genç, o zamanlar Stanford Üniversitesi’nde doktora yapıyorlardı. Oturup düşündüler ve böyle bir boşluğun varlığını tespit ederek hemen girişimlere başladılar. Yaklaşık üç milyar web sayfasını barındıran ve günde yaklaşık 200 milyon arama sorgusuna yanıt veren Google, zaman geçtikçe faaliyet alanını genişletiyor. Yapılan araştırmalara göre “Google” arama motorları arasında yüzde 32’lik bir oranla en fazla aramanın yapıldığı arama motoru olarak belirlenmiştir. Bu arama motorunu yüzde 26 ile Yahoo, yüzde 19 ile AOL, yüzde 17 ile MSN ve yüzde 6 ile diğer arama motorları (AltaVista, AllTheWeb, Lycos, v.s.) takip ediyorlar.
Peki, bu hızlı gelişimin sırrı nedir? Şu bir gerçek ki Google’da yaratıcılık, her zaman teşvik ediliyor. Her bir çalışandan gün içinde vaktinin yüzde 70’ini günlük işlere, araştırma ve reklâma, yüzde 20’sini bunların takibine, yüzde 10’unu ise ilginç fikirlere ayırması isteniyor. Bu fikirler daha sonra değişik kademelerden geçerek şirketin kurucuları ve sahipleri olan Page ve Brin’e sunuluyor.
Google’ın çok sağlam ve gelişmiş bir altyapısı var. Her geçen gün yeni donanımlarla güçlerine güç katıyorlar. Kazandıklarını yatırıma harcıyorlar. Google’ın geçtiğimiz senenin ilk 9 ayı içerisinde araştırma ve geliştirme için 327 milyon dolar ayırdığı söyleniyor. Onun içindir ki bugünkü arama motorları içerisinde en gelişmişi onlar… Elbette bunun mükâfatını da alıyorlar.
Bilindiği gibi arama motorları kendilerinden istifade edenlerden maddî bir kazanç elde etmiyorlar. Peki, nasıl oluyor da kısa zamanda milyar dolarlarla ifade edilen servetlerin sahibi oluyorlar? Arama motorları, aramalar sayesinde değil, sonuçlar sayesinde para kazanıyor. Sonuçların bulunduğu sayfalara firmalar ilanlarını yerleştiriyor. Bu yöntem ile Google hisse senetleri geçtiğimiz sene yüzde 150 oranında değer kazandı.
Günümüzde yüzlerce arama motoru var. Fakat hiçbiri “Google” ın başarısını ve şöhretini yakalayamadı. Yakalamak bir yana yanına bile yaklaşamıyorlar. Bugün onu tahtından indirmek için ortak hareket edenler de var. Google o kadar büyüdü ki, rekabet için Fransa ve Almanya öncülüğünde bir anti-Google arama motoru planlanıyor. Bu yeni arama motorunun adı “Quaero” olacak. “Quaero” Latincede “Arıyorum” anlamına geliyor.
Çoğumuz bu başarılı arama motorunun adını merak ediyoruz. Acaba ne demek “Google”…Peki, “Google” adı nereden geliyor? Söylenenlere bakılırsa Google’ı yaratan ikili aslında bu arama motoruna ‘Googol’ (Matematik dilinde 10 üssü 100) adını vermek istemiş ancak biri yanlış yazınca, bu çıkmış ortaya.
Dünyanın arama motoru devi olan “Google” kendi reklâmını reklâm şirketlerine yüklü paralar ödeyerek değil, gerçekleştirdikleri başarılarla yapıyor. Ben bugüne kadar ne yazılı, ne de görsel iletişim vasıtalarında bu şirketin reklâmını görmedim. Görmem mümkün değil, çünkü böyle bir çalışmaları yok. Yüz milyar dolarlık dev kuruluş, bizdeki eski söyleyişiyle “Ayinesi iştir kişinin lâfa bakılmaz” sözünün en güzel örneğini sunuyor. Gerçekleştirdikleri yenilikler en iyi reklâmı oluyor onların. İlkleri gerçekleştirince kitle iletişim araçları mecburen onlardan bahsediyor. Yani reklâmı bedavaya getiriyorlar.
Bu arama motoru o kadar popüler oldu ki artık bu şirketle ilgili analizler yapan kitaplar yazılıyor. Bunlardan birisi ve de en önemlisi David Visa tarafından kaleme alındı. Eser “Google’ın Hikâyesi” adını taşıyor. Kitap Türkçeye de çevrildi. Yazar David Visa, Google’ın Öyküsü’nde, Stanford’lı iki gencin 1998 yılında kurduğu internet arama motoru şirketinin yaşam öyküsünü anlatıyor.
“Google” arama motoru hizmetinin yanı sıra aşağıdaki hizmetleri de sunmaktadır üyelerine: Google Earth(Yeryüzünü ince ayrıntılarına kadar üç boyutlu görmeye yarayan programın indirilebildiği site); Ay’ın uzaydan çekilmiş görüntüleri; Google’ın Gmail hesabı olanlar için hazırladığı internet üzerinden mesajlaşma ve sesli görüşme yapılabilecek program; Gmail-Google’ın e-posta hizmeti. (Alanı 2,6 GB’ın üstündedir.); Harita ve uydu görüntüleri; Video arama motoru; İnternet üzerinden ürün satın almak isteyenler için karşılaştırma şansı sağlayan arama motoru; basılı kitaplar arama motoru; e-posta listesi/grubu hizmeti; Haberler; Akademik makaleleri, kitap bilgilerini ve göndermeleri arama motoru… v.b.
“Google” sıfır sermayeden nerelere varılabileceğini, azmin ve gayretin nelere kadir olduğunu gösteren güzel bir örnektir. Bu şirket gelecekte internet sahasında çığır açacak buluşlara imza atacaktır. Microsoft’un pabucunu dama atacaktır. Kim bilir belki de onlar sayesinde internet bedava bir hizmet olabilecektir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.